BELTUR hareket yapan eski personellerine dava açıyor!
BELTUR’dan yapılan açıklamada, Disiplin Kurulu kararıyla iş akdi feshedilen kimi eski çalışanlarla ilgili son günlerde birtakım mecralarda çeşitli savların gündeme geldiği, kurumun bu argümanlara ait tavrını netleştirmek ve kamuoyunu gerçek bilgilendirmek emeliyle açıklama yapılmasının mecburî hale geldiği belirtildi.
Şirkette misyonunu özveriyle ve sorumluluk şuuruyla yerine getiren tüm çalışanların kurumun en değerli kıymetleri olduğu, çalışanların emeği, alın teri ve katkısının her şartta korunduğu ve gözetildiği kaydedilen açıklamada, “Disiplin Kurulu tarafından yapılan kıymetlendirme sonucunda vazife yaptıkları devirde iş yeri huzurunu bozan, çalışma arkadaşlarına yönelik tehdit, baskı ve ayrıştırıcı davranışlarda bulunan 3 çalışanın iş akitleri, somut şikayet dilekçeleri ve şahit beyanlarına dayalı tutanaklar doğrultusunda, 4857 sayılı İş Kanunu, yürürlükteki disiplin yönetmeliği ve Yargıtay içtihatları çerçevesinde feshedilmiştir. Sav edildiğinin bilakis, yapılan bu süreçlerin rastgele bir sendikal faaliyetle ilgisi bulunmamaktadır.” tabirlerine yer verildi.
Açıklamada, “iş akitlerinin sona erdirilmesini takiben ilgili eski çalışanlar tarafından yöneltilen hakaret, iftira ve itibarsızlaştırmaya yönelik açıklamalara ait gerekli hukuksal müracaatların yapıldığı, devam eden ceza ve hukuk süreçlerinin olduğu” aktarıldı.
Son günlerde kimi şubelerde gerçekleştirilen müsaadesiz protesto aksiyonlarının, sendikal haklara duyulan hürmet ve olayların yönetilebilir ölçüde olması nedeniyle itidalli bir yaklaşımla karşılandığı, hareketlerin gerçekleşmesine müsaade edildiği lakin bu durumun kamu hizmetini aksatacak yahut iç işleyişi sekteye uğratacak boyutlara taşındığında kabul edilemez hale geldiği söz edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Nitekim 26 Temmuz’da öğlen saatlerinde Mecidiyeköy şubemizde gerçekleştirilen işgal aksiyonu nedeniyle rahatsızlık duyan müşterilerimizin güvenliği ve kamu tertibinin sağlanması ismine şubenin erken kapatılması zarurî hale gelmiştir. Lakin şubenin kapanışına dahi müsaade verilmemesi, aksiyonun protesto hudutlarını aşarak kamu güvenliğini tehdit eden bir boyuta ulaşmasına neden olmuştur. Bu nedenle hizmetlerimiz büsbütün kesintiye uğramış ve vatandaşlarımız mağdur edilmiştir. Bu kapsamda kelam konusu aksiyonlar, Türk Ceza Kanunu’nun 116. unsurunda tanımlanan ‘konut dokunulmazlığının ihlali’, 117. hususunda yer alan ‘iş ve çalışma hürriyetinin ihlali’ ve 118. unsurunda belirtilen ‘kamu hizmetlerinden yararlanmanın engellenmesi’ fiillerini oluşturur niteliktedir. Olay emniyete bildirilmiş, yasal süreç başlatılmış; savcılık tarafından kolluk marifetiyle müdahale verilmemiş, onun yerine özel güvenlik müdahalesi talimatı verilmiştir. Lakin şirketimizde özel güvenlik ünitesi bulunmadığından müdahale gerçekleştirilememiş ve işgal hala devam etmektedir. Hizmetin yine sağlıklı biçimde yürütülebilmesi ismine ilgili makamlardan takviye talebimiz sürmektedir.”
Açıklamada, şirketin hareket nedeniyle hizmet veremez hale geldiği, vatandaşların kamusal hizmete erişiminin engellendiği belirtilerek, “Bu gelişmeler doğrultusunda mevcutta yürütülmekte olan türel süreçlere ek olarak iş yeri dokunulmazlığının ihlali, çalışma hürriyetinin engellenmesi ve kamu hizmetinin aksatılması fiilleri nedeniyle yeni hata duyuruları yapılacak, kamu ziyanı ve hizmet kesintisi gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat davaları açılacak ve kurumun prestijini gaye alan telaffuzlarla ilgili olarak da ceza ve hukuk yollarına başvurulacaktır.” sözleri kullanıldı.
