Terör örgütü neden TUSAŞ’ı maksat aldı? 6 başlıkta hücumun şifreleri…
Teröristlerin gaye aldığı Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ), 28 Haziran 1973 tarihinde Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığını azaltmak maksadıyla Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde kuruldu. Şirket bugüne kadar hayata geçirdiği kıymetli projelerle Türk savunma endüstrisinin güçlenmesine büyük katkı sağladı.
TUSAŞ’ın uyumunda üretilen T129 ATAK Taarruz ve Taktik Keşif Helikopteri, T70 Genel Gaye Helikopteri, ANKA ve AKSUNGUR insansız hava araçları üzere hava platformları güvenlik güçlerine hizmet veriyor.
HÜRKUŞ Temel Eğitim Uçağı, HÜRJET Eğitim ve Hafif Taarruz Uçağı ve GÖKBEY Genel Amaç Helikopteri üzere eserler envantere girmek için gün sayıyor, insansız savaş uçağı ANKA III‘ün testleri de ağır formda devam ediyor.
KAAN’IN DA MİMARI
Şirketin en değerli projelerinden biri de üretim süreci devam eden Milli Muharip Uçak (MMU) KAAN, ülkenin havacılık tarihi açısından değerli bir dönüm noktasını oluşturuyor.
KAAN projesi sayesinde Türkiye, savaş uçağı tasarımı ve üretimi konusunda dünyanın sayılı ülkeleri ortasına girme yolunda değerli bir adım atıyor. KAAN, Türkiye’yi, dünyada 5. jenerasyon uçak üretebilen az sayıdaki ülke ortasına sokacak.
Proje, Türkiye’nin savunma endüstrisindeki bağımsızlığını güçlendirerek, dışa bağımlılığını azaltacak. KAAN’ın 2028 yılında Türk Hava Kuvvetleri envanterine girmesi hedefleniyor.
TUSAŞ, dünya çapında da dikkati çeken başarılara imza attı. Şirket, son olarak Azerbaycan’ın envanterinde yer alan Su-25 uçaklarının modernizasyonunu yaparak bu ülkeye teslim etti.
6 BAŞLIKTA HAİN TAARRUZUN OLASILIKLARI
Ankara TUSAŞ’ta gerçekleştirilen terör saldırısı hangi niyet ve gayeyle yapılmış olabilir? BAU SAM Başkanı Abdullah Ağar hain terör saldırısının olasılıklarını 6 başlıkta kıymetlendirdi;
1 – Öncelikli olarak muhakeme edilmesi gereken son derece başlıklar var. Bunlardan birincisi Türkiye’nin savunma sanayiinde gelmiş olduğu nokta ve üretmeye başladığı bağımsızlık düzeyinin tam bağımsızlığına hakikat yürümekte olması. Yani muhtaçlık duyduğu savaş uçaklarını, hava savunma ve hava taarruz füze sistemlerini, bir öteki tarafıyla insansız hava araçlarını ve öte tarafıyla da helikopterlerini bu tesislerde geliştiriyor olması ve bundan duyulan büyük rahatsızlık. Kimler ortasında? Bilhassa rakipleri ortasında ve Türkiye’nin jeopolitik bir bağımlılık, stratejik bir bağımlılık üretmesi ihtirasını devam ettirenler ortasında. Bundan kaynaklanan bir terör saldırısı, içermiş olduğu bir ileti olabilir mi? Bu olabilir.
ORTA DOĞU’DAKİ TANSİYONA TÜRKİYE’Yİ DE DAHİL ETMEYE ÇALIŞIYORLAR
2 – Özellikle Orta Doğu’da büyük bir tansiyon var, büyük bir istikrarsızlık var. Bu istikrarsızlığa bir biçimde Türkiye’ye dahil etmeye çalıştıklarını görüyoruz, gözlemliyoruz. Bir öteki tarafıyla Türkiye şu halde dahil hem direkt hem de dolaylı yoldan etkileniyor. Hem de bir halde süreçleri etkiliyor. Bununla birlikte büyük bir gerginlik var. Bu gerginliğin üretmiş olduğu pek çok iftiralar, tezler, ithamlar, hakaretler, itibarsızlaştırmalar kelam konusu. Bununla ilişkili olabileceğini bir mümkünlük olarak göz gerisi edemeyiz.
