FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nda şova doyduk, futbola değil! Servet dağıtıldı!
FIFA Kulüpler Dünya Kupası, 32 gruplu küresel Şampiyonlar Ligi formatıyla birinci turnuvasını geride bıraktı. Chelsea’nin şampiyonluğuyla sona eren tertibin getirdiği yenilik, sportif tarafıyla bir gösteri olan futbolun da artık gösteri dünyasına dahil olmasıydı. Amerikan toplumuna futbolu sevdirme projesi, dolmayan statlarla hedefine ulaşamamış görünürken; aksine futbolun buradaki gösteri kültürüne bulandığı bir sonuçla karşı karşıya kalındı, futbol gösterisi yerini şov futboluna bıraktı.
Hem futbolcular hem de taraftarların dönem yorgunu olduğu bir devirde sıcak havanın da tesiriyle ‘bitse de kurtulsak’ edasıyla oynanan maçlar sönük geçti. Az sayıda çekişmeli maç ve tribünleri yalnızca bir kaç müsabakada dolan rekabetçi futbolun uzağındaki turnuva, fiyatsız canlı yayınlara rağmen dünya genelinde de beklenen ilgiyi toplamadı. 1 milyar dolar ile futbol tarihinin en büyük ödül parasının dağıtılıyor olmasının da gerekli motivasyonu sağlayamadığı aktifliğin ana unsurundaki boşluklar, sahneye konan gösterilerle doldurulmaya çalışıldı.
Miami’deki Al Ahly-Inter Miami açılış maçı öncesi danslar, davullar, koreografiler, konserlerle başladı turnuva… Her maç öncesindeki seremonilerde futbolcular, NBA’de olduğu üzere isimleri okunduktan sonra teker teker alana çıktı, hoparlörler ağdalı anonsları seyirciye iletti. Başladığı üzere bitti turnuva; Chelsea-PSG finali öncesi Robbie Williams, devre ortasında ise tribüne kurulan sahnede Coldplay sahne aldı. Bu akış ise elbet ‘Super Bowl’ konseptiydi.
Futbolun beşiği İngiltere’de dün yaşananlara reaksiyon vardı. Hoş oyunu icat edenlerin diyarı başta olmak üzere pek çok ülkede de taraftarlar, toplumsal medya üzerinde çokça bu mevzuyu konuştu, işin çığrından çıktığına yönelik tenkitler aldı başını gitti. Paraya, reklama, şova doyduğumuz; lakin futbolun ruhundan uzakta bir turnuvaydı geride kalan.
İŞTE KULÜPLERİN YARARLARI (MİLYON DOLAR)
1.Chelsea 114.6
2.Paris SG 106.9
3.Real Madrid 82.5
4.Fluminense 60.8
5.B.Münih 58.2
6.Dortmund 52.3
7.Man.City 51.7
8.Palmeiras 39.8
9.Inter 36.8
10.Al Hilal 34.2
Scooter’la gezdi resitalini sundu
Kulüpler Dünya Kupası finaline iki gol bir asistle damga vuran Cole Palmer, dünyanın konuştuğu performansına kendisini fazla sıkmadan erişti. İngiliz futbolcu, maçtan bir gece evvel kendisine vakit ayırdı, Times Meydanı ve etrafını sürdüğü scooter ile arşınladı. Turnuvanın genel rahatlığına uygun bir atmosferde New York sokaklarında scooter gösteri yapan yıldız futbolcu, gösterisini bir gün sonra en bedelli oyuncu mükafatını aldığı alana da yansıttı.
Cole Palmer kendileriyle birlikte şampiyonluğu kutlayan Donald Trump’ın durumundan duyduğu şaşkınlığı lisana getirdi. Seremoni bitiminde platformdan ayrılmayan Amerikan liderinin, Londra grubunun kutlamasına davetsiz katıldığı yorumları yapılırken genç futbolcu “Burada olacağını biliyordum ancak kupayı kaldırdığımızda kürsüde olacağını bilmiyordum, bu yüzden biraz başım karıştı” dedi.
