Adalet Bakanı Tunç, yeni Yargı Paketi’nin ayrıntılarını Milliyet’e anlattı: Gündüz çalışma akşam cezaevi
AYŞEGÜL KAHVECİOĞLU – Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, mart ayında Meclis’e sunulacak ve 50 maddeyi aşması beklenen yeni yargı paketinin ayrıntılarını Milliyet’e anlattı. Tunç, özetle şunları söyledi:
DURUŞMALAR İKİ AYDAN FAZLA ERTELENEMEYECEK: Yargılamayı hızlandırmaya yönelik unsurlar var. Geçen sene verilen karar sayısı 12 milyondan, 13 milyon 900’e çıktı yani yargıda hızlanma var. Kadroyu da güçlendirdik. Amacımız duruşmaların iki aydan fazla ertelenmemesi, temyizde ve istinafta da 6 aylık mühletleri aşmaması.
CEZA ADALETİ: Meclis gündemine birinci gelecek paket ceza adaleti paketi olacak. Yapılan operasyonlar sonrası hür kalmalar çok tenkit konusu oluyor. Aslında cezasızlık algısı konusu biraz yanlış anlatılıyor. Ceza kanunumuzdaki cezalar, cezaevinde kalma mühleti öteki ülkelere nazaran bizde yüksek. Cezaevlerinde şu anda 395 bin kişi var. Şayet kabahat işleyen cezasız kalsaydı bu kadar kişi cezaevinde olabilir miydi? Pekala algı neden oluşuyor? Cürüm işlendiğinde, cezası iki yılın altındaysa -ki bu hatalar kolay kabahatler, hakaret, tehdit, kolay yaralama v.s- bunlarla ilgili tutuklama kararı verilmemesine, ‘Bu kişi neden özgür kaldı? Şu kadar hata kaydı vardı da neden özgür bırakıldı?’ diye toplumdan tenkit geliyor. Yapacağımız düzenlemede iki yılın altındaki kabahatler için tutuklama yasağı devam edecek, tutuklama sebebi varsayılan katalog hatalarda da değişiklik yapmayacağız. Somut kanıt kaidesini tekrar arayacağız. Lakin şöyle bir söz ekleyeceğiz: ‘Cezası iki yılın altındaki cürümlerde tutuklama yasak fakat cürmün işleniş hali, kişinin tekrar hata sürece eğilimi ve kamu tertibini bozma tehlikesi varsa hakkında tutuklama kararı verilebilir.’
BEŞTE BİRİ CEZAEVİNDE: Cezası iki yılın altındaki cürümler bakımından kontrollü özgürlük uygulaması da cezasızlığa yol açıyor. İki yıl ceza alan kişi, bir yıl esasen şartlı salıverme bir yıl da kontrollü özgürlükten yararlanınca hiç cezaevine girmiyor. Burada da kişinin cezasının beşte birini cezaevinde geçirmesini sağlayacağız. Bu taslak tabi, oranın ne olacağına Meclis karar verecek. Kişi, kontrollü özgürlükten yararlanabilmek için kesinlikle cezaevinde bir müddet yatacak. Bunlar direkt açık cezaevlerine gönderilecek.
GECELEYİN VE HAFTA SONU İNFAZ: Kanunumuzda cezası üç yıla kadar olan taksirle işlenen cürümlerde konutta infaz, geceleyin infaz ve hafta sonu infaz düzenlemesi var. Lakin yatarı olmadığı için uygulaması da hiç yok. Oradaki eşiği biraz artırmayı gündeme aldık. Buradaki ‘üç yıl’ kuralını Meclis beş yıla çıkarabilir. Çocuklu bayanların biraz daha fazla yararlanabilmesi için ölçüler artırılabilir. Beş yıla kadar ceza alan hasta mahkumlar için konutta infaz mümkün. Bu tahminen ‘10 yılın altındaki cürümler bakımından’ diye tekrar düzenlenebilir. Hafta sonu infaz dediğimiz sistemde mahkum hafta içi çalışıyor hafta sonu iki gün cezaevinde kalıyor. Hafta sonu iki gün kaldığında bir hafta kalmış sayılacak. Geceleyin infazda da gündüz çalışıyor, gece açık cezaevine geliyor. Firar etmesi halinde zati direkt kapalı cezaevine dönüyor. Bu infaz tipleri yalnızca kolay hatalar bakımından mümkün. Ağır hatalar yani taammüden öldürme, cinsel hatalar, terör gibi başlıkları kapsamıyor.
Adalet Bakanı Tunç, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer ve Ayşegül Kahvecioğlu ile bir ortaya geldi.
TRAFİK CÜRÜMLERİ: Birtakım hataların yaptırımları tekrar bedellendiriliyor. Trafikte işlenen hataların para cezalarının artırılması, birtakım hatalara mahpus cezası getirilmesi için çalışılıyor. Mesela trafikte yol kesme bu kapsamda ele alınabilir. Makas atma, drift yapmanın cezaları artırılacak. Mevcut düzenlemede meskûn mahalde silah sıkmanın cezası düşük. Alt huduttan ceza veriliyor, bu nedenle kişi hiç cezaevinde yatmıyor. Kuru sıkı da dahil bunların cezasının artırılması mümkün.
‘PAZARLIK YOK’
Tunç, İmralı süreciyle birlikte gündeme gelen “Umut hakkı”, yeni infaz indirimi ya da affın gündemde olmadığını belirtirken, “Terör örgütü elebaşının yapacağı açıklama devlete yönelik bir açıklama değil, terör örgütüne yönelik bir açıklama olacak. Muhatabı terör örgütü, hasebiyle yaptığı açıklama sonrasında terör örgütünün faaliyetlerinin sona ermesi ‘Terörsüz Türkiye’ inşasının başladığı manasına gelecek. Bunun karşılığında ne verilecek? Bu türlü bir pazarlık kelam konusu değil. Bir al-ver durumu yok. Devlet terör örgütünü muhatap almaz” dedi.
‘TÜSİAD BAŞKANI BENİ ARAMADI’
Tunç, TÜSİAD soruşturmasına ilişkin, “TÜSİAD Başkanı bu sunumun öncesinde de sonrasında da benimle irtibat kurmadı. O denli bir kederleri yok demek ki. Reaksiyonumu çok sert buldular ancak benim gösterdiğim reaksiyon yumuşak bile. Geçmişten bir ders al ya. TÜSİAD Başkanı bir kere beni arayıp, ‘Sayın Adalet Bakanım şöyle bir yatırımcımızın şu yargı kararı nedeniyle önü tıkandı’ demiş değil ki. Aramaya gereksinimi olsa arardı herhalde. Gayeleri CHP’nin boşluğunu doldurmak zira CHP kendi içinde bir hengame içinde şu an. TÜSİAD, sermayenin tamamını temsil etmiyor” dedi.
