Hatipoğlu’ndan ‘yapı’ çıkışı! Fernando Muslera ile yapılan muahedeyi açıkladı, Victor Osimhen ve transfer bildirisi
Galatasaray Sportif AŞ Başkanvekili İbrahim Hatipoğlu, sarı-kırmızılı kadronun gündemine dair açıklamalarda bulundu.
Şampiyonluğu pahalandıran İbrahim Hatipoğlu, transfer çalışmalarına dair bilgi verdi.
İbrahim Hatipoğlu, TRT Spor’a yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:
Geçen bayramı çok güzel hatırlıyorum. Arefe günü Beşiktaş ile maç oynadık ve taraftarlarımızı üzmüştük, bayrama üzgün girmelerine neden olmuştuk. Kederimizi iki kat artırmıştık. Bu bayrama tüm Galatasaraylılar büyük bir sevinçle girdiler. Bayramı daha manalı hale getirdi. Bir evvelki bayramda üzdüğümüz taraftarlarımızı bu bayramda memnun ettiysek ne memnun bize.
Kazandığımız en güç şampiyonluklardan biriydi. Zira dönem boyunca yaşadıklarımız ve yaşananlar, öteki bir dönemde karşımıza hiç çıkmadı. Bu şampiyonlukta çok emek var.
25. şampiyonluğun kazanılmasında Galatasaray taraftarının çok büyük emeği var. Stadımızdaki atmosfer ritüel haline geldi, futbol manasında rakiplerin baskı altına alındığı, fevkalade atmosfer, kendi oyuncumuzu cesaretlendiren, rakibe karşı duvar ören taraftar kitlemiz dünyanın her yerinde eksilmeden karşımıza çıktı. Hangi deplasmana gittiysek bizi kendi konutumuzda hissettirdiler. Avrupa’da karşılamalar, tribündeki sayısı ve tesiri inanılmazdı. Tüm taraftarlarımıza verdikleri dayanak için çok teşekkür ediyorum. Bu taraftar dayanağının artık dünyada çok ehemmiyetle bahsedilen, birçok oyuncu tarafından hayranlıkla izlenen Galatasaray’ın Rams Park’ı herkes tarafından ilgiyle takip edilen bir mabede çevrildiğini herkesten duymaya başladık.
“Sezonun kırılma anları nerelerdi? Şampiyonluğa nerede inandınız?”
Biz dönem başında inanmıştık tüm oyuncularımız, teknik grubumuz. Gayret ederek bu şampiyonluğu kazanacağımıza ta kampta inanmıştık. Kırılma anlarının birincisi, bizim birinci kamp periyodumuz olarak görüyorum. Avusturya kampına gittiğimizde ‘Galatasaray iki sene üst üste şampiyon oldu, doyuma ulaştı, artık şampiyon olamaz, burada muvaffakiyet beklenemez’ diye hava oluşturuldu, algı oluşturuldu futbol kamuoyu tarafından. İki dönem başarılı olan Erden Timur ayrılmıştı. Özverili çalışmalarından dolayı teşekkür edelim. Erden Timur ayrıldı, şöyle oldu bu türlü oldu. Hatta bu havanın kampta oyuncularımıza yansıdığını bir nebze hissetmiştik. En büyük gayretimiz, oyuncularımızı tekrar şampiyon olacağımıza inandırmaya çalıştık. Muvaffakiyetin şampiyonluktan öbür bir şey olmayacağı, 25. şampiyonluk ve 5. yıldızın tarihi olacağını, çok âlâ takım kuracağımızı oyuncularımızla paylaştık. Birlikte çalıştığımız Maruf Güneş, ben, o periyot sportif yönetici olan Cenk Ergün ve bilhassa de kaptan Muslera, büyük bir kaptanlık örneği gösterdi. Oyunculara idman sonrası, odalarında inançlarını pekiştirmeye çalıştık. Döndüğümüzde çok makus bir Beşiktaş maçı yaşadık. Hiç beklemediğimiz sonuçla maçı kaybettik. Tahminen bizim için kırılma noktalarından biri oldu. Yaşananlar, grubu tekrar bir ortaya getirdi. Şampiyonluk yolunda hakikat adımlar atmaya motive etti. Dönem başladı, bir sürü tartışmalar yaşandı; TFF, hakemler… Üçüncü haftada liderliği ele geçirdik, ligin sonuna kadar tahminen de birinci sefer ligin 2 haftası hariç tüm haftaları önder tamamladı. Futbol insan tarafından oynanan bir oyun. Beşerler periyot devir performanslarında iniş çıkışlar yaşar. Oyun olarak istemediğimiz periyotlar yaşadık. Ağır maç tempolarında bunlar olağan şeylerdi futbol içinde. Bu süreyi, kısa müddette atlatıp seri maçlar kazanan yapıya dönmekti kıymetli olan. Bunu başardık. Elimizdeki en büyük gaye şampiyonluk, ona hakikat konsantre olduk.
