Ruhunu, kişiliğini, özgüvenini yitirmiş!

Trabzonspor özelinde, Türk futbolu genelinde neye üzülüyorum biliyor musunuz? Yüz milyonlarca euro harcanarak kurulan takımlara, harika ligin kalitesine, el üstünde tutulan teknik yöneticilerin kapasitesine.
Hakemlerin, federasyonun ve MHK’nin marka pahasına verdikleri ziyanı katmıyorum bunların ortasına.
Hepsi ulusal müdafaa hudutlarını korumak için olsa gerek. Fenerbahçe dışında kim kaldı Edirne ötesinde?
Gelelim maça. 2022 şampiyonluğunu bir yana bırakın, dört büyüklerden biri olarak anılan Trabzonspor yıllardır ne tez koyabildi lige?
Gelenler, gidenler, garip transferler ve veda edilen pahalar. Bunların hesabı sorulmayacak mı?
Dün de Konyaspor maçına lisanlara destan “deplasman fobisini” yenmek çıktı bordo-mavili grup.
O vakit sorayım; Trabzonspor kazanmak için ne yaptı? Puan alabilmek ismine nasıl gayret etti? Teknik yöneticisinin maç öncesi ve içinde futbolcu tercihleri gerçek mu idi?
Forma giyenler, beklentiyi karşılayabildi mi?
Dört sorunun tümüne olumsuz karşılık veriyorum.
Son dakikadaki VAR penaltısı öncesi korner köşesinde çıkan arbede dışında, bu oyuncu kümesinin dönem boyunca birlik beraberlik içinde olduğunu görmedim.
Ya birbirlerini, ya hocalarını ya da yaşadıkları ortamı sevmiyorlar.
Karadeniz takımı ismine berbat bir doksan dakikayı değerlendirirken birtakım futbolcuların hakkını da vermem gerek.
Kenara gelinceye dek Savic, savunmanın sigortası haline gelen Batahov, sol bekin yeni transferi Mustafa ve 35 yaşındaki Visca’nın özverisini başka bir yere koyuyorum.
Ve soruyorum; Chem, Mendy, Banza, Lundstram ve Sıkan mutlu mudur performanslarından?
Başka bir açıdan bakarsak; teknik yöneticilerinin oyun kurgusu ve planından memnunlar mı?
Konu Şenol Güneş’e gelince; ona hürmet duyar, sever ve yıllar öncesine dayanan dostluğumuza dayanarak tenkit hakkımı kullanırım.
Bunca muvaffakiyet, madalya ve gurur arşivinizde yer alırken alırken; ruhunu, kimliğini, sevincini ve coşkusunu yitirmiş bir Trabzonspor’u kurtarma eforuna girmenizi anlıyorum da.
Umarım futbola veda döneminizde, hak ettiğiniz takdiri görürsünüz Şenol hocam…