Birinci morluğu kolunda gördü, darp sandı! Gerçek oburmuş: ‘Thor’dan büyük takviye
Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Ömer Karakurt, 1992 yılında İstanbul’da doğdu. 2017 yılında Haliç Üniversitesi Vücut Eğitimi Spor Yüksekokulu’ndan mezun oldu. Muğla’da tatil yaptığı sırada hayatının aşkıyla tanıştı ve alakasını kısa bir mühlet içinde evlilikle taçlandırdı. 2020 yılında çiftin aşklarının meyvesi Ömer Kağan, dünyaya geldi. Çok memnun ve huzurlu bir aile olmuşlardı ta ki Ömer Kağan’da baş gösteren morluklara kadar. Sonrasında yaşananları Ömer, şöyle anlatıyor:
“Ömer Kağan, oyun oynarken birden ağlamaya başladı ve kolunu tutarak ‘Ağrıyor’ dedi. Kolunu açıp baktığımda morluklar gördüm. O an aklıma hiç hastalık gelmedi. Daha çok darp izi üzere görünüyordu. İstemsizce okuldan şüphelendim. Öğretmeniyle görüştüm lakin okulda hiçbir şey yaşanmadığını söyledi. ‘Acaba arkadaşlarıyla mı hengame etti?’ diye düşündüm. Ağlayarak ‘Hayır’ diyordu. O an içimdeki telaş büyüdü ve çabucak hastaneye götürdük. Yapılan kan testlerinin akabinde hayatımız değişti. Sonuçlar bize her şeyi açıkladı: Oğlumuz Ömer Kağan, lösemi ile savaşa başlamıştı.”
HASTALIK HİÇ AKLINA GELMEDİ
Ömer Kağan’ın birinci lösemi belirtisini fark eden babası Ömer’di lakin oğlunun hasta olabileceği fikrini aklından bile geçirmemişti. Vakitle Ömer Kağan’da halsizlik, cilt renginde sararma ve baygın bakışlar baş göstermeye başladığını söyleyen Ömer, “Ömer Kağan’ın bacak ve karın ağrısı şikayetleri vardı. Sorduğumuzda ‘Düştüm’ diye geçiştiriyordu. Sonra hastalandı ve hastaneye götürdük. Antibiyotik verildi, ‘Geçmezse tekrar getirin’ dediler ve geçmedi. Sonrasında kol ağrıları da başladı. Denetim ettiğimizde bedeninde morluklar oluştuğunu fark ettik. Tekrar hastaneye götürdük. Yapılan kan ve gerekli testler sonrası sonucu yavrumuzun lösemi olduğun öğrendik” dedi.
‘EVE TEK BAŞIMA GİREMEDİM’
Ömer ve eşinin dünya başına yıkılmıştı fakat Ömer Kağan hastalıkla cesurca çaba ediyordu. “O an neler hissettiğimi inanın sözlerle anlatmam çok güç, en berbat şeyi düşündüm” diyen Ömer, “Hastalığın ismi bile beni korkuttu fakat Ömer Kağan bizi şaşırttı. Hastalığa yenilmiyordu. Bugünlere geleceğimizi hiç varsayım etmezdim zira duygusal olarak birinci başlarda çok zorlandım. Hastanede kaldığımız devirde muhtaçlık için konuta girmem gerekiyordu lakin tek başıma meskene giremiyordum. Bir gün evvel Ömer Kağan ile dizdiğim oyuncaklar odasında duruyordu. Onunla yaşadığımız sağlıklı, keyifli ve hoş günler aklıma geliyordu. Bu nedenle daima bir arkadaşımla girdim” yaşadığı şiddetli anları şöyle anlattı:
“O sırada her şey üst üste geldi. Eşim işten ayrılmak zorunda kaldı, konuttan taşınmamız gerekti. Sağ olsun arkadaşlarım bana çok dayanak oldu. Hiçbir vakit unutamayacağım bir dayanışma gösterdiler. Deneyimli hasta aileleri de bizi çok rahatlattı. Süreç ilerleyince biz de alıştık, toparlandık. En çok moral ve motivasyona ehemmiyet verdik, Ömer Kağan üzere güçlü durmaya çalıştık.”
