SAHA EXPO bugün başladı! Haluk Bayraktar: Bu türlü bir aktiflik için gerçek bir rekor

SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Lideri ve Baykar Genel Müdürü Sayın Haluk Bayraktar ‘ın açıklamaları şu formda: “Türk savunma, havacılık ve uzay kesimlerinin gelişimini ve muvaffakiyetlerini daima birlikte sergileyeceğimiz, yeni iş birliklerine imza atacağımız SAHA EXPO 2024’te sizlerle bir ortada olmaktan büyük memnunluk duyuyorum.

SAHA Expo 2024’ün ülkemize ve dünyaya değerli katkılar sunmasını temenni ederek beğenilen geldiniz diyorum.

SAHA İstanbul, Türk savunma ve havacılık bölümünün itici gücü olmayı hedefleyerek 17 Mart 2015’te kuruldu. Hedefimiz yerlilik oranını artırmak, kritik teknolojileri ülkemize kazandırmak, milletlerarası rekabet gücümüzü yükseltmek ve güçlü bir ekosistem oluşturmaktı. Bugün, 27’den 1200’ü aşkın şirkete, 29 üniversiteye ve 45 kente yayılmış bir ağa ulaştık.

SAHA İstanbul’un gücü çeşitliliğinde yatıyor. 52 farklı kesimden üyelerimiz, savunma ve havacılık ekosisteminin her halkasını tamamlıyor. Bu çeşitlilik karşılaştığımız her zorluğa inovatif tahliller üretmemizi sağlıyor. Üye profilimize baktığımızda, KOBİ’lerden büyük şirketlere, üniversitelerden kamu kurumlarına kadar geniş bir yelpaze görüyoruz.

SAHA İstanbul’un misyonu yalnızca bir ortaya getirmek değil, daldaki uyumu sağlamaktır. Şirketlerimizi kritik eserler üretmeye motive ediyor, yeteneklerini kıymetlendiriyor ve bu yetenekleri sistem ve alt sistem üretiminde kullanıyoruz. Projelerimiz üye şirketlerimizin kapasitelerini geliştirirken, ortalarındaki ticari bağlantıları de güçlendiriyor. Yurt içi ve yurt dışı pazar geliştirme faaliyetlerine katkı sağlıyoruz. Bu yaklaşım savunma ve havacılık ekosistemini bir bütün olarak ileriye taşıyor.

İşbirliğini kolaylaştırarak, yıkıcı teknolojiler geliştirerek ve global gereksinimlere karşılık vererek sanayiyi şekillendiriyoruz. Yerli üretim kabiliyetlerimizi pekiştirirken, küresel pazarda da kelam sahibi oluyoruz.

Çeşitlendirilmiş uzmanlığımız, yerelleştirme uğraşlarımız ve Ulusal Havacılık Sanayisi Komitemiz (SAHA MİHENK) ile kesime derinlik kazandırıyoruz. IAQG sertifikasyon otoritesi olarak kalite standartlarını yükseltiyoruz.

SAHA Startup Programı, yüksek teknoloji girişimcilerini güçlendiriyor. Hukuksal ve teknik danışmanlıktan altyapı takviyesine, iş geliştirmeden yatırımcı hazırlığına kadar geniş bir yelpazede dayanak sunuyoruz.

SAHA Akademi, yeni kuşak bir eğitim konsepti. 100’den fazla eğitim konusu, 1700 saati aşkın eğitim ve 2000’den fazla iştirakçi ile bölümde profesyonelliği artırıyoruz. Sertifikalı eğitimler, özelleştirilmiş programlar ve SAHA MBA ile yalnızca teknik bilgiyi değil, stratejik düşünme ve liderlik maharetlerini de geliştiriyoruz. Yabancı ülkeler ve profesyoneller için özel eğitim programları ile küresel etkimizi artırıyoruz.

Makine, elektrik-elektronik, yazılım ve sertifikasyon üzere kritik teknik komitelerle, kesimimizin güçlenmesine katkı sağlıyoruz. SAHA Startups, SAHA ODAK üzere inisiyatiflerle geleceğe hazırlanıyoruz.

Türk savunma ekosistemi, tabana yayılmış entegre bir yapıya sahip. Ana yüklenicilerden alt yüklenicilere, tedarikçilerden araştırma enstitülerine kadar her ünite, bu ekosistemin vazgeçilmez bir modülü. SAHA İstanbul olarak emelimiz; özel kesimin rolünü artırarak kesime dinamizm kazandırmak ve maliyet aktif sürdürülebilir projeler geliştirmektir.

