Osman Şenher’den Mourinho’ya zehir zemberek kelamlar: Kendi kral zannediyor, Fenerbahçe’yi küçümsüyor!

Fenerbahçeli taraftarların bir kısmı alanda her kaybedilen puandan sonra Lider Ali Koç’u hatalı ilan ediyorlar. Bu bana yanlış geliyor. İsmail Kartal geçen dönem daha mücadeleci bir futbol oynatıyordu.Taraftar ve topluluk, Mourinho’yu istedi diye lider, Portekizli çalıştırıcıyı getirdi, İsmail Kartal’ı bir kalemde sildi. Mourinho’yu Türkiye’ye geldiği vakit statta on binlerce taraftar bağrına bastı. İdare de dönem içinde yaptığı her yanılgıyı kapatıp, daima ardında durdu. Hoca istedi diye çok âlâ bir takım kuruldu.

‘KESİNLİKLE SORUMLUSU TEKNİK DİREKTÖR’

Peki bu takıma Mourinho âlâ futbol oynatamıyorsa, hepsi ulusal futbolcu olduğu halde yerli isimleri kullanmıyorsa, derbilerde başarısızsa, Avrupa kulvarında deplasmanda kusursuz oynamasına karşın Rangers’a İstanbul’daki maçta aldığı skorla çeşidi kaybediyorsa, Türkiye Kupası’nda kendi alanında en büyük rakibine yenilip intikam almak için, rakip kadro hocasının burnunu sıkıyorsa bunun sorumlusu muhakkak lider olamaz, teknik yönetici olur.

‘TARAFTAR, TEKNİK ADAMA HİÇ LAF ETMİYOR’

Ama maalesef taraftar en ufak başarısızlığın faturasını lidere kesiyor, teknik adama hiç laf etmiyor. O da kendisini kral zannediyor ve Fenerbahçe’yi küçümsüyor. Mourinho’ya birisi ‘dur’ demezse gelecek dönem da başarılı olamaz. Ancak dizginleri tutulur, kendisini futbola vermesi sağlanırsa, o vakit gönderilmesine gerek kalmaz.

‘İNANÇ VAR REHAVET YOK’

Galatasaray’ın Süper Lig’de kalan 6 maçta temposu düşer mi? Şimdiden herkes fal bakmaya başladı. Ben düşeceğine inanmıyorum. Hoca ve futbolcular o denli bir sorumluluk almışlar ki, hepsi kendilerini karantinaya sokmuşlar. Fenerbahçe maçıyla yakalanan çıkış, üzerine koyarak devam edecek üzere görünüyor.

Son oynanan Konyaspor müsabakasına bakıyorum; Okan Buruk kulübeden ‘topa basın, yavaşlayın’ diyor. Kadro 5-1 önde fakat futbolcular 6’yı, 7’yi atmaya uğraşıyor. Osimhen boş toplara bile depar atıyor. Sallai’nin içinden bir Sallai daha çıktı. Demek ki bu futbolcunun mevkisi sol çizgi. Gol vuruşlarında rakibini ekarte edip önünü boşaltması, topa vururken başını kaldırıp hangi köşeye vuracağını tespit etmesi, ekip için çok büyük bir artı.

‘LEMİNA 10 NUMARA GİBİ’

Hele Lemina’nın transferi ekibin bütün oyun gücünü üste çekti. En çok rahatlayan da Torreira oldu. Lemina öncesinde yalnızca rakip atakları kesmeye uğraşıyordu. Artık 10 numara üzere; atağa çıkıyor, rakip defansın içine giriyor, seken toplarla da, çok isabetli gol vuruşları yapıyor. Sanchez ve Abdülkerim de her hafta üstüne koyarak oynuyorlar. Artık rakip kim olursa olsun, eskisi üzere gol konumuna sokmuyorlar. Kalan maçlarda da bu herhalde bu türlü devam edecek. 

‘ÖZBEK PARALARI TAKIR TAKIR ÖDÜYOR’

Başkan Dursun Özbek futbolcuların paralarını takır takır ödüyor. Okan Buruk’un bir dediğini iki etmiyor ve sahip çıkıyor. Aldığım haberlere nazaran şimdiden önümüzdeki dönemin planlarını yapıyorlar. Transfer edilecek 4 oyuncunun isimlerini belirlemişler. Yeni sponsorlarla anlaşıp locaların üzerine led reklam panoları sipariş vermişler. Önümüzdeki dönem kombineleri şimdiden satışa çıktı ve kapış kapış satılıyor.

Şu anki imaja nazaran Galatasaray âlâ yolda, Bayern Münih üzere olmak istiyor. Önümüzdeki sene Şampiyonlar Ligi’nde nasıl başarılı olunur diye devamlı planlar yapıyorlar. Bütün amaçları bu dönemi iki kupayla kapatmak. Futbolcular buna inanmış. İmaj o ki bunu da başaracaklar. Oynanan futbol bunu gösteriyor.