MHP lideri Bahçeli’den son dakika ‘çözüm süreci’ açıklaması: Teröristbaşı DEM kümesinde silah bırakıldığını ilan etsin

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin küme toplantısında kıymetli açıklamalarda bulundu. İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları: Kıymetli dava arkadaşlarım, saygıdeğer konuklar, basınımızın değerli temsilcileri, toplantımızın başında sizleri en kalbi hislerimle selamlıyorum. Bizleri takip eden bütün vatandaşlarımızı hasretle selamlıyor, hepsini birden hürmet ve muhabbetle bağrıma basıyorum.

Tarihi ve ulusal mirasımıza sarılarak, bin yıllık kardeşliğimiz üzerinde titreyerek, geçmiş ile geleceği tekrar inşa sorumluluğu tarihin önemli sahnesinde omuzlarımıza binmiştir. Türkiye ve dünya olarak işlekliğin, böylesine faal bir işleyişin tam ortasındayız. Bazen hisli bir bakış, bazen istekli bir dokunuş, bazen de sessiz ve hesapsız bir kucaklayış sayfalar dolusu anlatımın yerine geçebilecektir.

İLK ADIMI ATMIŞ OLACAĞIM

Bugün kitabın ortasından ve hiçbir yoruma muhtaçlık bırakmayacak nitelikte konuşacağım. Mevcut gerçeklere dayanarak muazzez milletimizin ayak bağlarını kalıcı olarak çözmenin tahminen de birinci adımını atmış olacağım. Türkiye’nin çözemeyeceği, üstesinden gelemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Kâfi ki isteyelim, kâfi ki diyelim.

ENFLASYONUN TEK HANEYE GERİLEYECEĞİNE İNANCIM TARTIŞMASIZDIR

Dünyada sular durulmazken Türkiye’nin azimli, akılcı siyasetlerle öne çıkması, olumlu ayrışması siyasi istikrarı perçinleyecek ekonomik istikrarın müjdecisi olmuştur. Enflasyon her insanımızı haklı olarak rahatsız etmektedir. Gelir dağılımı adaletsizliği canımızı sıkan bir diğer olumsuzluktur. Enflasyonla çaba kesintisiz sürmektedir ve dayanağımız tamdır. Enflasyonun tek haneye gerileyeceğine inancım tartışmasızdır. Parti olarak elimizden gelen her katkıyı vermeye varız. Bilinmelidir ki, Cumhurbaşkanlığı Kabinemizin yanındayız. İktisat idaresine güveniyoruz. Yanlışsız yolda olduklarına inanıyoruz.

HAYAT PAHALILIĞINI BİTİRECEĞİZ

Türk ve Türkiye Yüzyılı toplumsal, ekonomik, türel ve siyasi ıslahatlarla pekişecektir. Her vatandaşımızdan 750 TL almak yerine, zenginlikten hisse veren bir Türkiye’ye ulaşmak hayal değildir. Cumhur İttifakı olarak hayat pahalılığını bitireceğiz.

 İNSANLIĞIN YÜZ KARALARI

Yenidoğan bebeklerin vefatlarına neden olan, ötenaziye neden olan cinayet işleyen yaratıklar, insanlığın yüz karasıdır. Konuşmaların gün yüzüne çıkmasından sonra şöyle düşündüm. Bir insan daha fazla nasıl alçalabilir. Para için bebekleri mevte mahkum eden, bunu güle oynaya yapan namussuzlara verilecek hangi ceza vicdanların fırın üzere sıcaklığını soğutabilir. Hangi ceza yüreklere su serpebilir.

ZİNCİRLEME İFŞALAR KUŞKU VERİCİ

27 Mart 2023’te CİMER’e şikayetle başlayan soruşturma sürecinin bugünlerde patlak vermesi, birbiri ile kontaklı öteki vahim olayların gün yüzüne çıkması geçiştirilecek bir mevzu değildir. Adeta düğmeye basılmışçasına cinayetler, atak furyasının seriye bağlanması, infialin kışkırtılması diğer bir tertibin ikmalini akla getirmektedir. Toplumsal dokumuzu sarsacak, kahredecek olayların zincirleme halde ifşa edilmesi son derece kuşku vericidir. Sağlık Bakanımızın da temas ettiği üzere cürüm ve cinayetler aylar öncesinde tespit edilmiş ancak bugünkü üzere gündeme gelmemiştir.

