Attila Gökçe’den Fenerbahçe yorumu: Mourinho, Jose’yi yendi

Süper Lig’in 20. Haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Adana Demirspor’u 4-0’lık skorla yendi. Sarı-lacivertliler, Galatasaray ile ortasındaki puan farkını 6’ya indirdi. Spor muharrirleri Mourinho’nun tercihlerini ve Fenerbahçe’nin oyununu köşelerinde kıymetlendirdi.

MOURINHO, JOSE’Yİ YENDİ / ATTİLA GÖKÇE – MİLLİYET
Adana’daki maçın birkaç dinamiği var: Çok “özgüven” hissiyle en umutsuz anlarda ortaya çıkıp yükselen “umut”… Galatasaray’ın takıldığı Hatay maçındaki beraberlikten sonra Fenerbahçe’nin “farklı kazanma” motivasyonu… Demirsporlu oyuncuların kadronun finansal durumunu unutup kendilerini hatırlayarak mesleklerinde unutulmayacak bir maça isimlerini yazdırma isteği.
Daha da ötesi… Üçlü savunmayla oyuna başlarken Mert Müldür ve Levent Mercan’ı emanetçi stoper olarak alana süren, tahminen de Lyon maçına sakladığı Çağlar Söyüncü’yü kenarda tutup, sonradan oyuna sokan Mourinho… Hoca pek sakin başladığı maçta dakikalar ilerledikçe asabi hallere büründü. Elini, kolunu öfkeyle açıp peş peşe reaksiyonlar gösterdi. Bir bakıma haksız da sayılmazdı. Sonra sarı kartı gördü. Dörtlü orta alanda oyunu denetim eden Fred ve Szymanski, beklenen kurguyu ve baskıyı oluşturamadılar. Kanatlarda Oğuz Aydın ve Kostic’in katkıları da yetersizdi.

BEKLENENİ VEREMEDİ
İrfan Can Kahveci’ye de bakalım… Son vakitlerde Mourinho’nun ihmal ettiği yıldız oyuncu on birde maça başladı. Bu kez çift santrfor Dzeko ile En Nesyri’nin ardında gol durumlarını başlatacak, yönetecek ve golü attıracaktı. Ne yazık ki o da bekleneni veremedi.
Arada yeni “ithal” VAR hakemlerine de değinelim: Danimarkalı Sandi Putros, iki golün öncesinde faul yapıldığı gerekçesiyle Halil Umut Meler’i ekranda konumu izlemeye davet etti. Hakçası, biz bize iken dikkati çekmeyen o fauller ikisinde de isabetli biçimde Meler’in golleri iptal etmesine “yardımcı” oldu.

İLK YARIDAKİ MOURINHO’DAN VAZGEÇTİ
Neyse ki VAR’dan evvel Mourinho vardı. Portekizli Hoca, Çağlar, Osayi, Tadic ve Cenk Tosun’u oyuna sürerek hayal kırıklığı yerine umut çiçekleri devşirdi.
Maçın en çalışkan adamları Dzeko, En Nesyri, Tadic ve Amrabat’tı.
Evet, maçı Mourinho kazandı… Baktı ki olacak üzere değil… Birinci yarıdaki Mourinho’dan vazgeçti aslına döndü. Cenk Tosun, Fenerbahçe’deki birinci golünü attı. Tadic, 2 asisti ile büyüklüğünü ortaya koydu.
Haydi, dahası da dahası… Puan farkı 6’ya indi, heyecan ibresi yükseldi. 

