CHP lideri Özel’den ‘cumhurbaşkanı adayı’ açıklaması

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM küme toplantısında konuştu. Özel, Bolu Kartalkaya’da çıkan otel yangınının üzerinde 35 gün geçtiğini anımsatarak, “‘Ucu nereye giderse gitsin’ diyenler daima birlikte dün kongreye gittiler. Ucu başı birbirine değiyordu dün. 21 Ocak’ta bir eksper heyeti oluşturmuşlardı. Bu ekspere ‘Korsan’ dediler. Bu eksperin raporuna da ‘Korsan’ dediler ve eksper raporunu teslim almadılar. Sonra da bu uzman raporunu teslim almama probleminin ispatını bulamayacağımızı söylediler. ‘Yok o denli bir şey’ dediler. Evvel ‘bilirkişiyi desteklerle güçlendirdik’ dediler; lakin bu evrakın bize geleceğini varsayım etmediler. Bu eksperin raporunda sorumlular, Bolu Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü, yeni ismi Etraf ve Şehircilik İklim Değişikliği Müdürlüğü, Bolu Vilayet Özel Yönetimi, kelam konusu otelin işletmecileri ve turizm işletmesi dokümanı düzenleyen kurum olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı yazmışlardı. Bu bilirkişiye ‘Bakanlığı çıkar oradan’ dediler. Bunlar ‘Çıkaramayız’ dediler. ‘Burada Bolu Belediyesi yok’ dediler. ‘Kanuna nazaran sorumlu değil, yazamayız’ dediler. Bunun üzerine bu uzmana ‘Raporu almayız’ dediler. Bu beyefendiler mesleksel ve ferdî namuslarına sahip çıkıyorlar. O vakit diyorlar ki, ‘Affınızı isteyin’. Kimi diyor ki, ‘Sağlığım müsait değil’ Kimi ‘Ailevi sebepler’ diyor. Kimi diyor, ‘Vaktim yok’. 3 gün çalışmış gece gündüz yapmış ve bu manidar, tarihe şerh düşen mazeretlerle, 3 günlüğüne görevlendirildikten 3 gün sonra, teslim müddeti dolduktan 4 saat sonra vazifeden azillerini istemişler. Bu eksperlerin utanacak hiçbir şey yok. Bolu’da, sokaklarda başları dik, alınları açık geziyorlar. Onlara ‘Korsan’ diyenler, siyasi münasebetlerle yazdıkları raporu teslim almayanların insan içine çıkacak durumları yok. Bu işin peşini bırakmayacağız. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç; ‘Korsan’ dediğin eksperlerin de ‘Korsan’ dediğin raporun da altında imzalarıyla savcının da onların yazdığı raporun da azil yazıların da hepsi elimizde duruyor. Bundan sonra mahkeme sürecinde bu eksperler şahit olsun, her şeyi anlatsınlar, artık anlatamazlarsa yarın kurulacak mahkemelerde anlatsınlar da Adalet Bakanlığı eliyle korsan faaliyet neymiş sen de gör, kurtarmaya çalıştığın Turizm Bakanı da görsün” ifadelerini kullandı.

‘CANIN HESABINI YAPIYORUM’

Sahte içkiden ölümlerin devam ettiğini tabir eden Özel, “‘Bir komite kuralım, bu sorunu inceleyelim’ diye geçen periyot teklif ettik, reddettiler. Tekrar teklif ettik, yeniden reddettiler; lakin örneğin Kartalkaya’da ölenlerin iki katı öldü burada. Soma faciasında ölenlerin yarısı öldü yalnızca bir olayda. Geçen sene 500 kişi ölmüştü geçersiz alkolden. Kurmak istemiyorlar. Niçin? Siyasi sebeplerle. Gittiğimiz hastanelerde yatanlar ya da ölenlerin yakınları, ‘niye içti’ dediğimizde yüzde 80’i parasızlıktan, alkolün pahalılığından diyor. Ben çıkıp ‘bunu araştıralım’ diyorum. ‘Burada 100 liralık içkinin 62 lirası vergi’ diyorum. Kesiyor onu, küme toplantısında oynatıyor; ‘bakın’ diyor, ‘rakı hesabı yapıyor grupta’ diyor. Canın hesabını yapıyorum ben burada. Ayrıyeten rakı sıkıntısı, alkol sıkıntısı dokunulmaz değildir. Senden, ondan, bundan gizlenilecek bir şey değildir, utanılacak bir şey değildir. Bu insanlardan aldığın fahiş vergiler, hayat tercihi vergileri ve yaptığın bu vergilerin tamamının ideolojik olması ayıptır. Ne içki içen hatalıdır ne de sen onu yargılayacak makamdasın. Bunların hepsinin hesabını sen vereceksin. Sen kimsenin tercihini, yediğini, içtiğini, giydiğini, giymediğini sorgulayacak makamda değilsin. Bunu sorgulamak haddin değildir. Sana sorulacak soru şudur; kimsin sen? Kimsin sen bunu sorguluyorsun, insanların hayat biçimini sorguluyorsun?” dedi.