BUNLARIN İŞLERİ GÜÇLERİ YALANDIR

26 Nisan 2024’te bebek ticareti yapan soysuz çeteye operasyon yapılmıştır. Özel hastane faaliyeti durdurulmuş, ruhsatları iptal edilmiştir. Sağlık Bakanlığı vaziyete zamanında müdahil olmuştur. İsimli süreç vaktinde işletilmiştir. Sıhhat Bakanımızın istifasını istemek hangi akla hizmettir. Yargıya taşınmış vahim olayı anında istismar etmek, siyasete materyal yapmak, çamur sıçratmak arka niyetlilik değil midir? Sıhhat Bakanımızın istifasını isteyenlerin, bebeklerin hakkını savunmak ya da insan hayatına sahip çıkmak üzere bir sıkıntıları yoktur. Bunların işleri güçleri palavradır, nifaktır.

SAVCIMIZI KUTLUYORUM, KURT İNİNE GİREN ÇAKALIN AKIBETİ PARÇALANMAKTIR

Bebek katillerinin en ağır biçimde cezalandırılmalarını bekliyor, MHP’yi karalayan gurursuz bir cürümlünün tehditleri karşısında üstlendiği vazifenin prestijini koruyan Cumhuriyet Savcımız Yavuz Engin’i kutluyor, tertemiz alnından öpüyor, Allah sayılarını artırsın diyorum. Kurt inine giren çakalın akıbeti parçalanmaktır.

HİÇBİR ŞEY TESADÜF DEĞİL

Yaşadığımız hiçbir şey rastlantısal değildir. Hükümetin meşruiyeti akın altındadır. Kaleyi içten düşürme hesabı vardır. Türk-İslam medeniyetinin madde-ruh istikrarını yine ele alması, kendine dönmesi, ulusal ve manevi güvenlik duvarlarını güçlendirmesi acil ve elzem bir gereksinimdir. Bugün hakikat sayılan yarın yanlış ilan ediliyor. Bugün hoş diye övülen yarın yakışıksız diye sövülüyor. Beşeriyet sonsuz dalgalanmalarla sallanıyor. Bizim yapmamız gereken bağımsız bir zihniyete sahip olarak aklımızı ve inancımızı devamlı alarmda tutmak. Kesintisiz ve denetimsiz esen değişim rüzgarlarını, değişmez kıymetlerimize sarılarak engellemektir. Arkeolojik kazıların insafına terk edilmiş bir ulusal varlığın varisleri değiliz. Binlerce yıllık tarihimizin engin deneyimine dayanarak, ecdadımız kadar diriyiz. Varoluşumuzun derin sırrı karşısında hayret duyarak geleceği akıl, vicdan, emniyet ve kardeşlikle okumanın dileğiyle dolup taşıyoruz.

TÜRK, TÜRK’E YURTTUR

İsrail, Yahya Sinvar’ı da katletti. Lübnan havadan ve karadan abluka altında can çekişirken yeniden bedel ödeyen günahsız sivil halktan diğeri değildir. Cumhurbaşkanımızın Lübnan’daki Türkmen kardeşlerimize kapılarımızın açık olduğunu açıklaması soydaşlık hukukunun takdir edilecek tezahürüdür. “Yeni göç dalgası geliyor” diyerek yaygara koparanların, Türk’ün Türk’ten öteki dostu olmayacağını bilmemelerini elbette biliyoruz. Fakat empati yapmalarını, vicdanlı davranmalarını beklemenin de en doğal hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Türk, Türk’e yurttur, yuvadır, sonuna kadar emanettir.

SEÇİMLER VAKTİNDE YAPILACAKTIR

Güneyimiz yanarken, kuzeyimiz toz duman içindedir. Batımızda karanlık oyunlar planlanmaktadır. İç ve dış işgal cephesi gemi azıya almıştır. Objektif yorumları kendisinden duymak istediğimiz bir siyaset bilimci, inanç buhranının kök saldığını, tek tahlilin erken seçim olduğunu zırvalayarak çok sorun ortasında iç işgal cephesine hizmetkarlık yapmaktan utanmamıştır. Türkiye’de itimat buhranı yoktur. Bunayan bulaşık tipler vardır. Seçimler vaktinde yapılacaktır, herkes siyasi hesabını buna nazaran yapmalı.

