Yaşlı adamın dolandırıcılardan kurtuluşu polisleri bile şaşırttı: Konuttaki altınları zula yap bekle
Olay geçtiğimiz pazartesi günü Burdur’un Bucak ilçesinde meydana geldi. Bucak’ta yaşayan sanayi esnaflarından Abdül Vahap Erdoğmuş, saat 12:30’da sıralarında konutunda otururken bilmediği bir numara tarafından arandı. Telefonda kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan dolandırıcılar, Erdoğmuş’un ismine 17 farklı telefon numarası ve şirket açıldığını ve bunlara operasyon düzenleyeceklerini, konutunda ne kadar altın ve para varsa fotoğraflarını çekip kendilerine atmalarını istedi.
‘TELEFONDA BENİ KONUŞARAK HİPNOZ ETTİLER’
Erdoğmuş hipnoz edildiği anları ; “ Pazartesi günü meskende otururken bana yabancı bir numaradan telefon geldi. Telefonda beni konuşarak hipnoz ettiler. Biz polisiz senin hakkında 17 tane kayıtlı şirketler var, Kıbrıs ile bağlantın var diyerek meskendeki altınlarımı paralarımı çıkarmamı istediler. Nasıl oldu bilmiyorum ancak olağanda sokaktan geçen biri benden bin TL istese ben yüz sefer düşünürüm lakin bunlarla konuşurken ben konuttaki altınımı paramı çıkarıp fotoğrafını çekip onlara attım. Daha sonra bana o altınları kuyumcuya gidip bozdurmamı istediler. Biz parayı sen kuyumcudan çıkınca buluşup alacağız senden dediler. Ben kuyumcuya giderek altınları verip 250 Bin TL para aldım. Daha sonra dışarı çıkıp çay içerken aklım başıma geldi. Çabucak emniyete gittim. Emniyete gidince polislere parayı uzattım, siz para istiyorsanız buyurun dedim. Polisler de bana ‘biz senden para istemiyoruz nerden çıktı bu’ dediler. Bende meskende iki bayan 2 erkek polis bekliyormuş dediler telefonda bende inanmadım lakin eşimle beni telefonda görüştürünce o denli inandım da geldim dedim. Polislerde durumu anlayıp bana paramı zula etmemi yerine diğer bir şey koymamı söylediler. Bende koyarak konutumun önüne gittim. Sivil polisler de benim konutumun etrafına geldiler. Ben konutun etrafında kimseyi görmeyince hanımı aradım ‘kimse var mı?’ diye sordum o da bana ‘yok’ dedi. Meskene gelen olmadı yalnızca bana telefonda konuşmamı söylediler dedi. Ben o an konferans arama yaptıklarını anladım. Sonra meskenime girerek çay içtim o sırada polisler de hala meskenin etrafında bekliyorlardı. Evdeyken beni tekrar aradılar ve “Sen nasıl polise gidersin biz polisiz zaten” diye bağırdılar ve telefonu kapattılar. Daha sonra akşam üzerine yanlışsız karakola gittik polis ile tabirimi verdim. Kuyumcuya geri gidip paraları verip altınları geri aldım. Akşam saat 21.00 civarında beni tekrar arayan dolandırıcılar bana “Sen bizim işimize taş koydun” diye kızarak küfrettiler.” dedi.
KENDİLERİNİ POLİS VE SAVCI OLARAK TANITMIŞLAR
Telefonda arayan dolandırıcıların kendilerini polis ve savcı olarak tanıttıklarını söyleyen Abdül Vahap Erdoğmuş; “Bana kendilerini polis ve savcı olarak tanıttılar. Daima işte polise aktarıyoruz, savcıya aktarıyoruz diye birkaç bireye aktardılar. Beni de konuşturdular. Ne kadar altının varsa çıkar fotoğrafını çek bize gönder dediler. Ben de gönderdim. Benden hanımımın numarasını da istediler bende verdim lakin numarası dışında eşimin anne ismi, baba ismi üzere her şeyini biliyorlardı. Mesela konutumda 4-5 yıl evvel oturan bir kiracım vardı. Zildeki ismini silmemiş hala duruyor. Onun ismini bile verdiler. Muhtemelen konutu bilen yahut gören bir bunlar.” halinde konuştu.
“BENİ HİPNOZ ETTİLER”
Telefonda konuşan dolandırıcıların kendisini hipnoz ettiğini söyleyen Erdoğmuş; “Bana üzerime kayıtlı 17 tane telefon numarası ve şirket olduğunu söyleyerek Kıbrıs ile temasım olduğunu söylediler. Bir tane paravan şirket kurduğumu söylediler. Bu halde beni hipnoz ettiler. Kuyumcuya git altınlarını bozdur dediler. Kuyumcuya gittiğimde telefon açıktı. Oradayken kuyumcuya bir şey söylememem için bana senin kuyumcun sahtekar ona bir şey söyleme dediler. Kuyumcuya altınları emanet verdim ve 250 Bin TL para aldım. Kuyumcudan çıkıp emniyete gittim orda durum anlaşılınca beni sivil polislerin uzaktan nezaretinde konuta gönderdiler ve dolandırıcıların gelmesini bekledik. Lakin emniyete gittiğimi öğrendikleri için gelmediler.” sözünde bulundu.
BİR KERE İMAJLI ARAYINCA YÜZÜNÜ GÖRDÜM
Dolandırıcıların birinci başta olağan arama yaptıklarını yalnızca bir sefer manzaralı aradıklarını lisana getiren Erdoğmuş; “ Biz birinci başlarda daima sesli ortadan konuşuyorduk fakat benim emniyete gittiğimi duyup kapattıktan yaklaşık 2-3 saat sonra beni manzaralı aradılar. O sıra bir an arayanın yüzünü gördüm lakin çabucak kapattı yüzünü. Arayan kişi sarı dik saçlı, saçlarının yan tarafları tıraş edilmiş birisiydi. Sonra çabucak yüzünü kapatınca telefonun ekranında polis arması görünmeye başladı. Beni tıpkı numaradan daima aradılar lakin daima farklı isimli biri konuştu benimle” dedi.
KİMSE BU TUZAĞA DÜŞMESİN
Kendini polis ve savcı olarak tanıtanlara kimse inanmasın ihtarında da bulunan Abdül Vahap Erdoğmuş; “Kimse kendisini arayan, polis ve savcı olduğunu söyleyen yabancı numaralara prestij etmesin. Beni bir anda hipnoz ettiler. Telefonda uyuşturdular bildiğiniz. Emniyet olmasa benim param gitmişti. Gerçek polisler bana yardımcı oldu. Bu türlü durumlarda vatandaşlarımız ya emniyete ya da jandarmaya gitsin ve çabucak durumu bildirsin. Ben ucuz kurtuldum inşallah diğerlerinin başına gelmez.” kelamlarını sarf etti.
