İTO Başkanı Avdagiç’ten AB’ye ‘vize’ reaksiyonu
Avdagiç, İstanbul Ticaret Odası’nın 346 firma ile ulusal iştirakini düzenlediği SIAL Paris Besin Fuarı’nda gazetecilerin vize sıkıntısına ait sorularını yanıtladı.
Avdagiç, Cumhurbaşkanından başlayarak Dışişleri Bakanlığı ve diğer bütün kurumların vize probleminin tahlili için en tesirli bir halde çalıştıklarını belirterek, “Bu husus, devletler nezdinde yürütülebilecek, çözülebilecek bir bahis. Biz de İstanbul Ticaret Odası olarak iş dünyası penceresinden görüşlerimizi üst seviye AB yetkilileri ile sıkça paylaşıyoruz. Ümit ediyoruz ki makul bir müddet içinde vize konusunda ilerleme kat edilir” dedi.
Avdagiç, Avrupa Birliği’nin üst seviye yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde artık ezberlenen bir yaklaşım gördüklerine dikkat çekerek, şu yorumu yaptı: “Önce vize müracaatları çok arttı, yetişemiyoruz diyorlar. İkinci olarak da vize verdikleri bireyler içinde geri dönmeyenlerin sayısının çok fazla arttığını öne sürüyorlar. İkisinin de hakikat olmadığını kendilerine söz ediyoruz. Siz, başvuranlara 1 hafta, 1 ay, 3 ay, 6 ay üzere kısa vadeli vize verdiğiniz için o kişi tekrar müracaat etmek zorunda kalıyor. Müracaat sayısında artış yok, burada bir mükerrerlik var.”
“Siz o bireye 1 hafta yahut 10 yıllık vize verdiğiniz vakit ne değişiyor?”
AB’nin vize problemine mülteci problemini münasebet göstermesinin de çelişkili ve teknik olarak karşılığı olmayan bir tavır olduğunu vurgulayan Şekib Avdagiç, şöyle devam etti: “Geliyor, mülteci olarak kalıyor tezini ileri sürüyorsunuz. Siz o bireye 1 haftalık yahut 10 yıllık vize verdiğiniz vakit ne değişiyor? 1 hafta verdiğinizde de ülkenizde kalacağı varsa kalıyor. Yani vizeyi kısa vermiş olmanız, onun kalma kararını değiştiren bir şey değil. Onun teknik bir karşılığı bizim nezdimizde yok.”
Avdagiç, vize konusunda makro fotoğrafla ilgili süreçleri paylaştıklarını lakin İstanbul Ticaret Odası’nı direkt ilgilendiren kısmının yüklü olarak dış ticaret tarafı olduğunu kaydetti.
Avdagiç, AB’nin hem Çin’in ticari baskısından yakındığını hem de tedarik meselesini çözebileceği Türkiye’deki iş beşerlerine kısa vadeli vize vermek ya da hiç vize vermemek için her türlü bahaneyi ürettiğini kaydetti. Şekib Avdagiç, “Avrupalı diplomatlara diyoruz ki, bizim makina talep eden iş adamımızın, ülkelerinize gelmesine fırsat vermiyorsunuz. Sonra Çin makinası alıyorlar diye Çin’den şikayet ediyorsunuz. Kendinize ziyan veriyorsunuz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Gıda ve tarım, Türkiye’nin önü açık bölümlerinden biri”
Avdagiç, gazetecilere açıklamasında, bugün son günü olan SIAL Paris Besin Fuarı’na Türkiye’nin rekor sayıda firma ile katılmasının kıymetli olduğuna dikkati çekti.
İhracatçılar için bu yıl kıymetli eserlerimizin rekoltelerinde sorun olacak bir durum oluşmadığını kaydeden Avdagiç, “Bazı yıllar hava şartları, don sebebiyle yahut kuraklıktan ötürü mahsulde düşme olabiliyor. Allah’a çok şükür bu sene mesela zeytinde çok önemli bir rekolte artışı var. Münasebetiyle besin ihracatına mevzu olan kıymetli mahsullerin üretiminde de bir zahmet olmaması, bizim fiyatlarımızın da daha makul bir düzeyde oluşmasına vesile oluyor” dedi.
“Türkiye’nin ihracatı yüzde 5-6 artıyorsa, besin ihracatının 15-16 artması lazım”
“Gıda dalında önemli bir potansiyel olduğu çok açık” diyen İTO Başkanı Şekib Avdagiç, şunları söyledi: “Orta Vadeli Plan’da (OVP) 2025, 2026 ve 2027 ile ilgili açıklanan gayeleri var. Besin dalı Türkiye’nin ihracat artışından en az 8-10 puan daha yüksek ölçüde artış sağlayacak bir dal. Bu türlü bir potansiyeli var. Türkiye’nin ihracatı yüzde 5-6 artıyorsa, besin ihracatının yüzde 15-16 artması lazım. Türkiye’nin besin ve besin eserleri ihraç potansiyeli, konvansiyonel ihracat sayılarının üzerindedir. Bunu artıracak mevzuları çalışmamız lazım. Bunun önünü kesen mevzuları incelememiz ve hızla masadan kaldırmamız lazım. Ben o mevzuda optimistim. Besin ve tarım, Türkiye’nin önü açık dallarından biri. Şunu da söylemem gerekir. Bunu büyük bir keyifle söylüyorum ki Türk besin sanayisinin bilhassa nitelikli pazarlarda imajı çok yeterli, kalitemiz çok yeterli.”