YAPILAN HİÇBİR KÖTÜLÜK KİMSENİN YANINA KALMAZ

Cahile meydanı boş bırakırsan ayaklar, kendini baş oldum sanır. Baş olan ayaklar tek dursun, akıllı olsun, ayranımızı kabartmasın, asabımızı bozmasın, milletin sabrını yanlışa yormasın, bayramlık ağzını da daha fazla açtırmasın. Yapılan hiçbir kötülük, kimsenin yanına kalmaz.

DİLEĞİM CEHENNEMDE EBEDİYEN YANMASIDIR

FETÖ elebaşına bile dünya kalmadı. Allah’a hesap vermek üzere öldü gitti, dileğim ihanetini tek tek ödemesi, cehennemde ebediyen yanmasıdır. Bu teröristin Türkiye’de gömüleceği bir toprak yoktur.

ÇÖZÜM SÜRECİNE MUHTAÇLIĞIMIZ YOK

DEM’e uzattığım el günlerdir konuşuluyor, tartışılıyor. Dedikodu borsası rekorlar kırıyor. Birileri tekrar rahat durmuyor, samanlıkta iğne arayışına kalkışıyor. Yeni tahlil süreci tezleri malumlarınız olacağı üzere gündeme geldi. Türkiye’nin yeni bir tahlil sürecine değil, ortak aklı çalıştırmaya, dürüst ve samimi adımlara, dış dayatmalara kapalı durmaya, bin yıllık kardeşliği daha da kuvvetlendirmeye gereksinimi vardır ve olmalıdır. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, bölücü terör örgütüdür. Tek tek Kürt kardeşlerimin problemini çözmek mecburidir fakat kolektif kimlik ve etnik temelde tahlile atıf yapmak vahim bir tehlikedir. Kürt sorunu var demek, Kürtleri sorun gören uydurma yüzlerin, yıkım bekleyenlerin ortak propagandasıdır. Türkiye Devleti, asimilasyon siyasetine hiçbir vakit teşne olmamıştır. Terör diğer, siyaset diğerdir. İkisi ortasında kalın çizgi çekilmeden refah, huzur ve güvenliğe çok güç ulaşılacaktır.

TERÖRLE HİÇBİR YERE VARILAMAZ

Terör örgütünün taleplerini kabul etmek tehdide boyun eğmek değildir. Lakin silah ve şiddet karşısında toplumun boyun eğdiğini göstermek ne kadar yanlışsa terörü yaratan ortamın uygunlaşması için demokratik adımlardan imtina edilmesi de o ölçüde yanlıştır. Teröristin moralini bozan ve direncini azaltan iki faktörden birisi temel savlarına yönelik kuşkular duyması ve oburu de silahlı hareketlerin başarısızlığa mahkum olduğun ikna edilmesidir. PKK’nın silahlı aksiyonları başarısızlığa mahkumdur. Terörle hiçbir yere varılamaz. Türkiye, bölücü teröre asla istek göstermeyecektir. Başka yanda demokratik ıslahatların yapılması akla en yatkın seçenektir. Terör hareketlerine derhal son verilmesi, teröristlerin teslim olması, Türk adaletinin vereceği karara razı olarak cezalarını çekmeleri terör örgütü için tek çıkıştır. Ne ABD ne AB ne Irak ne Suriye ne de bir öteki ülkeyle birlikte Kürt kardeşlerimizin sözcüsü olması asla imkansızdır.

TERÖRİSTBAŞI DEM KÜME TOPLANTISINDA SİLAH BIRAKILDIĞINI İLAN ETSİN

TBMM’de her problemin ele alınıp ulusal akılla tahlili mümkün ve mecburidir. Şayet terörsüz bir siyaset, ülke, gelecekte herkes ittifak halindeyse o halde gövdemizi koymaya varız. Türkiye’ye getirilirken her türlü hizmete hazırım diyen terörist başı buyursun, terörün bittiğini, örgütün tasfiye edildiğini tek taraflı ilan etsin. Bu çağrımı şimdi anlamayanlar çok sayıda. Türkiye Yüzyılı’nda terörü sıfırlamak maksadına matuf ikinci karar cümlem şöyledir: Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin, TBMM’de DEM Küme Toplantısı’nda konuşsun. Terörün büsbütün bittiğini ve örgütün lavedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de gerisine kadar açılsın. Adres İmralı’dan DEM’e uzansın.