Global savunma sanayisini şekillendiren son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yetenek savaşları, jeopolitik belirsizlikler, yeni teknolojik trendler ve tedarik zinciri zorlukları kesimimizi derinden etkiliyor. Bu zorluklara karşı proaktif bir yaklaşım benimsiyoruz. Elektrifikasyon, yapay zekâ, otomasyon, hipersonik uygulamalar ve uzay yetenekleri üzere alanlarda öncü olmayı hedefliyoruz. Uzun vadeli planlama ve yeni kapasite ihtiyaçları konusunda üyelerimizi yönlendiriyoruz.

Global askeri harcamalar, 2001’den bu yana jeopolitik risklerle orantılı olarak istikrarlı bir formda artıyor. 2023’te 2.4 trilyon dolara ulaşan harcama, jeopolitik tansiyonların ve savunma modernizasyon muhtaçlıklarının bir yansıması. Bilhassa Asya-Pasifik ve Avrupa bölgelerindeki artış dikkat cazibeli. Türkiye’de bu trendden bağımsız değil natürel ki. 2023 itibariyle 15.8 milyar dolarlık savunma harcamasıyla dünyada 22. sırada yer alıyoruz.

Son 5 yıllık bileşik büyüme oranlarına baktığımızda, Türkiye’nin -%6.2 ile listede negatif büyüme gösteren tek ülke olması aldatıcı olmamalıdır. Bu düşüş savunma kapasitemizdeki bir azalmayı değil, bilakis ulusal üretim kabiliyetlerimizin artmasıyla dışa bağımlılığımızın azalmasını yansıtıyor. ABD dgibi ülkelerde kişi başına askeri harcamalarda öne çıkarken, Ukrayna’nın savaşla birlikte süratle artan harcamaları dikkat çekiyor. Türkiye ise çok daha düşük kişi başı harcamayla yoluna devam ediyor.

Türk savunma ve havacılık sanayiinin gelişimi, ülkemizin bağımsızlık kıssasıdır. 1920’lerdeki başlangıçtan 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’na, 2000’lerin başındaki ulusallaşma vizyonundan 2023 sonrasındaki ihracat odaklı büyümeye kadar her evre bu öykünün bir kesimidir. Bugün, 15 milyar dolar gelir ve 5.5 milyar dolar ihracat ile gurur duyduğumuz bir noktadayız. Lakin bu etap Ulusal Teknoloji Atılımımızın daha başlangıcıdır.

Türk savunma ve havacılık sanayiinin kabiliyetleri, geniş bir yelpazeye yayılmıştır. Kara araçlarından deniz platformlarına, insansız hava platformlarından mühimmatlara, füzelerden irtibat ve muharebe takviye sistemlerine kadar her alanda kelam sahibiyiz. Bu kabiliyetler ulusal güvenliğimizi güçlendirmesinin yanı sıra ülkemizi küresel pazarda rekabetçi bir oyuncu haline getiriyor.

Türkiye’nin askeri harcamalarının gelişimi, stratejik önceliklerimizin bir yansımasıdır. 2001’den 2023’e kadar olan süreçte, harcamalarımız 7.2 milyar dolardan 15.8 milyar dolara yükseldi. Lakin bu artış ithalatımızın azalmasıyla birlikte GSYİH içindeki hissenin %3.6’dan %1.5’e düşmesiyle dengeleniyor. Ulusal Teknoloji Atılımı vizyonu ile savunma harcamalarımız daha verimli ve faal hale geldi.

Türk savunma ve havacılık sanayiinin ticari gelişimi, dalın dinamizmini ve büyüme potansiyelini de sergiliyor. 2012’de 4.8 milyar dolar olan gelir, 2023’te 15 milyar dolara ulaştı. Bu üç katlık artış finansal muvaffakiyetin ötesinde birebir vakitte teknolojik yetkinliklerimizin ve küresel rekabet gücümüzün de bir göstergesi.

Türk savunma ve havacılık sanayiinin milletlerarası ticaret performansı gurur verici bir gelişim gösteriyor. 2012’de 1.3 milyar dolar olan ihracatımız, 2023’te 5.5 milyar dolara ulaştı. İthalatımız ise birebir periyotta 1.4 milyar dolardan 6.2 milyar dolara yükseldi. 2021-2023 periyodundaki yükselen net ithalat, yolcu uçağı ve ekipman alımlarından kaynaklanmaktadır.