‘ASKIDA VEKİL UYGULAMASINI SONA ERDİRİN’

Milliyetçi Hareket Partisi’nin askıda buğday kampanyası başlattığını söyleyen Özel, “Sayın Genel Liderleri rahatsız, bir kere daha acil şifalar diliyorum. Aradık, bizim arkadaşlar sordular, sordurdular. Zira yararlı bir iş yapılıyorsa takviye olalım, görünür kılalım. İç Anadolu’da aradığımız Milliyetçi Hareket Partisi vilayet idarelerinin, ilçe idarelerinin hiçbirinin kampanyadan haberi yoktu birinci gün. ‘Genel merkeze soracağız’ dediler. Genel merkeze soruldu, ‘bilgi yok, biz size dönelim’ dediler. Kampanya şundan ibaret; şayet elinde buğday kaldıysa çiftçinin bu tarihte, gidilecek çiftçiden 9 gülek yani 2 kova, 36 kilo buğday alınacak, askıya asılacak. Fakir birisi de gidecek askıdan 2 kova buğdayı alacak, kendine bir değirmen bulacak, buğdayı değirmende öğütecek, un yapacak, meskene gidecek ekmek yapacak. Kampanya bu. Kampanyanın kendisi ittifak ortağının başkasını afişe etmesi, insanların olmayan buğdaya, alınıp da asılacak 2 kova buğdaya, onu alıp da öğütüp un yapmaya, o undan ekmek yapmaya muhtaç hale geldiğinin itirafından öteki bir şey değildir. Benim Milliyetçi Hareket Partisi’nin pahalı kümesine, milletvekillerine teklifim şudur; bu askıda buğday işi tutarsa biz de yürekten destekleyelim lakin daha kolay bir yolu var. Askıda vicdan uygulamasını sona erdirin. Askıda vekil uygulamasını sona erdirin. Askıya koyduğunuz milletvekilliğini ve vicdanınızı alın, daima birlikte bu memleketin problemlerini konuşalım” diye konuştu.

PİDE HESABI

Cumartesi günü ramazan ayının birinci günü olduğunu belirten Özel, “Eskiden bolluk ve rahmet ayı olarak anılan, karşılanan ramazan, artık emeklinin, minimum ücretlinin yokluk ayı olarak kaygıyla, kaygıyla bekleniyor ve ‘bu ramazan nasıl geçecek’ diye herkes hesap yapıyor, kitap yapıyor. Geçen hafta göstermiştim. Geçen sene 900 liraya satılan ramazan kolileri 1600 liraya çıktı. Her ramazan birinci gün, ‘Ramazan pideleri el yakıyor’ diyordu. Artık pidenin kendisi değil; lakin fiyatı el yakıyor. Asla uygulanmayacağını bildiğimiz, zorla 20 lira diye açıklatılan, fiilen 30 lira civarında satılacağını herkesin bildiği ramazan pidesinin hesabını yeniden de açıkladıkları 20 liradan yapalım. Ramazan pidesi 2002 yılında 2 liraydı ve pidenin kilosu 2 liraydı. Şu anda pidenin kilosu 80 lira. Tam 40 kat artmış, yüzde 4 bin artış var pidenin fiyatında. 1 liraya, 1 TL’ye 200 gramlık pideden 2,5 tane alınıyordu. Bugün pidenin kilosu 80 lira. Bugün 1 liraya yalnızca 12,5 gram pide alınıyor. Bir dilim ekmek 20 gram arkadaşlar. Bir dilim ekmeğin 20 gram olduğu yerde, işte Tayyip Bey diyor ya sayılarla ‘nereden nereye.’ Tayyip Bey 1 liraya 500 gram pide almaktan 12,5 gram pide almaya; nereden nereye Tayyip Bey” sözlerini kullandı.