Trump şova dahil
ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin mesken sahipliğindeki tertipten kendi PR’ına düşeni aldı. Beyaz Saray’da Juventus ekibini konuk ettiği garip buluşma günlerce konuşulan Amerikan başkanı, finali stadyumda takip etmeyi de ihmal etmedi. Maç bitimiyle alana inen Trump madalyaları dağıttı, kupayı takdim etti.
Amerikan halkının turnuvaya göstermediği ilgiyi, onları temsilen liderleri gösterdi. O denli ki, turnuvanın orjinal kupası ikram olarak kendisine verildiği için şampiyon gruba lakin bir replikası takdim edilebildi. Kendisini futbola o derece kaptıran Trump “Dünyanın en yeterlisi Pele’ydi, gençliğimde ben de statta kendisini izlemiştim” dedi, ülkesinde ‘soccer’ olan terimi ‘football’a çevirebileceklerini de lisana getirdi.
Maç başına üç gol
Turnuvada futbolseverler gole doydu lakin ekipler ortasındaki güç dengesizlikleri nedeniyle her gol tıpkı oranda keyif vermedi. Opta’nın güç sıralamasına nazaran dünya genelinde 4.928. sırada yer alan Auckland City’nin Bayern Münih’e 10-0 yenildiği maç başta olmak üzere, kimi maçların idman havasına bürünmesi, rekabetten kaynaklanan hazzı azalttı. Toplamda 195 gol ile maç başına 3,09 gol atıldı. Di Maria (Benfica), Gonzalo (Real Madrid), Guirassy (Dortmund), Leonardo (Al-Hilal) dörder golle gol krallığını paylaştı.
Tokat damga vurdu
FIFA Kulüpler Dünya Kupası’ndaki dev şovdan arbede da eksik olmadı, tertibe damga vuran gerginlik, final maçının bitiminde yaşandı. Kendisini hiç bu biçimde görmeye alışık olmadığımız Paris Saint Germain teknik yöneticisi Luis Enrique, Chelsea oyuncusu Joao Pedro’ya fiziki müdahalede bulundu. Enrique attığı tokat için “Hedefim oyuncuları ayırmaktı, yaşanmaması gereken bir sahne oldu” dedi
TURNUVADA ÖNE ÇIKANLAR
– Avrupa kadrolarının futboldaki ezici üstünlüğü, dünyanın kalanının onların çok gerisinde olduğu tescillendi.
– Sakatlıklar, boş tribünler üzere faktörler, yazın bir ay süren turnuvanın güzel fikir olmayabileceğini gösterdi.
– Kimi ekipler ortasındaki büyük güç dengesizlikleri, turnuvanın formatı hakkında soru işaretlerini ortaya çıkardı.
– Vücut eğitimi öğretmeni Christian Gray’in Auckland formasıyla Boca’ya golü, dikkat cazibeli bir ferdî öyküydü.
– Monterrey, Inter’e karşı muvaffakiyetle uyguladığı ‘çift duvar’ taktiği, futbolda yeni bir trendin habercisi olabilir.
– ABD’nin düzenleyicilerinden olduğu 2026 Dünya Kupası mesken sahipliğine yönelik tasaları azaltan bir turnuva olmadı.
– Hakem kamerası kullanılması, VAR kararlarının mikrofondan tüm stada münasebetleriyle açıklanması değerli yenilikti.
– Topu elinde sekiz saniyeden fazla tutan kalecinin grubu aleyhine korner verilmesi kuralı turnuvada hayata geçti.
– Şampiyonlar Ligi’ndeki âlâ performansını buraya da taşıyan Desire Doue, turnuvanın en uygun genç oyuncusu seçildi.
– Dönemi dört kupayla kapayan PSG, bu sayıyı beşe çıkaramadı; Chelsea futbolda tüm kupaları kazanan tek kulüp oldu.
