Tayfun Bayındır kilit ismi açıkladı: Fenerbahçe’de yılın transferi

UEFA Şampiyonlar Ligi 3. eleme tipi rövanş maçında Fenerbahçe, Feyenoord karşısında 5-2’lik skorla kazandı. Sarı-lacivertlilerin oyununu spor müellifleri köşelerinde kıymetlendirdi.

İŞTE TARAFTARIN FENERBAHÇESİ – TAYFUN BAYINDIR / MİLLİYET
Nihayet Fenerbahçe üzere oynayan, Fenerbahçe üzere uğraş eden sarı-lacivertli taraftarın “işte benim Fenerbahçem” diyebileceği bir ekip izledik. Sıkıntıları yok mu; var hem de büyük boyutta… Eksikleri yok mu; en az üç tane… Orta alanda bir irtibat oyuncusu yüzde yüz gereksinim… Ayrıyeten oyunu ileri taşıyan, daha inanç veren 6 numara gerekiyor. Üçüncü eksikse elbette sağlam ve inanç veren deneyimli bir kaleci…
Dün taraftarı zevkten dört köşe eden bu beş gollü galibiyetin manalı olması gerekiyor. Yani Şampiyonlar Ligi’ne gitmek… Emin olun Fenerbahçeliler için lig şampiyonu olmuş kadar bedelli bu amaç… Kendisini hala tribünde yer alan bir taraftar üzere gören Ali Koç’un işte tam sahne alma vakti… Bazıları Asensio diyor, bazıları Bissouma, kimileri kaleci Ederson yazıyor. Ben isim vermiyorum. Mourinho üzere ben de tanım ediyorum. Görünen köy kılavuz istemez, Fenerbahçe’nin gereksinimleri bunlar..

FRED GELDİĞİNDEN BERİ EN DÜZGÜN 3 OYUNUNDAN BİRİNİ SERGİLEDİ
Feyenoord karşısındaki kusursuz galibiyetin birden fazla assolisti vardı. Öncelikle taraftar… Gerçek taraftar üzereydiler. En zahmetli anda bile taraftardılar, hiç seyirci olmadılar. Kadıköy bu topluluğu çok özlemişti. Sonra Fred ile Semedo, ben ikisine de birebir alkışı gönderiyorum. Fred, Fenerbahçe’ye geldiği günden bu yana en yeterli üç-dört oyunundan birini sergiledi. Ve bu oyununu harikulâde bir golle de taçlandırdı…

FENERBAHÇE İSMİNE YILIN EN UYGUN TRANSFERİ SEMEDO
Semedo bence Fenerbahçe ismine bu yılın en yeterli transferi… Sağ bekte yıllardır aranan kan nihayet bulunmuş üzere gözüküyor. Performansı çok etkileyiciydi… Elbette En Nesyri’yi özel oyuncular kategorisine koymalıyız. Vakit zaman ileride yalnız kalsa dahi hem attı hem de attırdı. Ona yönelik ağır ve haksız eleştirelere dünkü performansıyla çok ancak çok net karşılık verdi.
Brown, İsmail Kartal periyoduna yakın bir performans sergileyen Szymanski, Amrabat, Skriniar ve Mert Müldür “Biz de varız, biz güzel oyuncularız” dediler.

RAKİBİ KOMADAN ÇIKARTIP YAŞAMA DÖNDÜRÜYOR
Ne var ki, Fenerbahçe’nin beş gol attığı bu maçta asla gözardı etmememiz gereken külfetleri var. Örneğin, golü attıktan sonra ya da çeşidi getirecek farkı yakaladıktan sonra anlamsız bir halde geriye yaslanıyor ve rakibi komadan çıkartıp yaşama döndürüyor. İşte, bu müddetler içinde topu tutacak, ekibi ileri taşıyacak isim bulmakta çok zorlanıyor Fenerbahçe… Bu tanıma uygun alandaki oyuncu yok denecek kadar az, olan da yorgun… Saha kenarında ise hiç yok… Velhasıl yazımın başında da dediğim üzere bu üst seviye galibiyete karşın Fenerbahçe ekibi bas bas “Transfere gereksinimim var” diye bağırıyor.
Fenerbahçe taraftarı önde baskı yapan grubu sever, (tıpkı dün 41. dakikada yenilen golden sonraki Fenerbahçe gibi)… Taraftar ayrıyeten golcüsü çok, daima gol arayan Fenerbahçe’yi sever… Dün bu da vardı… Duran ben “buradayım” dedi. Ve en değerlisi Fenerbahçe taraftarı başarıdaki sürekliliği sever… İşte buradan bildiri masraf idareye… Taraftar der ki, “Pamuk eller cebe, transfer isteriz, transfer”… 