‘PSİKOLOJİK OLARAK İKTİDAR EL DEĞİŞTİRMİŞTİR’

AK Parti’nin 8’inci Olağan Kongresi’ne de değinen Özel, “Tek aday, tek kişi, kendisinin atadıklarına kendini alkışlattıra alkışlattıra bir kurultay yaptı. O kurultaydan kelamda aklınca muhalefete saldırdı, bizi gaye aldı. Bir ülkede iktidar muhalefete muhalefet etmez. Bir ülkede muhalefet iktidara muhalefet eder. Şayet iktidar muhalefete muhalefet etmeye başladıysa ruhsal olarak iktidar el değiştirmiştir. Yani Tayyip Bey haklıdır. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisidir. Artık AK Parti de geleceğin ana muhalefet partisidir. AK Parti’nin Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş 1608 sayın delegesine toplam değeri 6 milyon 750 bin lira olan, tanesi 4 bin 200 lira olan saat armağan ettiler. Tayyip Bey orada bile delegeler saatleri takmış, kadranında imzası var. Bu yoklukta, yoksullukta kişi başı 4 bin 200 lira, 6 milyonluk armağan dağıtmış, ‘CHP’nin kongresinde şaibe var’ diyor. CHP’nin kongresinden bir 4 bin liralık saati bir kişinin kolundan çıkarıp bir şahsa verdiğinin imgesini bulsanız dünyanın en keyifli insanı olacaksınız. Bir ispat bulamıyorlar, yalnızca algı operasyonu yapıyorlar; fakat gözümüzün önünde 1600 küsur delegenin koluna, ‘Beni seçtin’ diye, ‘Buraya geldin’ diye 4 bin 200 liralık saat takıyorlar. Mahalleye sandık kurmayan, ilçede çıkan 2’nci adayı çağırıp ikna eden, vilayette çift adaylı kongreye hengame karıştıran, delegelerini buraya getirip kendi atadıklarını alkışlatan adamın kongresi de siyaseti de sonuna kadar şaibelidir” dedi.

‘‘CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NE GEÇMEK İSTİYORUM’ DEDİ’

Muhalefetten iktidara geçen milletvekillerine ait konuşan, “Dün ‘Biz AK Parti’nin tek adam rejimine itiraz ediyoruz’ diye seçmenden oy toplamış, AK Parti itirazıyla propaganda yapmış, bu seçim periyodunda bu Meclis’e AK Parti’ye itiraz üzerinden taşınmış bir sürü milletvekilini partisine katıyor. İçlerinden bir tanesi 14 saat evvel partisinden istifa etti. O da ‘AK Parti’ye gidiyor’ haberleri çıkınca akşamüzeri tweet attı, ‘Gördüğüm gerek üzerine istifa ediyorum’ diye. O kongreden 3-4 gün evvel benim partisine yaptığım ziyarette geldi, oturdu, toplantıda beni dinledi, o partinin genel liderini dinledi, heyetteydi, artık AK Parti’ye gitti. Antalya milletvekilimize gitti; ‘Tek adam rejimine itiraz benim partimde kâfi değil. Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçmek istiyorum’ dedi. Antalya milletvekilimizle birlikte bana geldiler. Ben kendisine, ‘Partinizin bir kümesi var. İstifanızla kümeniz düşebilir. Kümesi düşüren olmayın’ dedim. Biz o küme düşmesin diye o kümeye milletvekili veren partiyiz. ‘Eğer partinizden ayrılsanız bile uzunca bir mühlet geçmeden alamayız. Zira biz bir diğer partinin milletvekiline göz koyan bir parti değiliz’ dedim. ‘Oradan istifa etseniz de bize gelme iradenizi söyleseniz de sonunda ben partinizin genel liderine bir telefon açmak, bu durumdan haberdar etmek, bu mevzuyu konuşmak zorundayım’ diye şahitlerin huzurunda konuştum” diye konuştu.