2023 yılı milletlerarası ticaret dağılımı, Türk savunma ve havacılık sanayiinin çeşitliliğini ve gücünü gösteriyor. İnsansız hava araçları, mühimmat ve füzeler, kara araçları ihracatımızın lokomotifi pozisyonunda. Havacılık dalında ise yolcu uçağı alımı nedeniyle ithalatımız hala yüksek. Fakat bunu da fırsat olarak görüyor ve havacılıktaki ulusallaşmayı güçlendirmek için çalışıyoruz.

Türk savunma ve havacılık kesimi, 2023’te göz kamaştırıcı bir performans sergiledi. 5.5 milyar dolarlık ihracat hacmi, 185 ülkeye ulaşan 230 eser çeşitliliği, global arenada artık bir güç olduğumuzu kanıtlıyor.
Baykar’ın 1.7 milyar doları aşan ihracatı, insansız hava araçları teknolojisindeki dünya liderliğimizin açık göstergesi. TUSAŞ, MKE, TEI üzere esaslı kurumlarımızın yanı sıra, Roketsan ve Aselsan üzere yüksek teknoloji şirketlerimizin listedeki varlığı, bölümün derinliğini ve çeşitliliğini yansıtıyor.
Savunmanın yanı sıra teknoloji ve inovasyon alanında da kelam sahibiyiz. Lakin unutmayalım, teknolojik gücümüzü barış ve adalet için kullanmak en büyük sorumluluğumuzdur. Bilhassa Gazze’de yaşanan insanlık trajedisi, bu sorumluluğun ehemmiyetini bir kere daha hatırlatıyor.

Türk savunma sanayiinin başarısı 50 yıllık bir gelişim sürecinin sonucudur. Bu süreç direkt tedarikten ulusal dizayna, platform programlarından ileri teknolojilere uzanan stratejik bir seyahat. Bu seyahat ambargolardan öğrendiğimiz derslerle başladı ve bugün kendi özgün tasarımlarımızla dünya pazarlarında kelam sahibi olduğumuz bir noktaya ulaştı.

Savunma sanayiimiz yalnızca ülke içinde değil, küresel arenada da manşetlere çıkıyor. Bu muvaffakiyet eserlerimizin kalitesinin yanında stratejik değerimizi de yansıtıyor.

TEKNOFEST, Ulusal Teknoloji Hamlesi’nin ve çalıştığımız bölümlerin muvaffakiyetlerini toplumla buluşturan ve geleceğin mühendislerini yetiştiren bir platform. 50 farklı alanda teknoloji müsabakaları, 1.65 milyon gencin müsabaka başvurusu ve toplamda 15 milyondan fazla ziyaretçiyle, taban dalgası halinde toplumumuzu saran bir ihtilal. TEKNOFEST, hava şovları, konserler, planetaryum, yarışlar, dikey rüzgâr tüneli, seminerler, simülasyonlar ve atölyelerle toplumun her bölümünü teknolojiyle buluşturuyor.

SAHA EXPO, Türk şirketlerini küresel pazarla buluşturan bir köprü misyonu görüyor. 2018’den beri düzenlenen SAHA EXPO fuarlarımız, Türk şirketlerinin iş geliştirme ve ihracat gayretlerini destekliyor.

Kamu kurumlarından özel kesim devlerine, üniversitelerden teknoloji şirketlerine kadar geniş bir yelpazede takviye gören SAHA EXPO, Türk savunma sanayiinin ekosistemini bir ortaya getiriyor. Başta ana sponsorumuz ARCA olmak üzere, bizi destekleyen tüm sponsorlarımıza buradan bir kere daha teşekkür ediyorum.

SAHA EXPO 2024 sayılarına bakacak olursak; 150.000’den fazla ziyaretçi, 300’ün üzerinde delegasyon, 150’den fazla alıcı delegasyonu ve 120’den fazla ülkeden üst seviye iştirak, SAHA EXPO’nun küresel ölçeğini de gözler önüne seriyor. 25.000’in üzerinde B2B görüşme, 1400’den fazla şirket iştiraki, 53 eser lansmanı ve 90 imza merasimi ile etkinliğimiz iş dünyası için muazzam fırsatlar sunuyor. Bu sayılara bakarak SAHA EXPO’nun Türk savunma sanayiinin gücünü ve potansiyelini dünyaya gösteren stratejik bir platform olduğunu rahatça söyleyebiliriz.

