UEFA’dan men cezası gelir mi?

Nereden başlasam, nasıl anlatsam?

Beşiktaş’ta bir “Divan-ı Harp” yaşandı ki, kime dokunsan eline bulaşacak. Müstafi lider Hasan Arat, “Her şeyi konuşacağım” dedi, tahrik edip toplantının içine etti. “Efendi Beşiktaş”ın Divan Başkanı Tevfik Yamantürk, yeni yetme bir Beşiktaşlı üyenin bile söylemeyeceklerini, eski liderin hızına söyledi, yetmedi boks şubesinin ferdi olmaya özendi.

Bugün bu yaşananlar, bu konuşulanlar yeni değil ki… Beşiktaş’taki sıkıntılar, kartopu misali büyüdükçe büyüdü. Fikret Orman, akabinde gelen Ahmet Parıltı Çebi idaresinden nasiplendi(!), Hasan Arat, Çebi’ye resmen ateş etti. Bunları zati biliyorsunuz.

Eğer, bir toplulukta, bir lidere yumruk sallayan birine, “Hangi elinle vurduysan, ver elini öpeyim” deniliyorsa, vah ki vah!

Buradaki tiyatroda en etkisiz rol, Lider Serdal Adalı’daydı.

* * *

Adalı, geldiği günden bu yana, “verdi, verdi, verdi.” Vermeye de devam etti. Kulüp o kadar raydan çıkmış ki, “mali” işlerle uğraşmaktan “idari” kısma geçemedi. Divan Heyeti’nde eski idarelere daldı, Türkiye Futbol Federasyonu’na salladı lakin bunların hiçbirinde yakışıksız bir üslup olmadı.

İşte Adalı’nın konuşmasında satır ortasında kalanlar:

* Misyonda olduğumuz 100 günlük mühlet içerisinde toplam 2 milyar 270 milyon TL ödeme yaptık. Bunun 27 milyon eurosunu da yönetim kurulu olarak kendi cebimizden kasaya koyduk.

(Bu şu demek; 1 milyar 200 milyon lira, yöneticilerin, birçoklarında da Adalı’nın cebinden çıkarken, kulübün artık kendini döndüremez halde olduğunu söylüyor. Yarın sermaye artışı olunca, borçların çoğunluğu kapanınca, ağzı sulananlar olur mu?)

* Kulübümüz yalnızca son 1 yıl içerisinde yaklaşık 40 milyon euro faiz ödemiştir. Futbol A Takımımızzın 2024-25 yılı maaş ve prim bütçesinin yaklaşık 100 milyon euro olduğu bir ortamda bu faiz fiyatının ehemmiyetini bir kez daha görmüş olacaksınız.

(Bu şu demek; 1 euroyu 43 lira kabul ettiğimizde, bu sayı 4 milyar 300 milyon liraya karşılık buluyor. Beşiktaş’ın orta transfer periyodundaki harcama limiti, yüzde 30 sapmayla 1 milyar 195 milyon lira açıklandı. Eeee, bu sayılara nasıl gelindi?)

* Aralık 2023-Kasım 2024 ortasında takım maliyetinin belirlenen oranların üzerinde kalması nedeniyle 1.5 milyon euroya kadar bir ceza ile karşı karşıyayız.

(Bu şu demek; UEFA ile gerçekleşen Yapılanma Mutabakatı’na nazaran, şirket, 4 milyon euroya önlem konulmasını kabul etmişti. Buna nazaran 600 bin euro önkoşulsuz olarak ceza kesildi. Kalan 3.4 milyon euronun 1.6 milyon eurosu, 2022-23 periyodunda 40 milyon euro maksadı aşıldığı takdirde kesilecekti -ki Lider Adalı’nın söylediği tam da bu oldu. Birebir sıkıntı, 2023-24 döneminde da kulübün yakasında… Gerçekleşmiş midir bilemem. Lakin iş para cezasıyla da bitmiyor. Bu son sorguladığım hesap periyodunda de 20 milyon eurodan fazla bir aşım varsa, iki ihlal olduğu için UEFA kupalarından bir yıl men cezası gelecek. Ayrıyeten, 2023-24 döneminde denk hesap açığı 40 milyon euronun üzerinde olursa da 1 yıl kupalara gidilemeyecek. Umarım bunu da görmeyiz.)

90’dan

Rahmetli Rıdvan Yelekçi’nin, Hürriyet’te haftalık yayınladığı, “90’dan” isimli bir köşesi vardı. Biz de hem onu anmak hem de fazla fazla hususlara dokunabilmek ismine, “90’dan” taklidi yapalım.

Otyakmaz’a söyleyin

Sivasspor Asbaşkanı Mustafa Kurbanoğlu, “Eğer bir tiyatro oynanacaksa, biz oynamayalım! Direkt 3-0 ile galip olsunlar ve yarışlarına devam etsinler” dedi.

Sayın Kurbanoğlu, bunu bize değil, TFF 1. Başkanvekili ve Sivasspor’un eski Başkanı Mecnun Otyakmaz’a söylesenize…

Hem kör, hem sağır

Galatasaray Teknik Yöneticisi Okan Buruk, “Ofsayt çizgisindeki konumu kulübede gördüm. Kulübede bana ofsayt üzere geldi. Çizilen VAR çizimini görmedim. Fenerbahçe maçında kendi niyetimi söyledim. Ben o maçtakine inanmıyorum. Bugünkünü görmedim” dedi.

İş kendine olduğunda; gözler kör, kulaklar sağır…

Denizli haklı

Hocaların hocası Mustafa Denizli, HT Spor’daki yorumunda, “Futbol olarak değerlendirildiği vakit Fenerbahçe’nin Galatasaray’ın gerisinde kaldığını söylemek yanlış olmaz” demiş.

Tabii ki hocam, Galatasaray yalnızca futbol olarak değil, birçok hususta Fenerbahçe’nin çok önünde… Yoksa bu kadar fark ortaya çıkar mı?