MMA Türkiye, Yeni Siber Güvenlik Kanunu’nu kıymetlendirdi
MMA Türkiye, Türkiye’nin dijital geleceğini şekillendiren son yasal düzenlemeleri ve teknolojik gelişmeleri kıymetlendirdi. MMA Türkiye Genel Sekreteri Avukat Özlem Sezgin, konuya ait yaptığı açıklamada, yakın vakitte yürürlüğe giren “Siber Güvenlik Kanunu”nun dijital egemenliği güçlendirme yolunda stratejik bir adım olduğunu belirtti.
“Siber Güvenlik Kanunu, yalnızca mevcut tehditlere karşı bir savunma düzeneği oluşturmakla kalmıyor, birebir vakitte gelecekteki risklere karşı proaktif bir yaklaşım sergiliyor” diyen Sezgin, kanunun Siber Güvenlik Başkanlığı’na kritik altyapıların korunması, standartların belirlenmesi ve kontrol üzere hayati misyonlar yüklediğini söz etti.
Sezgin, siber güvenliğin artık yapay zekâ üzere yeni teknolojilerden farklı düşünülemeyeceğini vurgulayarak, bu alandaki türel çerçevenin de süratle geliştiğini belirtti: “Türkiye’nin dijitalleşmeye adaptasyonu ile birlikte hukuksal çerçeve de şekillenmeye devam ediyor. Avrupa Birliği ile paralel hareket ediyoruz. Yapay zekâ konusunda Meclis’te kurulan komitenin çalışma müddeti Mayıs ayında tamamlandı. Artık Kurul tarafından hazırlanacak kapsamlı raporu bekliyoruz. Bu rapor kapsamında yapay zeka alanında düzenleme gereksinimi olduğu yönünde bir fikir birliği oluşursa, ilerleyen süreçte bir kanun teklifine dönüştüğünü görebiliriz.”
Üretken yapay zekânın türel tartışmaları da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Sezgin, bilhassa telif hakkı ve dezenformasyon hususlarının öne çıktığını söyledi:
“Yapay zekâ modelleri bilgiden besleniyor. Şayet mutfaktaki içerikler telif müdafaası altındaysa ve bunu ispatlayabiliyorsanız, ihlal kelam konusu olur. New York Times bu hususta dava açmıştı, Türkiye’de de açılması gelişmelere bağlı olarak gündeme gelebilir. Öte yandan, uydurma hesaplar, deepfake manzaralar ve klonlanmış seslerle gerçeklik algısı kırılıyor. Şimdi yapay zekâya özel bir ömürüz olmasa da mevcut mevzuatı (KVKK, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Reklam Mevzuatı, 5651 sayılı Kanun) uyguluyoruz.”
Avukat Hasret Sezgin, tüm bu gelişmeler ışığında siber güvenliğin toplumsal bir sorumluluk haline geldiğini belirterek kelamlarını şöyle tamamladı:
“Siber güvenlik yalnızca teknik yahut yasal düzenlemelerle değil, şuurlu bir toplumla sağlanabilir. MMA Türkiye olarak siber güvenliğin bir ulusal sıkıntı olduğunu vurguluyoruz.
Kanunun uygulanması sürecinde tüm paydaşların iş birliği içinde hareket etmesi ve siber güvenlik şuurunu toplumun her bölümüne yayması kritik ehemmiyet taşıyor. Türkiye’nin dijital güvenliğini en üst düzeye çıkarmak için daima birlikte çalışmalıyız. “
