Puan kaybı sonrası eleştiri! ‘Galatasaray bu kadar aciz duruma düşemez’

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nin 7. haftasında Dinamo Kiev’i ağırladı. Avrupa Ligi’de hiç kaybetmeyen Okan Buruk idaresindeki Cimbom, taraftar dayanağını ardına alıp kazanmak istiyordu lakin 3 puanı alamadı. Maçı baştan sona üstün götüren Galatasaray, kalesini gole kapatamadı ve alandan 3-3’lük eşitlikle ayrıldı.

Sarı-kırmızılı kadronun futbolunu spor müellifleri köşelerinde kıymetlendirdi. 

OSMAN ŞENHER: GALATASARAY KÜLFETLİ – MİLLİYET
Futbolda sürprizler var buna itirazım yok. Lakin sen yıldızlar topluluğu bir kadrosun. 22. dakikada 2-0 öne geçtiğin maçı nasıl 3 gol yiyerek bitirirsin ben bunu kabul etmiyorum. Rakip kim olursa olsun, Galatasaray’ın üzerine giden gruplar her teşebbüste gol buluyor. Dinamo Kiev üç defa geldi, üç gol attı.

İlk golde Muslera, ikinci golde Jakobs, üçüncü golde Sanchez çok büyük kusurlar yaptılar. Sarı-kırmızılıların en büyük handikapı orta alandaki isimleri temaslı futbolu sevmiyor. Rakip de elini kolunu sallayarak Cim Bom’un kalesine geliyor. Bu maç için söylemiyorum her maç birebir sorun. Evet Sara sakat, arıyor musun oyuncuyu arıyorum. Pekala Sara yoksa ekibin orta alanı havlu mu atacak?

TARAFTAR ARTIK KÂFİ DİYOR
Torreira’nın yaratıcılığı sıfır, Berkan’ınki sıfır, Yunus bir iki haftadır sallanıyor, Mertens de büyük bir düşüş yaşıyor. Osimhen’e, koşan santrfora tek top atacak adam yok, pekala nasıl maç kazanılacak? Hamlede başarısızsın, defansta yanlışlar yapıyorsun, orta sallanıyor, önünde bir sürü sıkıntı maç var… Pekala o maçlarda ne yapacaksın? Taraftarın ruhu kararmış durumda. Bakmayın sesleri pek çıkmıyor fakat kâfi artık diyorlar.

AJAX’I DEPLASMANDA MI YENECEKSİN?
Sen kendi sahanda Dinamo Kiev’i yenemiyorsun, sekizincilik talihini zora sokuyorsun. Ne yapacaksın, gelecek maçta Ajax’ı yenmek ya da puan almak mecburiyetinde kalıyorsun. Dinamo Kiev’i burada yenmek mi kolay, yoksa ben Ajax’ı deplasmanda yenerim diye mi düşünüyordun orasını bilemiyorum lakin zahmetli bir süreç başlıyor.

YUNUS’A NE OLDU? TANIYAMIYORUM
Methiyeler dizdiğimiz bu Yunus’a ne oldu bu türlü? Hiç tanıyamıyorum. Tıpkı formda Barış Alper… Bir futbolcu durup dururken bu kadar düşüşü nasıl yaşar, şaşırıyorum. Muslera’ya hürmetim büyük, Galatasaray’ın efsanelerinden bir tanesi. Ne var ki üst üste kusurlu goller yemeye başladı. Okan hocanın işi kolay değil.

Herkesin içinde bir ümit var. Yeni transferler gelecek grup düzelecek diye. İnşallah o denli olur. Lakin şunu söyleyeyim. Devre ortası âlâ futbolcu alman için âlâ para vermen lazım. Fırsat transferi diye beklersen, beklediğin transfer gerçekleşmeyebilir. Kesinlikle yöneticiler bizden daha uygun düşünüyorlardır. Ancak şu an ekip meşakkat yaşıyor. Bundan sonraki maçlarda da bu, artarak devam edecek üzere görünüyor. Dilerim Okan Buruk bu ıstıraplara bir an evvel deva bulur.

TUNÇ KAYACI: BU KADAR ACİZ OLAMAZDI – FANATİK
Avrupa yolunda evimizdeki 7. maçımızda, kâğıt üzerinde kolay gözüken bir maça çıktı Galatasaray. Rakip Dinamo Kiev, ülkedeki savaş nedeniyle göçebe bir süreçte çabasını sürdürmekte. Daha maçın başında gelen Sanchez golü ve akabinde gelen Abdülkerim’in füzesiyle, iki stoperin de katkısıyla 2-0 öne geçen Galatasaray, “Maç bitti” zanneti moduna geçti. Sanırım bu sezonki Galatasaray’ın en büyük zaafiyeti bu olsa gerek. Oyunda dengeyi kuran rakip karşısında durum bulamayan ve konum vermeye başlayan bir Galatasaray izlemeye başladık. Hakikaten şimdiye kadar yalnızca bir gol atan Dinamo Kiev, 2. golü de Galatasaray’a attı. Açıkçası kolay gözüken bir müsabaka lakin bu türlü zora sokulabilirdi. İkinci yarıya, içinden çıkılması sıkıntı bir Barış Alper hareketiyle başladı diyebiliriz Galatasaray. Sarı kartlı Barış Alper, ceza alanı içinde kendisine yapılan faul sonrası devamında topa el ile dokunması ve ikinci sarı karttan gelen kırmızı kart ile herkesi şok ederken, imdadına VAR yetişti. Maçın Estonyalı hakemi, penaltı kararı verince sarı kart iptal oldu ve penaltıdan Osimhen’in golüyle 3-1 öne geçen Galatasaray derin bir nefes aldı. Lakin dün gece durum üretmekte kısır fakat rakibe gol bahtı vermekte bonkör bir Galatasaray vardı alanda. Oyuna ikinci yarıda giren Yarmolenko, kornerden gelen topa ayağını uzattı ve skoru 3-2’ye getirdi. Ardından de 3. golleri geldi.

ACİLEN DESTEK ŞART
Skordan bağımsız olarak, Avrupa Ligi’nde final oynamayı hedeflemiş bir ekip, bu savunma zaafıyla işinin çok sıkıntı olduğunu söylemeliyim. Bu dönem her maçta kalesinde gol gören bir oyun anlayışıyla uzun soluklu muvaffakiyet seyahati yapmak inandırıcı gelmiyor. Tekrar söylüyorum, ivedilikle kadroya destek koşul, aksi halde büyük bir hayal kırıklığıyla dönemi kapatabilirler. Düşünün ki işler berbata giderken, Okan Buruk’un kulübesine bakıp tahlil üretecek bir oyuncusu yoksa, durum vahim demektir… Final oynamayı hedefleyen bir grup, son sıradaki Dinamo Kiev karşısında bu kadar aciz duruma düşemezdi.