TIR sürücüsü Leyla vazgeçmedi, hırsızı kaçırdı! ‘Erkeğin farkı 5 saniyede kapağı açması’
Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr – Bazı meslekleri toplumsal önyargılar sebebiyle yalnızca erkeklerin yapabileceği düşünülür. Halbuki etrafımızda işin aslının bu türlü olmadığını ortaya koyan birçok örnek var. Leyla Elaldı Seçkin’in öyküsü de onlardan biri. Otomobillere olan ilgisi çocukluk yıllarında başlayan Leyla Elaldı Seçkin (35), Adanalı ve iki yıldır TIR sürücülüğü yapıyor. 19 yaşında B sınıfı ehliyetini alan Leyla, o günden beri direksiyon başında. Pandemi periyodunda kendi iş yerini kapatmak zorunda kalan Leyla, eski mesleği olan avukat katipliği için iş arasa da bir türlü bulamadı. İş alımlarının durmasıyla birlikte yeni bir meslek arayışına girdi ve aklındaki fikri babasıyla paylaşmaya karar verdi. Babasının yurt dışından döndüğü gün, latifeyle karışık, “Ben de mi tır sürücüsü olsam?” diye sordu. Beklemediği bir biçimde babasının onaylayıcı bakışları ve destekleyici kelamlarıyla cüret bulan Leyla, çabucak harekete geçti. Gerekli dokümanları tamamladıktan sonra hayalini gerçeğe dönüştürdü ve TIR sürücülüğüne başladı.
‘BU MESLEK ERKEK İŞİ’ DİYENLERİ ÇOK DUYDU
Baba mesleği, onun da yolların büyüsüne kapılmasına neden oldu. Lakin bu yolda ilerlemek istediğinde, etrafından sıkça “Bu meslek erkek işi” kelamlarını duydu. Önyargıları kırmak için çıktığı seyahatte, yıllar içinde hem büyük araçları ustalıkla kullanmayı öğrendi hem de bayanların her alanda var olabileceğini kanıtladı. Türkiye’de bayan TIR sürücülerinin sayısı hâlâ epeyce az. Leyla, bu durumun değişmesi için bilhassa genç bayanlara yürek vermeye çalışıyor. Toplumsal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımlarla, mesleğini tanıtıyor ve bayanları ulaşım dalında daha fazla yer almaya teşvik ediyor.
Geceler uzunluğu direksiyon sallamak, ağır yükler taşımak ve uzun seyahatlere çıkmak, TIR sürücülüğünün en kuvvetli yanlarından biriydi. Lakin Seçkin için bu zorluklar birebir vakitte bir özgürlük manasına geliyordu. Kadınların her alanda olduğu üzere ağır vasıta sürücülüğü alanında da başarılı olabileceğini gösteren Leyla Elaldı Seçkin, mesleğini tutkuyla yapmaya devam ediyor.
‘HASRET VE HASRETİN NASIL BİR ŞEY OLDUĞUNU ANLADIM’
“Pandemide herkese yasak vardı ancak TIR sürücülerine yasak yoktu. Ayrıyeten tek başına olduğunuz öbür bir meslek yok sanırım’ diyen Leyla, en büyük destekçisinin ailesi olduğunu lisana getirerek şu sözleri kullandı:
“En büyük destekçim ailem, annem ve babamdı. Evlendikten sonra destekçim olarak eşim de listeye eklendi. Toplumsal etrafım ise ‘Bakımından nasıl geri kalacaksın? Toplumsallığı, faaliyetleri çok seviyorsun. Ne yapacaksın?’ sorularının arkası ardı kesilmedi. Lakin ben bir defa karar vermiştim TIR sürücüsü olmaya, o yüzden bu manada kimseyi dinlemedim.”
Leyla, babasıyla yol giderken navigasyon kullanmadan yol alıyor. Öğretmenim dediği babasının yol öncüsü olduğunu lisana getiren Leyla, aile üyeleriyle yol almanın kendisi için çok kolay ve konforlu olduğuna değindi. “Şoförlükte öğrenmenin sonu yok, hâlâ bilmediğim yeni öğrendiğim şeyler karşıma çıkıyor. TIR sürücülüğü yeniliklere açık ilerleme hali” diyen Leyla, “Babamı, amcalarımı, kuzenlerimi çok daha uygun anladığımı düşünüyorum. Bu mesleğe atılınca hasret ve hasretin nasıl bir şey olduğunu çok uygun anladım” diye konuştu.