‘SAHTE OLAN HER ŞEY YOK OLDU, GERÇEKLER KALDI’
Ömer Kağan’ın hâlâ tam olarak hastalığının farkında olmadığını söyleyen Ömer, “’Hastayım lakin önemli değil’ diye düşünüyor. Her çocuğun yaşadığı rutin bir hastalık sandığı için bitmesini iple çekiyor. Zira tedavi süreci onu çok yoruyor. Bu süreçte bizim hayatımız inanılmaz derecede değişti. Daha evvel sıkıntı ettiğimiz birçok şeyi artık keder etmiyoruz. Öteki yandan çok güvendiğimiz birtakım bireylerin aslında dost olmadığını da öğrendik. Velhasıl uydurma olan her şey yok oldu, gerçekler kaldı” diyerek hastalığın kendilerine hastalık dışında daima hoş şeyler kattığını söyledi.
‘CHRIS HEMSWORTH İLE DOST OLDUK’
Bu üzücü vakitlerde Ömer ve ailesi çok hoş arkadaşlıklar ve dostluklar edindi. Bunlardan biri de Avustralyalı oyuncu Chris Hemsworth oldu. Pekala Ömer, Chris Hemsworth ile nasıl tanışmıştı? Ömer Kağan’ın ‘Thor’ karakteri hayranlığı için kendisine ulaştığını söyleyen Ömer, “Whatsapp numarasından bağlantı kurduk ve evvel bize görüntülü iletisi gönderdi. Bu durum Ömer Kağan için büyük moral oldu. Daha sonra ‘FaceTime yapabilirim’ dedi. Ömer Kağan’ın Instagram hesabını takibe aldı, yorum ve beğeniler yapıp moral verdi. ‘Gerçek muhteşem kahraman sensin Ömer Kağan. Bizim için de sizin ailenizi çok seviyorum, dostunuzum. Ne vakit isterse Ömer Kağan ve sizinle görüşebilirim’ dedi. Hâlâ orta ara Ömer Kağan ile konuşup, mesajlaşıyor. Bir de Ömer Kağan’ı Spider Man karakterine hayat veren Tom Holland ile de tanıştırdı. Kendisine sonsuz teşekkür ediyorum. Bu kadar ilgi ve şöhrete karşın mütevazı ve hassas olması bizi kendisine hayran bıraktı” diye konuştu.
‘BAŞLARDA HER ŞEY OLUMSUZ GİTTİ’
Ömer Kağan’ın Pre-B-ALL Lösemi yüksek risk kümesinde olduğunu belirten Ömer, “Tedavi asgarî 2 yıl sürüyor. Birinci 1 yıl çok yorucuydu lakin 10 ayını geride bıraktık, 2 ayımız kaldı. Sonra aksilik olmazsa idame tedavisine geçeceğiz. Bu biraz daha rahat olan 1 yıllık tedavi süreci. Aslında başlarda her şey olumsuz gitti. Test sonuçlarımız berbattı ve nakil olmamız gerekiyordu. Lakin uygun donör bulunamadı, kemoterapiyle devam etmek zorunda kaldık. Sonradan her şey olumluya dönmeye başladı. Tekrar de her vakit diken üstünde olduğumuzu söyleyebilirim” dedi.
‘KÖK HÜCRE BAĞIŞINDA BULUNUN’
“Çocuklarımız ve bu yoldaki tüm aileler çok özel beşerler, hepsine sonsuz hürmet duyuyorum” diyen Ömer, kelamlarına şöyle noktaladı:
“Bu çaba inanılmaz bir güç gerektiriyor. Herkesin kolay kolay baş edebileceği bir durum değil ancak unutmasınlar ki tedaviler artık çok gelişti ve muvaffakiyet oranları yüksek. Tedavi kadar moral ve motivasyon da çok kıymetli lakin en değerlisi umut. Her vakit iyileşeceklerine inansınlar. Zira umut varsa muvaffakiyet vardır. Bir de lütfen herkes ‘Kök Hücre’ bağışında bulunsun. Zira bu durum çocuklarımız için hayati ehemmiyet taşıyor. Yapmaları gereken ise yalnızca ‘Kök Hücre’ merkezlerinde 3 tüp kan vermek.”