SAHA EXPO 2024’ün ekonomik tesirini gözler önüne seren değerli bir ana geldik. Fuar mühletince gerçekleştirilecek 133 imza merasiminde toplam 6,2 milyar dolarlık muahedeler imzalanacak. Bu mutabakatların 4,6 milyar dolarlık kısmı ise ihracat kontratlarından oluşuyor. Geçen yıl Türk savunma ve havacılık bölümünün ihracatı 5,5 milyar dolar olarak gerçekleşmişti, bu fuarda 1 yıllık ihracatımıza yakın düzeyde ihracat mutabakatlarına imza atıyoruz.

Kıymetli konuklar, bu bu türlü bir aktiflik için gerçek bir rekordur.

SAHA EXPO 2024, güçlü içeriğiyle de öne çıkıyor. İmza merasimleri, eser lansmanları, milletlerarası paneller, SAHA Talks ve Space Talks sohbet oturumları ve Baykar Yönetim Kurulu Lideri Sayın Selçuk Bayraktar’ın gerçekleştireceği ana konuşmacı sunumu üzere etkinlikler, fuarımızı dinamik ve interaktif bir platforma dönüştürüyor.

SAHA Expo 2024’teki panel ve konuşmalar, kesimin aktüel hususlarını ve geleceğe yönelik vizyonu yansıtıyor. “Savunma ve Güvenlik Alanında Derin İhtilali Yönetmek”, “Uzay Ekosisteminin Gelişimi ve Milletlerarası İşbirliği Fırsatları”, “Savaş Alanının Yeni Aktörleri: FPV Dronlar” üzere başlıklar bölümün odak noktalarını gösterecek. Yapay zekâ, siber savaş, girişimcilik ve çift kullanımlı teknolojiler üzere bahisler, savunma sanayiinin geleceğini şekillendirecek trendleri ele alacak.

Küçük işletmeler için özelleştirilmiş pavyonlar ile ekosistemin tüm bileşenlerini desteklemeyi amaçlıyoruz. Küçük işletmelerin iş geliştirme ve ihracat eforlarını besleyerek, dalın taban gücünü artırmayı hedefliyoruz.

Uzay Pavilyonumuzda iştirakçi şirketlerin en son teknoloji ve eserlerini sergilerken, tıpkı vakitte Ulusal Uzay Programımız hakkında ziyaretçileri bilgilendireceğiz.

Savunma, havacılık ve uzay dallarımızın toplumla buluşturma dileğinin bir göstergesi olarak Halk Günleri’ni bu yıl genişleterek iki güne çıkardık. 25-26 Ekim tarihlerinde, halkımız yerli ve ulusal kaynaklarla geliştirilen geniş eser yelpazesini keşfetme ve dokunma fırsatı bulacak.

Uluslararası Uzay Kongresi’nin (IAC 2026) 2026’da Türkiye’de düzenlenecek olması, ülkemizin uzay alanındaki argümanını gösteriyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı liderliğinde, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) ve SAHA İstanbul işbirliğiyle Antalya’da gerçekleştirilecek bu aktiflik, Ulusal Uzay Programı’ndaki projelerimizi dünyaya sunacak.

Kıymetli Konuklar; ülkemiz savunma sanayiinde kıymetli atılımlar yaparak, bölgesel güvenlikte değerli bir aktör haline geldi. Türkiye yürütülen çalışmalar sonucunda dünya pazarındaki rekabet gücünü de artırıyor. Bu vesileyle, yerli ve ulusal üretim vizyonuyla bize her vakit yol gösteren ve destekleyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a buradan bir sefer daha şükranlarımı sunuyorum.

Son olarak; bugün burada teknolojik başarılarımızı kutlarken, dünyanın gözleri önünde yaşanan bir insanlık trajedisine sessiz kalamayız. Gazze’de yaşanan durum bölgesel bir çatışma değil, tüm insanlığın vicdanını sızlatan bir soykırımdır. Savunma teknolojilerindeki ilerlemelerimizin son hedefi, barışı korumak ve insan hayatını savunmaktır. Bugün Gazze’de gördüklerimiz, maalesef teknolojinin yıkıcı gücünün acı bir örneğidir.

Türkiye olarak her vakit mazlumun yanında durduğumuz üzere, Gazze halkının da yanındayız. Milletlerarası toplumu bu soykırıma son vermek için harekete geçmeye çağırıyoruz.

Unutmayalım ki, gerçek güç yıkmakta değil, inşa etmekte; öldürmekte değil yaşatmaktadır.”