AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Ossowski: AB ve Türkiye yan yana duruyor
9 Mayıs Avrupa Günü, Avrupa Birliği(AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski konut sahipliğinde, ‘Avrupa 75 Yaşında; Geleceği Birlikte Şekillendiriyoruz’ sloganıyla düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Aktiflik kapsamında, AB üye ülkelerinin ortak çalışmasıyla hayata geçirilen Kültürel Miras Dijital Standının açılışı gerçekleştirildi. Resepsiyonda, Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Sayın Mansur Yavaş, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Zeki Levent Gümrükçü, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı Bakan Yardımcısı Adnan Ertem, çok sayıda büyükelçi ile ulusal ve milletlerarası kuruluşların temsilcileri de yer aldı.
‘RUSYA’NIN UKRAYNA’YA KARŞI BAŞLATTIĞI SALDIRGANLIK SAVAŞI, GAZZE’DEKİ DEHŞETLİ ACI SONA ERMELİ’
Büyükelçi Ossowski, “75 yıl evvel, Avrupa entegrasyonu bir fikirle başladı. Rahatlıktan değil, savaşın yıkımlarından yeni bir şey inşa etme yüreğinden doğan bir fikir. Barışın, paydaşlığın, eşit fırsatların olduğu bir Avrupa. Bugün, bu fikri ileriye taşıyoruz, umutla, kararlılıkla ve aksiyonla. Kolay vakitlerden geçmiyoruz. Lakin 1950’de Avrupa masasının etrafında toplananlar da o denli değildi. Ülkü şartları beklemediler, onları yarattılar. En sıkıntı yolun bile birlikte yürünürse, yürünebileceğini gösterdiler. 75 yıl evvel, Robert Schuman ve meslektaşları vizyon üzerine kurulu bir gelecek yarattılar ve bunu bize teslim ettiler. Artık sıra bizde. Geçtiğimiz yıl, Avrupa ve Türkiye’yi birbirine bağlayan kültürel kökleri kutladık. Restore edilmiş mirastan yine canlandırılan öykülere, paylaşılan hafızadan karşılıklı gurura. Paylaşılan kimliğin bölünmeden daha uzun ömürlü olabileceği fikrini onurlandırdık. Kimliğin bir duvar değil, bir köprü olduğunu hatırladık. Değişen ittifaklar ve artan belirsizlik dünyasında, AB ve Türkiye iştirakini seçtik. AB ve Türkiye yan yana duruyor. AB’ye aday bir ülke olarak, bir NATO müttefiki olarak ve kenardan seyretmeyen, barışı şekillendiren komşular olarak. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı cürüm niteliğindeki saldırganlık savaşı sona ermeli. Gazze’deki müthiş acı sona ermeli. Bu bizim ortak sorumluluğumuz. Ekonomik olarak AB ve Türkiye birlikte büyüyor. Üye devletleri sayesinde AB, Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı, en büyük direkt yabancı yatırımcısı, finansal iş birliğinde en büyük bağışçısı. Türk vatandaşları, Çin’den çabucak sonra en fazla Schengen vizesi alıyor. Ve vizesiz seyahat, Türkiye, mutabık kalınan kıstasları yerine getirdiğinde, tüm aday ülkelerde olduğu üzere gerçekleşebilir. Zira daha fazla insan bağı, üniversitelerimizde okuyan daha fazla Türk öğrencisi, enstitülerimizde ve yüksek teknoloji şirketlerinde çalışan daha fazla Türk araştırmacısı istiyoruz. Her gün, değişimlerimizi, ortak projelerimizi ve karşılıklı ilhamımızı güçlendiriyoruz. Türkiye’nin genç beyinleri ve dinamik işletmeleri yalnızca yarının Avrupa’sı değil, bugünün dokusunun bir modülüdür. Yollarımız giderek daha fazla iç içe geçiyor. Lakin ilgilerimizi daha güçlü ve daha âlâ hale getirmek için her iki tarafta da daha fazlasını yapmalıyız” tabirlerini kullandı.