Şampiyonlukta, iç alanda 4-3 kazandığımız Trabzonspor maçı kıymetliydi. Çekişmeli bir maç oldu. Trabzonspor’un en yeterli oynadığı maçlardan biriydi. Maç 3-3 biterken 90+2’de Abdülkerim’in inanılmaz müdahalesiyle bir gol yemekten kurtulduk, uzatmalarda Batshuayi’den 90+8’de gelen golle galibiyete ulaştık. O son dakikada gelen çok önemli şampiyonluğun müjdeleyecisi oldu. Geçmişte de bu türlü maçlar oldu. Bu ona benzeri bir maçtı. O maç bizim için değerli, kırılma noktalarından biriydi.
Abdülkerim Bardakcı, geldiği günden beri ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösterdi.
Son 6 dönemin 4’ünde şampiyon oldu hocamız Okan Buruk. Bu dayanılmaz bir istatistik. Bunu iki farklı grupta gerçekleştirdi. Akhisar’da Türkiye Kupası kazandı. Galatasaray’a gelirken kendini ispatlamış bir hoca olarak geldi. Kırdığı rekorlarla muvaffakiyetini tüm kamuoyuna kabul ettirdi. 152 maça çıkmışız 112 adedini kazanmışız Okan Buruk’la birlikte. 3 lig şampiyonluğu, 1 Türkiye Kupası, 1 Üstün Kupa. Bu dayanılmaz bir muvaffakiyet. Kendimizle yarıştık rekorlarla.
Biz 3 yıl boyunca kendimizle yarıştık. İstatistiklere bakınca, bir sürü algılar vardı, kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan intibalar, bir kadro yanlış yönlendirmelere karşın, yapıdan bahsedenlere somut datalarla karşılık veriyorum. Galatasaray, bu dönem 91 gol atarak en çok gol atan grup olmuş. 15 maçta gol yemeyen tek ekip olmuş. Topla oynama yüzdesi ortalaması yüzde 57.5 ile birinci sırada. Net gol konumunda 158 ile birinci sırada. Rakip ceza alanında 1146 sefer topla buluşarak birinci. 648 şut çekerek birinci sırada. Ceza alanından 204 şutla birinci. 19 baş golüyle birinci. Duran topta 38 gol var, yeniden birinci. Bu sayıların hepsi çok bedelli. 38 duran top golü, birer çalışmanın, taktik zekanın sonucu oluşmuş goller. İdmanları takip edenler rahatlıkla görür, nasıl duran top idmanı yaptırdığını. 36 haftayı başkan bitirmişiz. En az gol yiyen biz olmuşuz. 11 puan farkla şampiyonluğa ulaştık.
Galatasaray’ın transfer siyaseti var. Liderimiz bunu açıkladı. Galatasaray’ın çok uygun bir ekibi var. Bu kadronun Avrupa’da başarılı olması için destekler gerektiği liderimiz ve hocamız tarafından lisana getirildi. Hocamızın söylediği bölgelere, Avrupa’da başarıyı getirecek oyuncuları destek etmek. Bu sene Şampiyonlar Ligi’ne küme evresinde başlıyoruz. Eylül ayının birinci haftası demek. Bu serüvende son 16’ya kalmak bizim için son derece değerli bir birinci muvaffakiyet ayağı. Şampiyonlar Ligi’ne girdiğinizde muhakkak bir gelir elde ediyorsunuz, playofflarda bir gelir daha, son 16’ya kalınca 10 milyon euro ek gelir elde ediyorsunuz. Güçlü bir takım kurduğunuz vakit, Avrupa’da muvaffakiyet gelince sizi ekonomik olarak değerli bir noktaya getiriyor.
4 ya da 5 oyuncu, Galatasaray’ın muhtaçlığını karşılayacak sayı. Transfer dinamik bir süreç. Başladığınız noktada planlar gelenler gidenlere bağlı olarak devam ediyor. 3. yılı tamamlamış, oturmuş bir takım var. Sil baştan takım yaptığınız vakit, kadronun oturması bir vakit istiyor.
Türk oyuncularımızın mukaveleleriyle ilgili yenilemeleri yaptık. Değerli olan kadroyu koruma etmek ve destekler yapmak. Çalışıyoruz. Geçmiş yıllara nazaran daha geniş vaktimiz var. Birinci Avrupa maçımız eylül ayında. Fırsat transferleri deyip işi son ana bırakmak hakikat olmaz. Kaleci konusunu öncelikle çözmemiz gerekecektir.
