Osman Şenher, Galatasaray’ın yeni transferini yerden yere vurdu! Fenerbahçe tehlikesini anlattı

Süper Lig’de Galatasaray, 10 kişi kaldığı derbi maçta Beşiktaş’a 2-1 mağlup oldu. Spor müellifleri Galatasaray’ın futbolunu eleştirirken Fenerbahçe derbisi öncesi tehlikeye işaret edildi.

OSMAN ŞENHER: GALATASARAY UYGUN DEĞİLDİ (MİLLİYET)
Yalan yok, Galatasaray’ın oynadığı futbol beni hayal kırıklığına uğrattı. Altı puan avantajın vardı, artık üçe indi. Ve önünde çok güçlü maçlar var. İkinci bir şık, şampiyonluğa oynayan bir kadronun daha uğraşlı olup bu kadar çok yanılgı yapmaması lazım. Yediğin birinci golde Frankowski’nin orada olması lazım. O olmayınca Sanchez, Rafa Silva’ya baskı yapmaya kalktı. Biraz sert bir müdahale yapsa penaltı olacak. Silva eksiksiz bir futbolcu. O da direğin tabanından topu ağlara gönderdi.

FRANKOWSKI, MUÇİ’YE O DENLİ BİR TEKME SAVURDU Kİ…
Muslera direk tabanından çok top kurtardı fakat dün gece o da uygun değildi. İkinci golde Gedson Fernandes bomboş. Galatasaray defansında bir kişi onun yanına gitmeyi akıl etmeyince Portekizli futbolcu da rahatlıkla golünü attı. Güzel bir Muslera bu topu da kurtarabilirdi. Frankowski’yi sağ bek olarak mı transfer ettiler? Katiyen defansın gerisinde oynayacak bir futbolcu değil. Savunma atakları sıfır. Muçi’ye o denli bir tekme savurdu ki, o tekme apış ortasına geldi. Kırmızı kartı da yedi. Keşke Galatasaray 11 kişi olsaydı da, Muçi o golü atsaydı.

İNANILIR ÜZERE DEĞİL
Morata ile Osimhen’e bir tek top gelmiyor. Okan hoca neden top gelmediği halde çift santrforla oynadı onu bilemiyorum. Osimhen koştu, bir şeyler yapmak için çok uğraştı. Morata çok etkisiz oldu. Bunun da sebebi Sara İstanbul’daydı, ulusal maçlarda oynamadı. Buna karşın ne fizik olarak ne de kalite olarak grubuna hiç katkı sağlamadı. Bunun haricinde o kadar çok top kaptırıp pas yanlışı yapıyor ki, inanılır üzere değil.

YUNUS’A NASIL TAHAMÜL ETTİ ANLAYAMADIM
Yunus’un katkısı hiç yoktu. O kadar mühlet hoca kendisine nasıl tahammül etti anlayamadım, hem de bir kişi eksik oynamasına karşın. Torreira golü attı, güzel de gayret etti lakin Beşiktaş santrforsuz oynayıp orta sahayı kalabalık tutunca oyuna da hakim olan, daha çok konuma giren grup oldu.

FENERBAHÇE İŞE KUPA MAÇI OLACAK
Galatasaray’ın çarşamba günü Fenerbahçe ile kupa maçı olacak. Bu türlü futbol oynarsa işi çok sıkıntı. Kadronun her şeyden evvel yeterli gayret etmeden maç kazanamayacağını Okan Buruk’un futbolcularının beynine yerleştirmesi lazım. Beşiktaş kendi alanında, seyircisinin önünde maç bitinceye kadar galibiyete daha yakın olan taraftı. 

BURCU KAPU: GALATASARAY’IN ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ (MİLLİYET)
Galatasaray’ın şaşırtmayan 11’ine rağmen, Ole öngöremediğimiz takım tercihiyle alana çıktığında, gerçek maç planını yapan siyah beyazlılar dedirtti. Beşiktaş, Montella’nın santrforsuz oyunu üzere net dokuz numara yerine forvette hareketli oyuncuları sayesinde maça şiddetli bir ön alan baskısıyla başladı. Bu ağır baskının sonucu maçın birinci isabetli şutunda Rafa golü buldu.
Galatasaray ise orta alanda sayısal üstünlüğü kaybedip oyun kurarken kolay yanlışlar ve top kayıpları yapıp tesirli bir tablo çizemedi. Sara ve Yunus’un varlık gösterememesi, bir anda kadronun on kişi kalması derken, Torreira sahneye çıkıp jeneriklik bir gol attı. Atak çizgisinin üretkenliğini eleştirenlere göre ben bu dönem sarı kırmızılıların asıl yanılgısının savunmada olduğunu düşünüyorum. Dün de bu yanılgılar sebebiyle ikinci golü kalesinde görüp kazanmayı hak etmediler. Geçen yıl daha az gol yiyen, daha güçlü bir oyun oynayan ve hepsinden kıymetlisi futbolcusu ve hocası daha disiplinli olan Galatasaray, tahminen dönemi şampiyon bitirecek fakat bu yılın kıssası plansızlık olacak.

