Zevkli, tempolu ve heyecanlı
Şampiyonlar Ligi’nde yarı finalistler muhakkak oldu. Arsenal ile Paris Saint-Germain ve Inter ile Barcelona finale yükselebilmek için karşı karşıya gelecekler.
Açıkçası yarı finale yükselen dört kadro da birinci maçlarda avantajlı skoru alan ekiplerdi. Lakin yarı finale yükselebilme ismine bu kadar çok zorlanacaklarını kimse düşünmüyordu. Elenen kadrolar son güçlerine kadar alanda ellerinden geleni yaptılar. Bu türlü olunca birbirinden zevkli, birbirinden heyecanlı maçlar izledik. Tempo arttıkça arttı. Tüm futbolseverler büyük heyecan yaşadılar.
Arsenal açıkçası en çok zorlanabileceğini düşündüğümüz kadroydu. Zira 3-0’lık dezavantaj bile Real Madrid’in tarihinde çokça geri döndürülmüş bir sonuçtu. ‘Bernabeu Cehennemi’nden çıkmak kolay değildi. Fakat birinci dakikadan son dakikaya kadar Arsenal oyunun denetimini bırakmadı. Maçın başında kaçırılan penaltıya karşın moralini yitirmeyen ve planını alanda en âlâ formda uygulayan kadro Arsenal’di. Bu türlü olunca Real Madrid’in ve natürel ki süper taraftarının keyfi kaçtı.
Karşılıklı konumların olduğu, heyecanın daima en üst düzeyde olduğu maçtan da 2-1’lik galibiyetle ayrılan Arsenal bu dönem Premier League’de yakalayamadığı talihi Şampiyonlar Ligi’nde yakalayabileceğini gösterdi. Real Madrid muhtemelen gelecek dönemi yeni bir teknik yönetici ve yeni bir yapılanma ile girecek. Bu ortada Arsenal‘in yıldızı, bu maçın da en yeterli oyuncusu yeniden birinci maçta olduğu üzere Rice’tı. İngiliz futbolcunun taliplerinin artacağını düşünüyorum.
Barcelona, Dortmund‘u 4-0 yenmişti birinci maçta. Rövanşın çok kolay geçmesini bekleyenler yanıldılar. Dortmund sonuna kadar savaştı hatta Real’in yapamadığını yapıp üç gol attı. Fakat o birinci maçta kaçırılan goller bu maçta başlarına bela oldu. Birinci maçta durum yakaladığı durumları gole çeviremeyen Guirassy, bu kere üç gol attı lakin bu tıp için kâfi olmadı.
Diğer taraftan Inter, deplasmanda Bayern Münih’i 2-1 yenmişti. Şampiyonlar Ligi finalinin Münih’te yapılacağını düşünerek Bayern de bu maçı çevirmenin yollarını arıyordu. İkinci yarının başında öne geçen Bayern Münih bunu koruyamadı. Sonlarda Dier’ın attığı golle maç beraberliğe geldi. Son dakikalar büyük heyecan içinde geçti. Fakat Inter dayandı ve yarı finale yükselmeyi başardı. İki yıl evvel İstanbul’daki finalde City’ye kaybeden Inter yeniden final yolunda ilerliyor.
Paris Saint-Germain, Aston Villa‘yı Fransa’da 3-1 yenmişti. Açıkçası herkes rövanş maçının Saint-Germain açısından çok da güç geçmeyeceğini düşünüyordu. Lakin Villa Park’ta yaratılan dayanılmaz atmosfer, yağmur ve Aston Villa’nın cesaretli performansı bize bir Şampiyonlar Ligi klasiği izletti.
Maçın çabucak başında sağ bek ve sol bekinin ayağından iki gol bulan Fransız kadrosu, 2-0 öne geçti. Fakat ne olduysa ondan sonra oldu. Aston Villa bu skora karşın ataklarını devam ettirdi ve 57. dakikaya gelindiğinde 3-2 öne geçmişlerdi bile. Bundan sonraki kısımda atabilecekleri bir gol maçı uzatmaya götürecekti. Hakikaten çok zevkli çok heyecanlı bir gayret izledik.
Maçın sonunda tipi geçen taraf Paris Saint-Germain oldu. Lakin Emery’nin Aston Villa’sı gönüllerde kendine bir yer edindi. Aston Villa eğer Premier Lig üzerinden Şampiyonlar Ligi bileti alabilirse gelecek dönem çok daha ilerilere gidebilir. Luis Eneique’nin öğrencileri ise kupayı almanın en büyük adayı olarak gösteriliyor. Lakin bunu hak etmek için öncelikle Arsenal’i geçmeleri lazım.
