Bolu’da Kartalkaya’daki yangına ihbardan 48 dakika sonra müdahale!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yangının ardından İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, AFAD Başkanı Okay Memiş ve Bolu Valisi Abdülaziz Aydın ile görüşerek bilgi aldı. Erdoğan, bakanların yangın bölgesine gitmesi yönünde talimat verdi.
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Sağlık Bakanı Memişoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan yangının yaşandığı bölgeye geldi. Bakanlar, burada açıklamalarda bulundu. Yangında, 76 kişinin hayatını yitirdiğini 51 kişinin yaralandığını açıklayan Yerlikaya, birinci ihbarın gece 03.27’de alındığını, 04.15’te de müdahalede bulunulduğunu açıkladı. Yerlikaya “Otelin art tarafının yamaç olması nedeniyle müdahale lakin ön ve yan cepheden gerçekleştirilebildi. İçişleri Bakanlığı olarak yangınla ilgili iki mülkiye başmüfettişi görevlendirdik” dedi.
Adalet Bakanı Tunç, yangınla ilgili Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan isimli soruşturmanın çok istikametli sürdürüldüğünü belirterek, 6 cumhuriyet savcısının görevlendirildiğini söyledi.
Bakan Ersoy “Otelin 2021 ve 2024 yılında kontrolleri yapılmış ve yangın yeterlilik ruhsatları talep edilmiş. Bugüne kadar itfaiye tarafından yangın yeterliliği ile ilgili olumsuz bir durum tarafımıza yansımadı. Otelde iki adet yangın merdiveni var” diye konuştu. İçişleri Bakanı Yerlikaya ise aralarında işletme sahibinin de bulunduğu dokuz kişinin gözaltına alındığını, altı cumhuriyet başsavcısının görevlendirildiğini açıkladı.
‘GEREĞİ KESİNLİKLE YAPILACAK’
Konuyla ilgili açıklama yapan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Acımızı tanım etmek imkansız. Şu ana kadar 45 vefat eden vatandaşımızın naaşları ailelerine teslim edildi. Başkaları ile ilgili kimlik tespit çalışmalarını yapamadık. İsimli Tıp Kurumu’nda kimlik tespit ve DNA tespit çalışmaları yapılıyor. Çalışmalar tamamlandıktan sonra ailelerine teslim edilecek” dedi. Gözaltına alınanların sayısının 9’a yükseldiğini tabir eden Yerlikaya, “Otelin birinci gününden bugüne kadarki süreç çok ayrıntılı halde inceleniyor. Yasal prosedür ile ilgili kusur, ihmal varsa idari soruşturma sonucunda hakikat ortaya çıkacak. 85 milyon, hepimizin yüreği dağlandı” diye konuştu.
AFAD’ın son çalışmalarını yapacağını belirten Yerlikaya, “AFAD gruplarımız son taramalarını yapacaklar. En fazla 10 günde bu işi bitiririz. Biz hukuk devletiyiz onun gereği kesinlikle lakin kesinlikle yapılacak” sözlerini kullandı.
‘EN AZ İKİ ARAÇLIK İTFAİYE GRUBU OLMALI’
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sıhhati ve Güvenliği Kısım Lideri Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, yangında güvenliğik ile ilgili önemli eksiklikler olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Toplu kullanım alanlarının dış cephelerinin yangına güçlü materyallerden yapılması gerekiyor. Bu bölgelerde en az iki araçlık bir itfaiye grubu bulundurulmalı ve oteller gerekli önlemleri almalıdır. Bölgede iki araçlık itfaiye grubunu oteller desteklemelidir. İtfaiyenin kolay müdahale edebilmesi için binaların giriş ve art yollarının planlanmış olması gerekiyor. Binalar yılda en az bir defa denetim edilmeli ve güvenliği sağlayamayan binalarda 300-500 kişinin barındırılması engellenmelidir.”
PERİYODİK KONTROL
Yangın Mühendisi Mustafa Salih Korkmaz da, “Oteller özelinde yangına sebebiyet veren esas etmenlerin; kullanıcı dikkatsizlikleri, mutfakta gerekli tedbirlerin alınmaması, elektrik tesisatındaki sorunlar ve vaktinde yapılmayan bakım-onarım olduğu görülmektedir. Yangın da birinci bilgilere nazaran benzeri nedenlerden ortaya çıkmış ve süratli bir biçimde yayılmıştır. Otelin pozisyonu ve imal tarihi, itfaiye yollarındaki kısıtlı imkânlar yangınla uğraşta zorluk yaratığı görülüyor. Bu üzücü olay bizlere yangın güvenlik sistemlerinin periyodik denetimlerinin yapılmasının hayati olduğunu göstermektedir” diye konuştu.
‘ÇARŞAFLARI ISLATIP KAPIYA KOYDU’
Otel vazifelisi Halil Gümüş, gece uyandıktan sonra çalışma arkadaşlarıyla yangına birinci müdahaleyi kendilerinin yaptığını söyledi. Gümüş, “İnsanların ‘Kurtarın beni’ demekten diğer dermanı yoktu. Kendi imkanlarımızla 25 kişi kurtardık” dedi. Kemal Gümüş ise “Bir hemşire arkadaşımız vardı, rahmetli oldu. Korkup kendini aşağı attı” diye konuştu.
‘MASKEYLE İÇERİ GİRDİM’
Otelde paklık vazifelisi olarak çalışan Neçirvan Öner, “Yüzüme maske aldım, maskeyi ıslatıp içeri girdim. Çocuk sesleri geliyordu. Yanıma 2 çocuk aldım. Çocukların ailesine de gerimden ışık tutarak, ‘Beni takip edin’ dedim. Dışarı çıktığımda aileyi ambulans görevlilerine teslim ettim. İçeri tekrar girdim. Başım dönmeye başladı, kötüleştim. Dumandan zehirlenmişim” dedi. Bir konuğun kurtulma sürecine anlatan Öner, “Çarşafları ıslatıp kapının kenarlarına ve altına koymasını istedim. Boşluk olmaması gerektiğini anlattım, dediğimi yaptı. ‘Çocuklarım olmasaydı kendimi aşağı atacaktım’ dedi” diye konuştu.