MAÇI DEĞİŞTİRDİ / CEM DİZDAR – FANATİK
Galatasaray’ın ‘iki puan kaybettiği’ni varsayıp Fenerbahçe’nin değişik bir oyuna evrileceğini düşünenler sükutu hayale uğramıştır. Aslında bir ekip ‘bilmediği bir oyun’u oynayamaz. Oynarsa ya tesadüfidir ya da rakibi gerçek manada alanda yoktur! Tam da bu nedenle o denli bir maç başlangıcı izledik ki, birinci devre uzun mühlet ‘gol beklentisi’ iki kadro için de sıfırı (0) aşamadı! Başına gelmedik bırakılmayan, 8 milyon Euro’luk piyasa kıymetine inen Adana Demirspor’un durumu anlaşılabilir de, 98 milyon Euro’luk Fenerbahçe’nin yaptıkları kolay anlaşılamaz. Fenerbahçe’nin oyun hızı lig başından bu yana düşük… Rakip biraz koşunca maça tempo ve ritm yüklemek de imkansızlaştığından ortaya sıkıcı maçlar çıkıyor. Bu maçta da Edin Dzeko ile Youssef En-Nesyri’ye top indirme oyunu bir direkten dönen top altı da kornerden öte pek yarar sağlamadı! İkinci devreye iki grup da değişikliklerle başlayınca maça biraz hareket gelmesi beklenebilirdi. O denli de oldu. Birinci olarak; İrfan Can Kahveci atak başlangıcında faul yapınca En Nesyri’nin golü akabinde bu sefer En Nesyri faul yaptı İrfan Can’ın golü iptal edildi! Bu hadiselerin ortasında da Adana Demirspor’dan Yusuf Barası oyundan atıldı. 

Bir şeylerin olacağı belirliydi ve derken oyuna Fenerbahçe taraftarının yakın maksadı Dusan Tadiç girdi ve iki dakikada maçın seyri değişti. Mesken sahibi de o anlardan sonra alanda ‘görünmez’e dönünce maç oracıkta bitti!. Ülkede aslında futbol, ‘hakem merkezli’ yaklaşımların boyunduruğunda. Bir de ‘mutlak kazanma baskısı’ var ki, o da zati kırık dökük olan oyunu yeterlice izlenmez kılıyor. Bu hafta Göztepe, Samsun üzere gruplar kazanma baskısıyla ‘inşa etmeye çalıştıkları futbolu’ da ziyan ettiler. Tıpkı bu akşam ki maçın birinci yarısında olduğu gibi… Yoksa Fenerbahçe en azından bu maçı baştan sona 65’ten sonra oynadığı üzere oynayabilir ve beşerler da yalnızca kazanan bir ekip değil futbola yakın bir şeyler izlerdi.

ÇİLİNGİR TADIC / FAİK ÇETİNER – FANATİK
Mourinho tekrar başına nazaran bir 11’i alana sürmüştü. Ya rakibi küçük görmüş, ya da Lyon maçını düşünmüş olacak ki bankoları( Amrabat, Tadiç, Çağlar) yanına oturtmuştu. Oğuz Aydın, Levent Mercan ve İrfan Can ise alandaydılar. Demirspor’un gücü kapasitesi muhakkak. Üstün Lig’de veda maçlarını oynuyorlar. Ekibin tek yıldızı, deneyimli ayakları yok. Fenerbahçe’nin maçı rahat kazanacağını düşünmeyen yok. Maç başlıyor, 45 dakika geçiyor, Fenerbahçe golü bulamıyor. Bulamamasının elbette sebepleri var. Çift santrafor oynuyorsun, kanatlar çalışmıyor. Szymanski ve Fred’in( 90 dakika alanda kalıyorlar) oyuna olumlu katkısı yok. Oğuz, Kostiç tesirli değiller. Devre ortası atak yapmayı sevmeyen Mourinho bu kere işe el atıyor. Sarı kartlı Djiku ve etkisiz Kostiç çıkıyor yerlerine Çağlar ve Osayi giriyor. Bu yarıda daha tesirli bir Fenerbahçe görüyoruz lakin gol tekrar gecikiyor. Konut sahibi Baresi’nin kırmız kartı( yanlışsız karar) ile uygunca dağılıyor.

Sonra Fenerbahçe’nin 2 golü VAR’dan dönüyor. Son 25 dakika Mourinho en kıymetli hamleyi yapıyor ve çilingir Tadiç’i alana sürüyor. Sonrası mı? Tadiç sahneye çıkıyor asistleri ile En Nesyri’ye hemen 2 gol attırarak maça imzasını atıyor. Sonuçta güç başlayan maçın sonu kolay ve keyifli bitiyor. Fenerbahçe artık bu moralle 6 puan farkı daha kolay kapatırım fikrinde. Ne dersiniz.