Milli ortada ülkesinde verdiği röportajda Frankowski “Başlangıçta kanat bek oynamam planlanmıştı ancak dörtlü savunmaya geçtik ve o denli kaldı. Kanat bek konumunda kendimi sağ bekten daha yeterli hissediyorum.” dedi. Tam da bu sebepten yenen birinci golde Frankowski yanlışsız yerde durmadığı için ofsaytı bozdu. Sağ bek ile kanat bek oynama alışkanlığı ortasındaki en büyük fark savunma esnasında kendini gösteriyor. Halbuki Galatasaray taraftarı bu sineması daha evvel izlemişti. Başrolde Angelino oynuyordu.
Dünyada Rönesans’tan bu yana her yüzyılda bir evvelkine nazaran daha fazla matematik sorunu çözülmüş. Çözülmemiş olanlara ise milenyum sorunları denmiş. Toplam 7 adet milenyum sorunundan altısı şimdi çözülememiş. İşte bunlara eklenmesi gereken bir sorun daha var: Galatasaray’ın ne vakit saf, kaliteli bir bek oyuncusu olur? Sarı kırmızılıların yıllardır çözemediği bu soruyu tahminen Clay Matematik Enstitüsü çözer.

TOLGA ERSARI: OKAN BURUK HESABINA BİR MAÇ DAHA (SKORER)
Derbiye önemli olarak baş yorduğu net bir biçimde muhakkak olan Ole Gunnar Solskjaer; Immobile’yi kulübede oturtup santraforda Rafa Silva, santrafor ardında da Joao Mario ile başladı uğraşa.

Galatasaray; Beşiktaş’ın tesirli ön alan baskısı karşısında, sağ kanattaki Barış Alper Yılmaz’ı uzun toplarla defans ardına kaçırmayı denedi başlarda. Sonrasında pas oyunu ile set atağına dönse de bilhassa rakip ceza alanı dışında yapılan pas yanlışları ve top kayıpları, sarı- kırmızılıların hamlede tesirli olmalarını engelledi.

Bu ortada birinci altı dakika içerisinde iki kere Muslera’ya riskli geri pas vererek Galatasaraylı taraftarların yüreklerini ağızlarına getirten Frankowski, sağ bekte S.O.S. veriyordu. Hakikaten Galatasaray’ın sağ kanadındaki bu madeni gören Beşiktaşlı futbolcular, bu kanat üzerinden ataklarını ağırlaştırdılar ve 23. dakikada Davinson Sanchez’in de Frankowski’ye eşlik etmesi sonucunda da 1-0 öne geçmeyi başardılar.

Futbolda boşa harcanacak bir dakika bile yoktur! Okan Buruk’un derhal oyuna müdahale ederek Frankowski – Kaan Ayhan değişikliğini yapması gerekirdi. Lakin Okan Buruk, büyük ihtimalle bu değişikliği devre ortasında yapmayı planladı ve bu bekleyiş Galatasaray’a çok değerliye patladı. Frankowski, 36’da gördüğü kırmızı kartla grubunu derbide on kişi bıraktı.

On kişi kaldıktan sonra Barış Alper Yılmaz’ı sağ beke, Morata’yı da sola açığa çekip 4-4-1’e dönen Galatasaray; beklenenden yeterli tepki verdi duruma. Sahiden de birinci yarının son kısmında tesirli bir oyun ortaya koyan sarı- kırmızılılar, Torreira’nın otuz metreden kaleye yolladığı füze ile 1-1 girmeyi başardılar devreye.

Okan Buruk, birinci yarının sonundaki bu oyunun da tesiriyle tıpkı takım ile çıktı ikinci yarıya ve Morata’yı solda tutmaya devam etti. Lakin ikinci yarıya da birinci yarıda olduğu üzere yeterli başlamadı sarı- kırmızılılar. Morata da solda olmadı.

Oyun gitmiş, Beşiktaş’ın da ikinci golünün sinyalleri şiddetini arttırmışken bir sefer daha oyuna müdahale etti Okan Buruk. Lakin Morata yerine Yunus Akgün’ü oyundan çıkarttı. Evet, olabilir. Buruk, Yunus Akgün’ü tercih etmiş olabilir. Fakat Yunus’un yerine oyuna dahil etmesi gereken isim Lemina değil, Kaan Ayhan olmalıydı. Böylelikle Kaan sağ beke geçer, Barış Alper Yılmaz’ı da sağ açığa çekip atakta ondan ve elbette suratından daha fazla yararlanma imkânı olurdu. Lakin Kaan Ayhan’ı değil, Lemina’yı tercih etti Okan Buruk ve bu değişiklikten yalnızca üç dakika sonra da Lemina’nın da başrolünde olduğu bir aksiyonda ikinci golü kalesinde gördü.