‘AB AVANTAJLARINDAN FAYDALANMADAN, BU YÜKÜ KALDIRMAK SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL’
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Avrupa’da asırlarca süren çatışma ve savaşların akabinde birleşik bir Avrupa ülküsüne ulaşmak için kurulan Avrupa Birliğine üyelik, Türkiye’nin stratejik maksatlarından biridir. Avrupa Komisyonu’nun 2024 yılı Türkiye Raporunda söz edildiği üzere, ‘Türkiye, Avrupa Birliği için kilit bir ortak ve bir aday ülkedir’ Avrasya’da, Orta Doğu’da, Doğu Akdeniz’de istikrarlı ve inançlı bir ortam sağlanmasında vazgeçilmez rolü olan Türkiye ile iş birliğinde ve karşılıklı faydaya dayalı bir bağlantı geliştirilmesinde AB’nin stratejik çıkarı vardır. Bu bağlamda ülkemiz 1959 yılından beri uzunca bir müddettir tam üye olma yolunda ilerlemektedir. Vakit zaman ortaya çıkan ve her iki tarafın da eksikliklerinden kaynaklanan sınamalara rağmen hem Türkiye hem de AB için bu üyeliğin büyük bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu muasır medeniyetler düzeyine ulaşma ideali ile uyumlu olan bu üyeliğin bir an evvel gerçekleşmesi gerektiğine inanıyorum. Türkiye 4 milyona yakın sığınmacıya mesken sahipliği yapıyor. Onların temel muhtaçlıklarını, eğitim, sıhhat, korunma, barınma muhtaçlıklarını karşılıyor ve sosyo-ekonomik takviye sağlıyor. Türkiye’nin, AB üyesi olmanın avantajlarından faydalanmadan, AB ismine bu yükü kaldırması sürdürülebilir değildir. AB’nin 5’inci Büyük ticaret ortağı olmasına ve adaylık statüsü çerçevesinde yakın, toplumsal, kültürel, bilimsel ve sportif bağları bulunmasına karşın halkımızın AB ülkelerine gitmede vize pürüzüne takılması, aramızdaki mutabakatlara ve iş birliğimizin ruhuna aksi düşmektedir ve bir an evvel düzeltilmelidir. Lokal idareler bakımından da Avrupa’daki meslektaşlarımızla yakın temas halindeyiz. Ankara olarak Brüksel, Paris, Berlin ve Viyana üzere başkentlerle iş birliklerimizi devam ettiriyoruz” dedi.
‘SÜREKLİ BU TÜRLÜ YASAKLAMALAR İŞİ DAHA DA BÜYÜTECEKTİR’
Diğer yandan, gündeme ait gazetecilerin sorularına karşılık veren Mansur Yavaş, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun X hesabına erişim manisi getirilmesi ve Ümit Özdağ’ın tutukluluğuna değindi. İmamoğlu’nun canlı yayında yargılanma isteğini yineleyen Yavaş, “Yasaklara karşıyız. Yapılan işlerin hukuka uygun yapılmadığını gösteriyor. Buna karşı atak yapmak lazım. Siyaseten bunları yanlış buluyoruz. Zira bu iktidar iş başına gelirken yasaklara karşı çıktığını, yasakların olmayacağını söyleyerek gelmişti, ancak maalesef daima olarak bir mazeretle yasaklanıyor. Bir de üstelik münasebete baktığınız vakit güya karar verilmiş üzere, mahkeme kararı olmadan hatalı ilan edilmiş üzere münasebetler var ki bunlar asla kabul edilemez. Bunlar insan haklarına muhalif. Ortada karar yok bir şey yok. Daima bu türlü yasaklamalar işi daha da büyütecektir. Ümit Özdağ’ın duruşması kaç ay sonraya verildi. Ceza alacağını düşünmüyorum fakat ceza alsa bile ziyadesiyle yatmış olacak. Neyi yargılayacaksınız? Kaldı ki Ekrem Başkan’a dair iddianame hazırlanacağına dair hiçbir emare görünmüyor. O vakit tutuklu tutmayacaksınız. Tutukluluk istisnadır. Bunları Sayın Bakan da hepimiz kadar biliyor. Münasebetiyle adalet çabuk gerçekleşecekse bir an önce iddianamelerin ve yargılamaların başlaması ancak tutuksuz olarak devam etmesinde fayda var. Zira bu şu anda insan hakkını zedeliyor. Masumiyet karinesini zedeliyor. Alışılmış bu ortada Ekrem Liderin TRT’den canlı yayınlanarak yargılanmak istediğini de tekrar hatırlatıyorum” diye konuştu.
