Her gerecin hafızası var
Küratörlüğünü Christoph Tannert’in yaptığı stant, Güneştekin’in hafıza ve göçü referans verdiği, sanatseverlerin daha evvel de görüp deneyimlediği işlerini bir ortada sunuyor. Güneştekin 350 yapıtın yer aldığı standın kıssasını şöyle anlattı: “Çerçevelediğim her gerecin bir hafızası olduğunu düşünüyorum. Benim için taş, bir materyal olarak geçmişi, bugünü ve geleceği birbirine bağlar ve hatta insan hayal gücünün birinci malzeme kanvasıdır. Yaşadığımız coğrafyada hafıza üzerine çalışmak mecburî bir formda travmatik olaylara bakmayı gerektiriyor, bununla birlikte bu stantta insan merkezli olmayan bir bakış açısında, objenin bakış açısından çalışmayı denedim. Tek düşündüğüm, hem beşerler ortasında hem de beşerler ve şeyler ortasında, sanat stantları bağlamında müsabakaların nasıl gerçekleşebileceğiydi.”
Güneştekin, dünyanın yaşadığı güç günlerin sanatına nasıl yansıdığını ise “Sanat, süregiden şiddetin şartlarına nasıl karşılık verir? Geçmişle hesaplaşma tecrübesinin gerekliliğine inanan ve görsel yaşantıyla vicdanı uyandırmanın zorluğunun şuurunda biri olarak, sanatın bu güce sahip olduğuna inanıyorum. Dünyayı bir dizi müsabaka olarak deneyimleriz ve bu müsabakaların sonucu bir tesir oluşur. Sanat stantları de bu müsabaka alanlarından biridir” kelamlarıyla anlattı. Stant 20 Temmuz’a kadar açık.