‘SİZ HEPİNİZ O GEMİNİN İÇİNDESİNİZ’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir soru sormak istediğini tabir eden Özel, “Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim. Bu beyefendinin özelliği babasını yakından tanımanız, Maksut Serim. Sizin başbakanlıktayken örtülü ödeneğinizi denetim ediyordu. Çokça manşet oluyordunuz; zira örtülü ödenek evvelki devirlerin 10 katına, 15 katına çıkıyordu. Ayrıca hesap kitabı kuvvetli olduğu, sizin de bu hususta kendisine çok güvendiğiniz de biliniyor. Oğlunu Dışişleri Bakanlığı süreçlerinden gelmediği, meslekten gelmediği halde evvel Dışişleri’nde özel kalem müdürü yaptırdınız, sonra bakan yardımcısı yaptırdınız. Bu sırada 2022 yılında Kıbrıs’ta öldürülen organize suç örgütü lideri Halil Falyalı’yla öldüğü günden 2 yıl evvel ortak şirket kurduğu ortaya çıktı. Bunu söyleyen milletvekillerimize bu beyefendi dava açtı; delilleri koyduk, davaları kazandılar ve bu kişiyi göz nazaran göre, Kıbrıs’ımıza, Lefkoşa’ya büyükelçi atadınız. Artık ben, ‘bir kabahat örgütüyle ortak olan birini nasıl tuttun da evvel bakan yardımcısı, sonra büyükelçi yaptın’ diye sormuyorum. Ben ‘uluslararası sularda yüzen gemiler var mı’ diye soruyorum. ‘Bu gemiler yüzerken durduruldu mu’ diye soruyorum. ‘Bu gemilerin yükü neymiş’ diye soruyorum ve ‘o günlerde birilerinin hesap hareketlerinde acayip şeyler olmuş mu’ diye soruyorum. Yoksa sen bu sorulara yanıt vermek yerine bana, ‘Özgür Bey, bunu yapma, Türkiye’yi zora sokma, bir çocuk yanlışa bulaşmış, bu hususları eşeleme, hepimiz tıpkı gemideyiz’ mi diyeceksin. Tayyip Bey; ben o gemide yokum. Biz o gemide yokuz; lakin siz hepiniz o geminin içindesiniz” tabirlerini kullandı.

‘İKTİDAR SEYAHATİMİZİN BİRİNCİ ADIMIDIR’

Konuşmasında erken seçim tartışmalarına da değinen Özel, “Biz ülkemizde tüm bu adaletsizliklerin, yoksulluğun, baskıların, yasakların ortadan kaldırılması için daima bir arada yeni bir yola çıktık. 23 Mart’ta cumhurbaşkanı adayımızı belirleyecek ve tüm tartışmaları geride bırakarak yesyeni bir yürüyüşe başlayacağız. İktidar seyahatimiz başlıyor. 86 milyon, geleceğe umutla ve itimatla bakmak istiyor. İktisat, adalet, demokrasi krizleri yaratan sistemi değiştirmek için, Türkiye’yi hak ettiği yere taşımak için, umudu ve itimadı var etmek, tasayı, tasayı defetmek için bu seyahatin ismi iradedir. Kayıtsız, kuralsız milletin iradesini aramaktadır. Bu seyahatin ismi, karardır; halkın kararını aramaktadır. Bu seyahatin ismi, iktidardır; milletin iktidarını hedeflemektedir. Bu seyahatin ismi, özgürlüktür; halkın özgürlüğü için yola çıkmaktır. CHP demokrasinin konutudur, yurdudur. Demokrasinin gür sesi, Cumhuriyet Halk Partisi cumhurbaşkanı adayını, parti üyelerimizin katıldığı bir seçimle, örgüt kontrolünde ön seçimle belirliyor. Bu seçim, bir demokrasi ihtilali, bir demokrasi şölenidir. Bu seçim, getireceğimiz erken seçim sandığının öncü ancak kararlı adımıdır. Bu seçim, Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek iktidar seyahatimizin birinci adımıdır” dedi.