BİRİLERİNİN YAŞANAN SON SÜREÇTEN RAHATSIZ OLMA İHTİMALİ YÜKSEK
3 – Bir süreç var, bir inisiyatif geliştirmeye çalışıldığı gözüküyor. Bilhassa medyadan takip ediyoruz. İşte teröristbaşı Öcalan’ın Kandil ile görüştürüldüğü yahut YPG/PKK’nın Suriye ayağıyla görüştürüldüğüne dair birtakım tezleri gördük, okuduk. Daha sonrasında da sayın Bahçeli’nin yapmış olduğu birtakım jestler ve bununla birlikte yapmış olduğu birtakım açıklamalar var.
Bu inisiyatifin geliştirilmesiyle ilgili geçmiş vakitte yaşanan benzeri inisiyatiflere bakarak birilerinin bu süreçten rahatsız olma ihtimali son derece yüksek. Kendi kan doğramış terör ekmeklerini yemeye devam etmek isteyenler, terör örgütü üzerinden örgütü içinde yahut dışında bir tertip kurmuş olanlar, terörden nemalananlar, terörden güç üretenler, tesir üretenler Türkiye üzerinde bir baskı üretenler bu biçimde kurdukları nizamın devamına dair bir arayış çerçevesinde. Bu türlü bir hareketi organize etmiş olabilir mi? Bu da mümkün.
KAZAN VE KAHRAMANKAZAN
4 – Biraz ütopik gözükebilir, sansasyonel gözükebilir. Ancak bence son derece kıymetli, son derece dikkat cazip ve kuşku uyandırıcı. Bir BRICS toplantısı var. Nerede? Tataristan’ın başşehri Kazan’da. Kazan’da bir toplantıya gitmişken Türkiye, Ankara’da Türkiye’nin başşehrinin ilçesi Kahramankazan’da tıpkı gün tıpkı saatlerde hatta birebir anlarda bir terör saldırısı gerçekleştiriliyor. Bu ütopik gözükebilir. Bu benim çok dikkatimi çekiyor. Zira birinci sefer bir NATO üyesi ülke, Rusya ve Çin’in baş öge olduğu bir jeopolitik bir tertibe katılmaya dair bir inisiyatif üretiyor.
Yabancı medyayı okuduğumuz vakit şu an en çok tartıştıkları, Türkiye’yi en çok eleştirdikleri, Türkiye’ye karşı en büyük ithamlarda bulundukları temel başlık bu. Buradan hareketle Batılı medya bu kadar büyük rahatsızlığı lisana getiriyorsa Batılı güvenlik sistemleri herhalde bundan çok daha fazla ziyadesiyle rahatsız.
Bu açılardan bakıldığı vakit geçmişimizle karşı karşıya kaldığımız birtakım terör hareketleri üretmiş olduğu temaslara baktığımız vakit akla geliyor. Hatta bence en çok akla gelmesi gereken mevzuların başında geliyor. Zira dünyanın geleceğini belirleyecek olan ne? Jeopolitik konumlar ve şu an jeopolitik bir türbülans var. Jeopolitik türbülansın olduğu bir evrede Türkiye’nin devletinin, karar vericilerin kararlarını manipüle etmeye yönelik bu türlü bir terör hücumuyla karşılaşılabilir mi? Bir mümkünlük olarak göz önünde bulundurulmasını son derece değerli olduğu düşünüyorum.
‘DERİN İNANÇ BUNALIMI’
5 – Diğer başlık tekrar dördüncü başlıkla ilgili… Bu ilişkiyi ben kurdum, anlattım. Bizim bu ‘olabilir’i göreceğimizi öngörmüş olan bir 3. taraf bu türlü bir hareketin altına imza atıp, Türkiye’nin zati yaşamış olduğu müttefikleriyle ‘derin inanç buhranı’nı daha derinleştirmek, daha kırılgan hale getirmek istemiş olabilir mi, bu da bir mümkünlük. Bunu da düşünmek zorundayız.