‘7 SAAT TAMİRCİ BEKLEDİĞİM GÜN, VAKİT DURMUŞ GİBİYDİ’
Tabii ki yollarda olmak her vakit çok keyifli olmuyor. Birçok aksilikle karşılaşmak da mümkün. Leyla da başına gelen bir olayı şu sözlerle anlattı:
“Çerkezköy’de alt merkezim patladı, iddiası 7 saat tamirci bekledim. Özgün parçayı alıp gelecek ustanın yollarını gözledim. 3 tane başka ayrı grup otosu geldi ‘TIR’ı çek’ diye. Kazaya sebep olmamak için tedbirlerimi almıştım. Tamirci gelip yapana kadar saatler hiç ilerlemedi güya, o gün benim için vakit durmuş üzereydi.”
TIR sürücüsü Leyla için yollarda karşılaşılan, tanışılan insanların da yeri farklı olabiliyor. Osmaniye’de bir yükleme noktasındaki TIR parkında sıra bekleyen Leyla’nın bayan sürücü olduğu bilgisi müdüre hanımın kulağına gidince, ortaya çok keyifli bir anı kaldığını söyleyen Leyla, “Müdüre hanım yanıma gelip kahve ikram etmek istediğini söyledi ve ofisine davet edip güzel sohbetle kahvelerimizi içtik. Hayatımda içtiğim en tatlı kahvelerden biriydi” bilgisini paylaştı.
‘YÜKÜMÜ ÇALMAK İSTEYEN HIRSIZLA GÖZ GÖZ GELDİM’
“Önceden cilt bakımı, manikür, pedikür ayda iki olurken artık ayda bir olursa şükrediyorum” diyen Leyla, “Çok da şikayetçi değilim, idareten kendimce bir şeyler yapabiliyorum aracımda. Buna mesleğim mani değil. Yalnızca duşlarla ilgili meseleler var. Türkiye içinde tuvalette sorun yok lakin duş imkanı çok lakin çok kısıtlı. Bu yüzden Avrupa’da çalışmanın en hoş yanı, petrol ofislerinin çabucak hemen hepsinde fiyatlı duşlar mevcut ve tertemiz” tabirlerini kullandı.
Güvenlikle alakalı da yurt dışında ailesinden bilgi aldığını lisana getiren Leyla, “Çünkü kendi ülkemde dorseye hiç hırsız gelmedi ancak İtalya, Roma’da yükümü çalmak isteyen hırsızla göz göze geldim. Pratik ve analitik düşünerek aracımı çalıştırıp geri vitese takınca çıkan sesten korkan hırsıza bu yaptığım biraz da olsa gözdağı verdi. Sonra da olay yerinden kendisi kaçtı ve bir daha inançlı olmayan yerlerde ise durmadım, durmuyorum. Yurt dışında fiyatlı parklarda yatış moduna geçiyorum” diyerek kelamlarını şöyle noktaladı:
“Alın terinin bayanı, erkeği olmaz. Bu meslekte güç gerektiren anlar vardır, bu yanlışsız. Erkekler 5 saniyede kapakları açarken, biz ise 10 saniye ya da 15 saniye oyalanabiliyoruz. Hepsi bu kadar. Bu işe başlamak isteyen bayanlar çekinmesinler. Sabır ve istikrar çok değerli, çabucak pes etmesinler. İşlerini hakikat halde yaptıktan sonra asla ve asla korkmasınlar. Sonuçta rızkı veren Allah. 3 ay ya da 5 ay bu işi yapıp ‘Tecrübe kazandım’ diyerek bu iş yapılmıyor. Yazı var, yağmuru var, kışı var. Bunlardan da kıymetlisi yurt dışında çalışacak arkadaşların Bulgaristan ve Romanya yolu üzere engebeli yolları dikkate almaları gerekir.”