KADIKÖY GERİ DÖNDÜ – UZAY GÖKERMAN / SKORER
Dün Fenerbahçe, Feyenoord’u 5-2 yenerek Şampiyonlar Ligi kümelerine kalmak için değerli bir adım atarken alanda o denli çok görkemli bir futbol, oyun yokken taraftarının coşkusuyla en güç duruma düştüğü anda bile skoru değiştirebileceğinin inancıyla gayret eden bir oyuncu kümesini izletti bize.
Geçen haftadan çok daha âlâ futbol vardı kuşkusuz lakin yeniden olmadık yerlerde yapılan kusurlar, kimselerin yemeyeceği çeşitten gollerle işi hiç de kolay değildi.
Bu futbolun bırakın bir sonraki çeşit Benfica’ya yetip yetmeyeceğini tartışmak, Kümeye kalınsa bile oradaki üst düzeydeki rakipler karşısında her maçın travmatik sonuca dönüşeceğini kestirmek hiç de güç görünmüyor.
Feyenoord, ne yaptığını ve yapacağını bilen standardın üstünde bir Avrupa ekibi.
4-1 geriye düşüyor fakat maç bitti, cins gitti diye düşünmüyor. Kalan müddette işini yapmaya devam ediyor.
Ve bunun karşılığını da neredeyse alıyordu da…
Oysa bardağın öbür boş tarafında 4-1 öne geçmesine karşın kendisini ve sevenlerini diken üstünde tutan bir Fenerbahçe gerçeğini görmezden gelmemiz mümkün değil.
Mızrağın iki keskin tarafı bu işte!

EN NESYRI ONLARDAN BİRİ
Ancak o denli inanmış bir taraftar vardı ki içinden çıkılmaz her an devreye girdi, rakibin aklını başından aldı, karıştırdı; oyuncularına güç ve motivasyon verdi, her şeyi değiştirdi.
Hep transfer konuşuyoruz ya…
“O geldi, bu niçin bitmiyor; şu neden grupta hala?”
İşte onlardan biri de malum En Nesyri!
İtiraf edeceğim; geçen dönem yaptığı onca şeye rağmen en kritik yerde yapamadıkları göze battığı için benim nazarımda da birinci on birde düşüneceğim oyunculardan biri değildi.
Hazırlık maçlarına kadar!
Kilolarından kurtulduğu net görüldü; saha içi çabasına bakılınca da mentalinden Tadic ile Dzeko ortası bir futbolcu çıkarma uğraşında olduğu seziliyordu.
Forvette tek başına kaldığında (bkz. Birinci maç) silik bir oyuncu haline gerilerken, dünkü üzere misyon verildiğinde ve etrafında onunla uyumlu futbolcular olduğunda apayrı bir En Nesyri’ye dönüşüyordu.
İşte ekip içi transfere biz bu hoş örneği veriyoruz.
En Nesyri bu oyunuyla bence kalmayı garantilemiş oldu. Gönderilirse ve yerine gelecek kapalı kutu oyuncu onun katkısını veremezse büyük reaksiyon çekecektir.
Genel manada saha içinde çaba vermeyen oyuncu yok üzereydi zati.

DURAN KUMAŞINI CÜMLE ALEME GÖSTERDİ
Duran’ın sağa sola deplasmanları, rakip savunmanın istikrarını bozan oyun anlayışı dönemin birinci resmi müsabakasında kumaşının ne kadar bedelli olduğunu da cümle aleme göstermiş oldu.
En Nesyri’nin indirdiği topu denetimi ve sonra vuruşu da dönemin fragmanı niteliğindeydi diye umuyorum.
Diğer taraftan Fenerbahçe’nin iki kanadında oynayan Semedo ve Brown’ın performansları muhtemelen Mourinho’ya başında oynatmayı düşündüğü oyun planı için derin ve rahat bir soluk aldırmıştır.
Semedo yaş itibarıyla takımın lideri olmaya aday bir duruşu olduğunu da buraya ekleyebiliriz.
Skriniar, savunmanın merkezinde ve tahminen de üçlü dizilimin en kritik yerinde vazife yapıyor.
Bu dönem tam vaktinde takıma katılması Fenerbahçe’nin tahminen de en çok aksayan bu mevkisi için bir tahlil olacaktır.
Jayden ve Mert, Skriniar’ın oyun aklıyla performanslarını bir düzey üste çıkarabilirler, izleyeceğiz.
Fenerbahçe’nin en sıkıntılı yeri Amrabat ve Fred’in olduğu bölge.
Bu iki oyuncu Fenerbahçe’nin yazgısını de belirleyecek bir rol üstlendiklerinin farkındalar mı; müsabaka içinde onları izlerken emin olamıyorum.
İyi bir dönem provası oldu.
İzleyenlere keyif veren goller izletti.
Heyecan vardı fakat bu atılan gollerin coşkusunu da yükseltti; adrenalin bu dozunun bu türlü tesiri vardır.
Kadıköy geri döndü; umalım ki tek maçlık olmasına dönem uzunluğu bu coşku, inanç sürsün.
Haftaya zorluk derecesi yüksek bir rakiple oynayacak Fenerbahçe; onlarla Portekiz’de bir hazırlık maçına çıkmış olmasına ve her ne kadar kaybetmesine karşın bunu bir avantaj olarak da gördüğümü belirtmek istiyorum.
Fenerbahçe umut verdi, Benfica eşleşmesinde bunu sürdürürse Süper Lig ve Avrupa için çok hoş bir başlangıç olabilir.