STRATEJİK DİKKATİ DİĞER TARAFA ÇEVİRME
6 – Bir öteki başlık da şu; Kazan’da çok kritik bir tepe var. Birebir gün Putin ile Erdoğan, Türkiye-Rusya son derece kıymetli bahisleri konuşacakları bir masanın etrafında toplanıyorlar. Lakin bir terör saldırısı gerçekleşiyor ve stratejik akıl öbür bir tarafa gerçek kayıyor. En üst düzeyde yapılan bir toplantının son derece değerli gündem başlıkları varken bir terör saldırısı oluyor ve artık herkes bunu konuşmaya başlıyor. Putin terör hücumuyla ilgili bir açıklama yapıyor, yapılan görüşmeyle ilgili açıklama yapmıyor. Erdoğan yapılan son derece değerli başlıklarla ilgili değil, terör akınıyla ilgili açıklama yapmak zorunda kalıyor. Stratejik akıl dağılımı… Stratejik dikkati öbür taraflara çevirme… Bu türlü bir hedef güdüyor olabilir mi?
6 başlık saydım. ‘Bunlardan birisidir’ diye savlı bir cümle kurmayacağım. Bütün her şeye karşın bilmediğimiz bir öteki nedenle de yapılıyor olabilir mi, bu da devletin yapmış olduğu araştırmadan sonra ulaşacağı kaynak kodlarındaki deşifreyle berabere ortaya çıkacak bir şey. Bu tabi doğal olarak asıl faile/doğru faile buradan ulaşıldığı takdirde doğal olarak Türkiye’nin tercihlerini, Türkiye’nin yansılarını en sağlıklı biçimde yönlendirmesine gerektirecek temel oluşum.
ÖNCEDEN PLANLI MIYDI, DEĞİL MİYDİ?
Patlayıcı Mühendisliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Alp Lüleci de hain taarruza ait şu değerlendirmelerde bulundu;
Bu atağın teknik kısmına bakmaya çalışıyoruz. Birinci evvel şunu söylemek lazım; Bilhassa çok değerli bir istihbarat çalışmasının yapıldığını öngörülüyor burada. Bu tip terör örgütleri stratejik tesislere, stratejik alanlara askeri birliklere vakit zaman turizm alanlara dair bu tip istihbarat çalışmalarını yaparlar. Ve vakti geldiğinde bir yerde bir formda bunları kullanmak üzere çantalarında saklarlar.
Bu 2 terörist muhtemelen bu istihbarat çalışmasını bu alanlar için daha evvel yapmış.
Saldırının tekniğine baktığımız vakit askeri literatürde ‘kompleks atak’ dediğimiz bir taarruz çeşidinden bahsediyoruz. Şöyle ki; İmajlardan gördüğümüz kadarıyla birinci evvel silah sesleri duyuluyor. Daha sonra bir patlama görülüyor. Ondan sonra birliğin içine, tesisin içine sızıp çatışmaya devam edilmesi durumu görülüyor.
Bu hususla ilgili istihbarat çalışması yapılmış ve tahminen de saat saat, saniye saniye, dakika dakika bütün planlamalar bu teröristler tarafından daha evvel yapılmış. Ancak bunun zamanlaması birtakım terörle ilgili düzenlemeler, terörün önlenmesiyle ilgili düzenlemeler Meclis’te konuşulurken, konuşmaya başlanacakken ya da tam olarak İstanbul’da çok büyük savunma sanayii fuarı yapılırken bu atağın yapılması manidar mı, açıkçası o benim uzmanlık alanım değil. Fakat bu taarruzun daha evvel planlanmadan, ‘bu tip haberler çıktı, haydi taarruz düzenleyelim’ formunda yapılamayacağı çok açık.
