Gerçekte yoktu, fotoğrafta belirdi! Tek karedeki büyük sır: Kodak bile onayladı

Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Takvimler 1964 yılının 23 Mayıs gününü gösteriyordu. Güneşli bir yaz gününde, İngiltere’nin Carlisle kentinde yaşayan itfaiyeci Jim Templeton ailesiyle keyifli vakit geçirmek için Cumbria bölgesindeki Burgh Marsh’a gitmişti. Yanında taşıdığı SLR kamerasıyla kızı Elizabeth’in fotoğraflarını çeken Templeton, rastgele çektiği bu fotoğrafların bir gün tüm dünyanın konuşacağı bir sır barındırdığından habersizdi. Sadece bir anı için çekilen bu kareler, tanımlanamayan cisimlerin varlığıyla ilgili tartışmaların odak noktası haline geldi. Sıradan bir ailenin sıradan bir günü, süratle tüm dünyanın konuştuğu olaya dönüştü.

ÖNCE YANSIMA SANDILAR, DİKKATLİCE BAKINCA GÖRDÜLER

Amatör fotoğrafçı olan itfaiyeci Jim Templeton’un küçük kızı Elizabeth’i fotoğrafladı. Pikniklerini yaptıktan sonra konuta dönen Templeton ailesinin babası Jim, çektiği fotoğraflara bakmak istedi. Kamerasından aldığı sineması inceleyen ve yıkatan Templeton, Elizabeth’in tek başına çektiği bir karede ardında bir figür olduğunu fark etti. Küçük kızının çabucak gerisinde, kask takmış ve beyaz giysili gizemli biri duruyordu. Hem Jim Templeton hem de eşi büyük şaşkınlık yaşadı. O sırada bulundukları yerde kendilerinden diğer kimsenin olmadığına emindiler. Önce bunun bir yansıma olduğunu düşündüler lakin ayrıntılıca baktıklarında, küçük kızlarının ardında duran şey bir beşere benziyordu. Hemen fotoğraf makinesi ve ekipmanları üreten ünlü şirketlerden Kodak’a giden Jim Templeton, oradaki yetkililere fotoğrafı gösterdi. Yetkililer, fotoğrafın orjinal olduğunu ve rastgele bir oynama yapılmadığını doğruladı. Bu durum, olayı daha da gizemli hâle getirdi. Vakitle fotoğrafa olan ilgi arttı. Templeton ailesinin başına gelen bu gizemli olay lisandan lisana yayıldı.

Küçük Elizabeth’in ardında duran figür, bir astronota benziyordu. Bu yüzden ona ‘Solway Uzay Adamı’ (Solway Spaceman) ismi verildi. Kimi teorisyenler bunun bir uzaylı ya da vakit yolcusu olabileceğini öne sürdü. Daha bilimsel açıklamalara göreyse figür Templeton’ın eşi Annie’ydi, kameraya sırtı dönük duruyordu ve ışığın tesiriyle ‘astronot gibi’ görünmüştü. Fakat Templeton ailesi bu görüşe hiçbir vakit katılmadı zira Annie Templeton, o sırada kameranın gerisinde durduğundan emindi.

İKİ GİZEMLİ ADAM ÇIKAGELDİ, AÇIKLAMA YAPMADAN KAYBOLDU

Olay giderek öbür bir boyut kazandı. Birkaç gün sonra Jim Templeton’ın telefonu çaldı. Telefonda konuşan iki kişi, kendilerini devlet vazifelisi olarak tanıttı ve fotoğrafın çekildiği yere gitmek istediklerini söyledi. Jim Templeton, onları fotoğrafı çektiği yere götürdü lakin iki adam rastgele bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu. Jim Templeton ise yaşadığı bu olayı çok gizemli buldu.

İki gizemli adamın yanı sıra bu fotoğrafın peşine düşenlerin sayısı da süratle arttı. Pek çok kişi fotoğrafla ilgili araştırmalar yapıyor fakat bir müddet sonra ortadan kayboluyordu. Fotoğraf, yıllar içinde sayısız belgesel, kitap ve televizyon programında ele alındı. Yıllarca konuşuldu fakat ne komplo teorileri ne de bilimsel tahliller bu gizemi aydınlatmaya yetti. 1964 yılından bu yana, bu kare hâlâ dünyanın en gizemli fotoğraflarından biri olarak anılıyor.

Jim Templeton ise hakikaten sıra dışı bir şeyi fotoğraflayıp fotoğraflamadığını öğrenemeden 2011 yılında hayatını kaybetti. Fakat 2002 yılında Daily Mail gazetesine verdiği röportajda, fotoğrafın gizemini ortaya çıkaran şartları anlatmış ve fotoğrafın gerçek olduğuna inandığını belirterek şu açıklamayı yapmıştı:

“Bu fotoğrafı 23 Mayıs 1964’te Burgh Marsh’ta, Kodak tarafından işlenmiş yeni Kodacolor sinema yüklü bir SLR kamera kullanarak çektim. Kızım Elizabeth’in benzeri pozda üç fotoğrafını çektim ve art planda bir astronotun göründüğü fotoğrafı gördüğümde şok oldum. Fotoğraf karelerini Kodak’a da onaylattım. Bu fotoğraf mutlaka uydurma değil ve ben de herkes kadar bu karede art planda görünen o şeyle ilgili şaşkınım.”