Elbette ki isimler var. Galatasaray’ın listesi, çalışması, tahlili, takibi var. Her mevki için var, yalnızca kaleci değil. Yarın bir sürprizle karşılırsak, beklenen bir transfer için de hazır liste gerekiyor. Durumdan bağımsız olarak her bölge için yıl uzunluğu çalışıyoruz. Elimizde listelerimiz var. Oyuncu ismi zikretmek istemiyorum. Geçmişte birçok oyuncu için bu tip polemikler ortaya atıldı. Resmi ağızdan bir isim deklare etmek mümkün değil. Galatasaray, 14 yıl boyunca Muslera ile kalesini gole, tartışmalara, arayışlara, transfer tekliflerine kapalıydı. Bir kez Günay var, en büyük teminatımız. Hakkını yemememiz lazım. Türkiye’nin en güzel kalecilerinden bir tanesi. Türkiye Kupası’nı Günay ile kazandık. Günay, kupa kazandığımız takımın tek kalecisiydi. İki derbi oynadı. Fenerbahçe ile deplasmanda oynadık, finalde Trabzonspor ile oynadık. Muslera’yı aratmayacak bir kaleci olduğunu gösterdi.
Şampiyonlar Ligi birinci maçına yeni bir kaleciyle daha çıkacağız. Muslera, bir efsane oldu. 14 yıl içerisinde örnek futbol kişiliğiyle taraflı tarafsız herkesin hürmetini, beğenisini kazanmış biri. Meslektaşları tarafından hürmetle karşılanan biri. En çok maç oynayan oyuncu haline geldi. 8 şampiyonluğu, sayısız kupası var. Onunla ayrılığa veda demek kolay değil. Muslera, Galatasaray’daki futbol mesleğini sonlandırdı. Bildiğim kadarıyla 1 yıl daha ülkesinde oynamayı planlıyor. Daha şimdi netleşmiş bir kararı yok. Muslera, Galatasaray ile değerli bir mukavele imzaladı. Uruguay’da birkaç arkadaşıyla birlikte futbol akademisi kurdu, 3. ligde gayret ediyor. Bu grubu ve altyapısıyla işbirliği yapacağız, Muslera ve grubu Güney Amerika’daki oyuncularla ilgili scout ve danışmanlık takviyesi var. Biz Torreira’yı Arsenal’den aldık. Torreiralar’ı Arsenal’e gitmeden Galatasaray’a getirmeyi hedefliyoruz. Galatasaray’ı ve Güney Amerika futbolunu çok âlâ biliyor.
Muslera’nın ayrılık kararını sıkıntı aldığını biliyorum. Birkaç seferler bu kararı muhakeme etti. Mesleğimi sonlandırsam mı devam mı etsem diye ikilemde kaldığını biliyorum. Sıkıntı bir dönem oldu onun ismine. Üzüldüğü maçlar oldu. Birinci kere kırmızı kart gördüğü maç oldu. Young Boys maçından sonra duygusallık yaşadı. Sahayı ağlayarak terk etti. Kararı ne vakit verdi, bence ligin bitmesine 2-3 hafta kala net kararını bize bildirdi toplantıda. Biz Muslera’nın 1 yıl daha devam edebileceğini konuşuyorduk. Şampiyonluğu garantilediğimizde, mayıs başında deklare etti ayrılığı. Güç bir karardı onun ismine. Muslera’yı hiç unutmayacağız.
“Osimhen’in Galatasaray’a transferinin süreci…”
Biz Adana’da Adana Demirspor maçını bekliyorduk. Bir menajerden, George Gardi’den telefon geldi. Bu türlü böyle bir oyuncu var, düşünür müsünüz dedi. Santrfor arayışımız yoktu. Icardi, Batshuayi var. O denli bir isimden bahsetti ki kayıtsız kalmak mümkün değil. Okan Hoca’nın yanına çıkana kadar Okan Hoca’yı da aramış. Okan Hoca’nın mert kararı, kaç teknik yönetici verebilir bilmiyorum, bu türlü bir oyuncu gelirse ben iki santrforla oynarım, alabiliyorsak alalım dedi. 48 saat geçmeden, cumartesi konuştuk, pazartesi gece yarısı Osimhen’i İstanbul’a getirdik. Sonraki gün kendisiyle görüntü konferans yaptık. Transfer komitemizde Cenk Ergün de vardı. Cenk Ergün ile birlikte kendisiyle görüntü konferans yaptık. O gecenin sabahında, Adana Demirspor maçının sabahında görüntü konferans yaptık. Galatasaray’a gelir misin sorusuna ben gelirim dedi. Onun Galatasaray’ı tercih etmesinin temel motivasyonu, Galatasaray’ın ismiydi. Onyekuru yakın arkadaşı. Önemli bilgileri vardı Galatasaray ile ilgili. Konuşmak, ikna etmek üzere bir süreç yaşanmadı. 1 dakika içinde gelirim dedi, sonrası menajeriyle kaidelerin görüşülmesiydi, çarçabuk o iş aşıldı ve 48 saat sonra geldi. O gün verdiği her kelamı, harfiyen yerine getirdi.
