İki gün ortayla iki çocuk cinayeti

Son aylarda arkası gerisine çocukları işlediği cinayetler ve son iki gün ortayla iki genç kızın vefatına tanıklık ediyoruz. İstanbul’da 15 yaşındaki Hilal Özdemir, Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde bir genç tarafından öldürülmesini atlatamamışken dün de Mersin’de 16 yaşındaki Hiranur Aygar, erkek arkadaşı tarafından tabancayla vurularak hayatını kaybetmesiyle sarsıldık. Milliyet’in uzun vakittir gündemde tuttuğu üzere her iki olay da küçük yaşta silaha erişim ve çeteleşmenin yol açtığı tehlikeleri gözler önüne seren nitelikte. Aileler, gençlerin bu kadar kolay silaha ulaşabilmesini ve çocuk yaşta cinayet işlemesini, toplumun ve devletin hemen müdahale etmesi gereken bir sorun olarak nitelendiriyor.

KATİL 19 YAŞINDA

Mersin’de yaşayan Hira Aygar (16), erkek arkadaşı H.A.Ş. (19) tarafından başından tabancayla vurularak öldürüldü. Evvel kız arkadaşının kendisini vurduğunu öne süren H.A.Ş., akabinde ise latife yaparken Hira’nın kazara öldürdüğünü argüman etti. H.A.Ş. yaklaşık 2 aydır kız arkadaşı olduğu Aygar ile birlikte arkadaşlarının asker cümbüşüne gittiklerini burada kendisine ilişkin olan tabancayı da yanına aldığını, havaya ateş ettiğini, daha sonra dönüşte arkadaşı N.Ç.’nin (20) aracı ile yanlarında arkadaşları olan M.Z. (27) ile konutlarına gittikleri esnada Akbelen Mahallesi Sebahattin Çakmakoğlu Caddesi üzerinde bir market önünde durduklarını araçtan indiklerini, araç içinde kalan Aygar’ın tabancayı alıp başına dayadığını, akabinde ateş ettiğini söyledi.

DERE KENARINA BIRAKTILAR

M.Z. ve N.Ç.’nin de çelişkili sözleri üzerine çalışma başlatan takımlar, 3 şüpheliyi gözaltına aldı. Kuşkulu H.A.Ş. ikinci tabirinde şakalaşmak maksadı ile tabancayı kız arkadaşının alnına dayadığını silahı boş zannederek tetiğe bastığını, olaydan çabucak sonra hastaneye gitmediklerini, evvel Yenişehir ilçesi Fuat Moral Mahallesi’nde Müftü Deresi üst tarafında bir yere bıraktıklarını söyledi. Belirtilen yerde yapılan aramada kan izi bulundu. Aygar, gözyaşları ortasında toprağa verildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.

SİLAH YENİDEN RUHSATSIZ

Mersin Valiliği, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan soruşturmanın yürütüldüğünü belirterek, “Şahısların kullandığı araçta yapılan aramalarda 1 adet ruhsatız tabanca ele geçirilmiştir. Olayla ilgili başlatılan isimli tahkikat devam etmektedir” dedi.

‘ARKADAŞLARI OTOMOBİLDE KATLETMİŞ’

Olay anında yaylada olduğunu ve konuta gelince kızını arayıp durumunu sorduğunda, kızının asker cümbüşünde olduğunu söylediğini söz eden Hira’nın annesi Gülten Tan, polislerin kendisini aradığını belirterek, şunları dedi: “Telefon çaldı, polisler aradı, ‘Kızınız trafik kazası geçirdi, başınız sağ olsun’ dediler. Yüreğim yandı. Benim çiçeğimi benden koparttılar. Ben bittim. Çocuğumun hayatını söndürdüler. Arkadaşları otomobilde katletmişler. Öteki çocuklar, öbür çiçekler solmasın. Benim çocuğum gitti, diğer annelerin yüreği yanmasın, ne olur.” Hiranur’un dayısı Hakan Tan da “Eline silah alan cinayet işliyor. Artık devletin bu bahiste önemli adımlar atması gerekiyor. Bugün 15 yaşındaki çocukların belinde silah var. Herkes elini kolunu sallayarak silah taşıyor ve can alıyor. Bu çok tehlikeli bir tablo. Burada hem ölene yazık hem öldürene. Gençlerin bu hale gelmesine toplum olarak da devlet olarak da dur denmeli” dedi.

“SENİN İÇİN ÖLÜRÜM”

Sevgilisi H.A.Ş ile Hiranur. Hayatını kaybetmeden evvel Hiranur, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma ‘Benim için ölürsen senin için çabalarım/ Benim için çabalarsan senin için ölürüm’ notunu düşmüş.

‘12-13 YAŞINDA, ELİNDE SİLAH VAR’

Boğaziçi Üniversitesi’nin Güney Kampüsü’nde Ayberk Kurtuluş (20) tarafından katledilen Hilal’in babası Burhanettin Özdemir de Milliyet’e konuştu: “Kızımın tehdit edildiğini bilmiyordum. Bilseydim kesinlikle bir şeyler yapardım. Bunun sebebini de aslında biraz bizde buluyorum. Kızım büyük ihtimalle yaşadıklarını korktuğu için bize anlatmadı. Biz ailelerin çocuklarıyla biraz daha arkadaş üzere olması gerekiyor. Zira çocuklar bir şey yaşadığında annesinden, babasından ya da aileden birinden korktuğu için paylaşmıyorlar. Tahminen de bunun sebebi biz aileleriz. Kızım yaşadıklarını bana anlatmış olsaydı bugün hayatta olacaktı. Gaziosmanpaşa’da oturuyorum, burada 13-14 yaşındaki hatta 12-13 yaşındaki çocukların elinde kuru sıkı tabancalar var. Çeteleşme kelam konusu, açık bir biçimde görüyoruz. Benim kızımı öldürenler de çeteydi, öteki bir şey değildi. Çeteleşmiş beşerler tarafından öldürüldü.

ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK…

Bu silahlara ne kadar rahat erişiyorlar. Elini kolunu sallayarak ikinci kere gidiyor, kızımı öldürüyor. Beşerler artık bayana şiddeti, öldürmeyi çok sıradan, kolay bir durum haline getirmiş. Kızım bizden çekinmeseydi, bizden korkmasaydı, yaşadıklarını bizimle paylaşsaydı biz tedbir almış olurduk. Ancak paylaşmadığı için, çekindiği için kızım şu anda hayatta değil. Benim yaşadığım yerde uyuşturucu ve silah inanılmaz yaygın. Beşerler bunlara çok rahat bir formda erişiyor ve kullanabiliyor.”

‘11. YARGI  PAKETİNE YETİŞECEK’

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, suça itilen çocuklar ile ilgili düzenlemeye ait bilgi verdi:  “15-18 yaş aralığı bazı ülkelerde 16-18 halinde uygulanıyor, birtakım ülkelerde farklı uygulamalar var. Bu kümede yaş büyüdükçe ceza indirim ölçüsünün düşmesi bakımından farklı bir uygulama yapılabilir mi? Kabahatin işleniş biçimi, kişinin cürüm sürece eğilimi, o kabahatin kamu tertibini bozma tehlikesi, ortaya çıkan ziyan göz önünde bulundurularak, çocuğun gelişimi ve yaşı dikkate alınarak ve toplumda bilhassa infial uyandıran taammüden öldürme, bayan cinayeti ve cinsel istismar üzere misal ağır kabahatleri işleyen 15-18 yaş kümesindeki çocuklar bakımından yaşa nazaran cezada indirimde kademelendirme gereksinimi kelam konusu. Çocuk eğitim meskenleri, hem açık hem kapalı cezaevlerinde barındırılması süreçleriyle ilgili de bir kısmın olması gerekiyor. 11. Yargı Paketi’ne yetişecektir. Bu cürümlerde görünürlük arttı. Toplumsal medya yoluyla daha fazla paylaşılıyor.” 

RABİA NAZ KARARI

Anayasa Mahkemesi, Rabia Naz Vatan’ın vefatıyla ilgili soruşturmanın “özensiz yürütüldüğü” gerekçesiyle hayat hakkının ihlal edildiğine hükmetmesiyle ilgili de Tunç “Çocuklarımızın bu formda katledilmesi, canlarına kıyılması hepimizin yüreğini yaralıyor” dedi.

MİLLİYET MANŞET YAPMIŞTI

Milliyet, 20 Ağustos’ta “Suça sürüklenen çocuklar” belgesiyle mevzuyu manşetine taşımıştı.

ÇETELER, ÇOCUKLARI TETİKÇİ YAPTI

Son yıllarda sık sık gündeme gelen “yeni kuşak mafya” diye isimlendirilen organize hata çeteleri, çocukları suça sürüklemeye devam ediyor. 14 ile 17 yaş ortasındaki gençler, cezanın azlığı ve kolay kandırılabilmeleri nedeniyle tetikçi üzere kullanılıyor. Çetelerin çocuklara toplumsal medya üzerinden ulaştığı, para ve yurt dışına kaçış vaadiyle kandırdığı belirtiliyor. Türkiye’de çocukların suça sürüklenmesi her geçen gün daha büyük bir toplumsal sorun haline geliyor. Cinayetlerden molotof akınlara kadar birçok olayda tetikçilerin çocuk çıkması dikkat çekiyor. İşte son aylarda yaşanan kimi örnekler:

24 Ocak 2025: İstanbul Kadıköy’de 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi, iki çocuk tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

3 Mart 2025: Tokat’ta 17 yaşındaki sportmen Berkay Melikoğlu, husumetlisi A.M.Ö. (17) tarafından sokakta tekraren bıçaklandı.

30 Mayıs 2025: Bursa’da Mustafa Karaman (25) ailesine ilişkin çiftlik meskeninde baltayla öldürüldü. Katil, 17 yaşındaki arkadaşı H.E. çıktı.

10 Ağustos 2025: Ankara’da Hakan Çakır (22), annesine laf atan ve kız kardeşini taciz eden T.Z. (14) ve ağabeyi S.T. (17) tarafından bıçaklanarak öldürüldü.

27 Ağustos 2025: İstanbul Çekmeköy’de bir restoranda silahlı akınla öldürülen eski Alemdağ Spor Kulübü Lideri Tuncay Meriç’in katil zanlısı 17 yaşında çıktı.

30 Ağustos 2025: İstanbul Eyüpsultan’da Mertcan Acar (20), 14 yaşındaki bir çocuk tarafından sokak ortasında silahla vurularak öldürüldü. Olayın çete cinayeti olduğu tez edildi. / HABER MERKEZİ