Bir kenti karıştıran 5 milyon dolarlık dev miras: 51 yıl sonra ‘burası sizinmiş’ diyor devlet

Konuyla ilgili olarak uzun müddettir tüzel uğraş veren avukat Muhtar Kızıltan, Antalya Büyükşehir Belediye Lideri Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve Antalyaspor Vakfı yöneticileriyle gerçekleştirdiği görüşmeler sonucunda kamu faydası temel alınarak kelam konusu topraktaki mirasçıların mağduriyetlerinin giderilmesi için hukuksal düzenlemeler yapılmasına çalıştıklarını söyledi.

70 YILLIK SÜREÇTEN BUGÜNE

Sorunun çözülmesinde kıymetli rol oynayan ve birçok mirasçının avukatı olan Muhtar Kızıltan süreçle ilgili şunları söyledi:

“Konuyu bir haritayla anlatmak istiyorum. Hepimizin bildiği Turizm Uygulama Oteli, Eğitim Araştırma Hastanesi, Falez ve Rixos otelleri, Cam Piramit Parkı, AKM, Atatürk Kültür Parkı, Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi, Atik Tenis İhtisas Kulubü, akaryakıt istasyonu, Antalyaspor Tesisleri, Corendon Stadyumu, Antalya Adliyesi, Antalya Spor Salonu.. Daha gerilere gidelim; ANTKOOP ve sayısız sitelerdeki 10 bin civarında konut, Meltem Pazar Yeri, tesisler, okullar, parklar, Tapu Bölge Müdürlüğü, mescitler, yeni adliyeye kadar otoparklar, kooperatifler ve daha birçok yapının malikleri var. Ancak bunların taşınmazları üzerinde dava müddetinde yasal kamulaştırmalar yahut yasaya uygun olmayan biçimde kamulaştırma yapmadan resmi makamlarca tesisler kurulmuş. Yani, tapu malikleri bu haklarını kullanma imkanından yoksun durumdalar.”

51 YIL SONRA ‘BURASI SİZİNMİŞ’

Bütün bu sürecin başlangıcının 1955 yılında Antalya Kadastro Müdürlüğü kadastro çalışmasına dayandığını belirten avukat Kızıltan, “Çalışma sonucunda 556 ada 2 ve 570 ada 3 parseller olarak sonlandırılan 4 bin dönümlük taşınmazların malikleri tapu kayıtlarına dayalı olarak belirliyor. Taşınmazların 1/3 hissesinin tapu maliki Bakırcı Yorgi isimli şahıs mütegayyip olduğundan bu pay Maliye Hazinesi ismine, öbür 1/3 hisseler ise tekrar tapu kayıtları uyarınca Hacı Bekirzade ve Hacı Süleyman (Arap Süleyman olarak bilinir) ismine tespit ediliyor. Kadastronun bu tespitinden sonra Hazine’nin tarafı olduğu bir dava açılıyor ve bu dava 2006 yılına kadar sürüyor. Yarım asır sonra verilen karar sonucunda taşınmazların ölçüsü yarıya düşüyor, karar ise motamot Kadastro tespitindeki maliklerin isimlerine tescil yapılmasına ait. Yani 51 yıl sonra ‘burası sizinmiş’ diyor devlet” formunda konuştu.

YIKTIRILMASI NEREDEYSE İMKANSIZ

Kesinleşmiş kararın infazı için Tapu Sicil Müdürlüğü’ne giden maliklerin beklediklerinden çok daha büyük bir sürpriz ile karşılaştıklarına belirten Muhtar Kızıltan, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Dava mühleti içerisinde maliki oldukları taşınmazların büyük kısmı 1980’li yıllardan başlayarak kamulaştırılmıştır. Hem de eski para ile 20 bin TL, günümüz parası ile 0.20 TL yani 20 kuruş bedellerle.. Dava sürdüğü için bu kamulaştırma bedellerini de alamamışlar ve kamulaştırma paraları da tabir yerinde ise pul olmuştur. Bu kamulaştırma furyasına bir örnek vermek isterim; artık üzerinde Falez Otel’in bulunduğu alan Arsa Ofisi tarafından ‘dar gelirlilere konut yapılması’ emeliyle 1164 sayılı yasa uyarınca kamulaştırılmış ve lakin daha sonra Maliye Hazinesi’ne devredilerek, Maliye Hazinesi tarafından da Turizmi Teşvik Yasası uyarınca otel yapılmak üzere Özkaymak şirketine tahsis edilmiştir. Pekala, birçok Antalya’nın eski ailelerinden olan tapu maliklerine kalan mülk yok mu? Vardır lakin neredeyse hepsine resmi kurumlarca el atılmış, malikler açısından fonksiyonsuz imar planlarıyla rekreasyon alanlarına, yeşil alanlara dönüştürülmüş ve üzerlerine Cam Piramit’inden AKM’ye, restoranlardan spor tesislerine sayısız yapı kurulmuştur. Bunların tamamı plansız, imarsız, ruhsatsız yapılardır ve yıktırılması da yasal mahzur nedeniyle imkansızdır, zira Yargıtay bu cins yapıların yıkımı ve müdahalenin önlenmesi davalarında bütün maliklerin davacı olmasını kaide koşmaktadır. 800 kadar hissedarın da birlikte dava açmaları mümkün olamamaktadır.”

EVLERİNE İCRA İHBARNAMESİ

Tapu maliklerinin zahmeti 1955 yılından bu yana geçen 70 sene sonrasında da sona eremediğini kaydeden Muhtar Kızıltan, “Çünkü, bu sefer de hala Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanmakta olan bir kamu görevlisinin nüfus kayıtlarını değiştirerek (ki, müracaatımız üzerine sonradan eski haline getirilmiştir) elde ettiği bir veraset dokümanına dayanarak açtığı davalar ile uğraşmaktadırlar. Adaletin ağır işleyişi, bu defa de yönetimlerin kamulaştırmasız el atmaları nedeniyle alabilecekleri bedellere ulaşmalarının da önündeki pürüz olmuştur. Biz, 5 milyar dolarlık arazi denilen taşınmazların maliklerinden bazılarının 5 bin liralık arsa vergisini ödeyemediği için meskenine icra ihbarnamesinin gönderildiğine şahit olduk” diye konuştu.

MİRASÇILARIN FAYDASI GÖZETİLEREK ÇÖZÜM

Avukat Muhtar Kızıltan, “2006 yılından bu yana birinci defa Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Belediye liderlerinin bu toplumsal yarayı ‘Kamu ve hazine faydasını da’ gözeterek tahlile kavuşturma iradesine şahit oluyoruz. Antalyaspor Vakfı’nın bu mevzudaki özverili çalışmaları da bahsin olumlu sonuca ulaşmasında çok tesirli oldu. Kamuoyuna da yansıdığı üzere, anılan sayın başkanların ‘kamu yararı’ perspektifinden üretebilecekleri tahliller, başta mağdur yüzlerce ailenin problemlerine ve nihayetinde Antalyalıların toplumsal hizmetlere yasal biçimde ulaşmaları yolunda tek dermandır. Kendilerine bu vesileyle teşekkür ediyorum. Yakın vakitte projelerin ayrıntıları ilgili şahıslarca açıklanacaktır” dedi.