Hastanede yolsuzluk soruşturmasında tabirler ortaya çıktı! Hekimden berbat teklif: Hiç mi bağış yapamazsınız?

İstanbul’da Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nin başhekimliğine giden birtakım şahıslar, hastanenin birtakım servislerinde bıçak parası istenerek ameliyat günlerinin öne çekildiği tarafında şikayette bulundu. Şikayetleri pahalandıran Başhekimlik, durumu Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na bildirdi. Bunun üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Kabahatler Soruşturma Ofisi tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü grupları tarafından, hastanede ortalarında hekimlerin da bulunduğu birtakım bireylerin ‘Bağış’ ya da ‘Medikal malzeme’ ismi altında hastalardan bıçak parası istediği, para yatıran bireylerin ameliyatlarının erkene alındığı ve biyopsi süreçleri ile patoloji sürecinin daha süratli ilerletildiği saptandı. Ayrıyeten şüphelilerin birtakım hastaları özel laboratuvarlara yönlendirerek, yüksek meblağlarda para istediği ve bu ödemeleri yakınlarının hesaplarına aktardıkları tespit edildi. Polis gruplarının 5 aylık fiziki ve teknik takip çalışmalarının akabinde İstanbul merkezli olarak Mersin ve Tekirdağ’da eş vakitli operasyon düzenlendi. Operasyonda M.F., A.A., A.Ç.B., O.B., O.Ö., Ö.A., E.Ö. ve Y.Ö. isimli şüpheliler ile birlikte hastanenin Göğüs Hastalıkları kısmında çalışan Prof. Dr. M.M. ve Doç. Dr. V.E. ile Uzm. Dr. Y.S. gözaltına alındı. Emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen şüphelilerden 9’u çıkarıldıkları isimli makamlarca tutuklanırken, 2 kuşkulu isimli denetim kuralı ile özgür bırakıldı.

DOKTOR, HASTA YAKININI ARAYIP, ‘HİÇ Mİ BAĞIŞ YAPAMAZSINIZ?’ DİYE SORMUŞ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma tamamlanarak, iddianame hazırlandı. Toplam 2 mağdur, 33 şikayetçi ve 11 şüphelinin yer aldığı iddianamede, kimi şikayetçilerin beyanlarına da yer verildi. A.T. isimli bir şikayetçinin iddianamede yer alan beyanında, akciğer biyopsisi için müracaattaki vazifelinin yönlendirmesi ile yanındaki kızı ile birlikte Doç. Dr. V.E.’nin gittiğini ve V.E.’nin kendisine durumunun düşünceli olduğunu, çabucak müdahale edilmesi gerektiğini ancak Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ndeki tüm yerlerin dolu olduğunu söylediğini belirtti. A.T. beyanında, “Doktor V.E. bana tıbbi isimlerini tam hatırlamadığım birkaç malzeme söyledi ve bu materyallerin alınabilmesi için bağış yapıp, yapamayacağımı sordu. Şayet bağış yapabilirsem sıranın bana gelmesini beklemeden ameliyata alınabileceğimi, aksi halde 45 gün beklemem gerektiğini söyledi. Daha sonra kızım, V.E.’nin yönlendirdiği bir kişi ile görüştü ve bağış ölçüsünün 80 bin TL olduğunu öğrendi. Ben de karşılayamayacağımı belirtip, sıramın gelmesini beklemeyi tercih etmek durumunda kaldım. Ortadan 2-3 gün geçtikten sonra V.E. kızımı arayarak, ‘Hiç mi bağış yapamazsınız? Bakın boya, badana, kağıt, tıbbi materyal üzere bir çok gereksinimi var hastanemizin. Bunların bir kısmını karşılayabilirseniz sizi sıra beklemeden ameliyatınıza alırım’ demiş. Ben de kızıma, ‘Tabi devletimizin hastanesidir. Muhtaçlıklarını elimden geldiğince görebilirim’ deyip, 10 bin lira bağışlayabileceğimi söyledim” dedi.

ŞÜPHELİ İLE EŞİ ORTASINDA 10 MİLYON LİRA PARA TRANSFERİ

İstanbul Emniyeti Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün çalışmalarında, hekimler ile hastalar ortasındaki ‘bağış’ bahisli telefon görüşmeleri de saptandı. İddianamenin yaklaşık 110 sayfası, bu telefon görüşmeleri ve iletilerin dökümlerine ayrıldı. Ayrıca iddianamede, örgüt lideri ve üyelerinin hesap hareketlerinin incelendiği MASAK raporlarına da yer verildi. Raporda, örgüt ele başı olduğu bedellendirilen V.E. isimli kuşkulu ile eşi Z.E. ortasında 2017 ile 2025 yılları ortasında toplam 10 milyon 557 bin 877 lira para transferi olduğu belirlendi. Başka şüphelilerin hesaplarında da yüz binlerce liraya varan para transferleri yapıldığı görüldü.

‘TAMAMEN HASTANIN KENDİ İRADESİ İLE HASTANEYE YAPMIŞ OLDUĞU BAĞIŞTIR’

Örgüt lideri olduğu iddiası ile soruşturma kapsamında tutuklanan Prof. Dr. M.M.’nin, iddianamede yer alan sözünde listede ismi geçen isimleri tanıdığını, lakin ortalarında para alıp verme problemi olmadığı belirttiği görüldü. Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen M.M., “V.E. ile 10 bin lira, 20 bin lira civarında orta sıra birbirimize borç alıp vermişliğimiz vardır. Bu paralar servis, yemek parası ve dini bayramlar ile yılbaşında ameliyathane ve ağır bakımdaki işçiye dağıttığımız kendi paramız olan harçlıktır” dedi. Kuşkulu Prof. Dr. M.M.’nin bağışlarla ilgili soruya ise, “Bu büsbütün hastanın kendi iradesi ile hastaneye yapmış olduğu bağıştır. Ameliyathane boyatması, 1 kilo baklava alması, 1 kutu çikolata getirmesi üzere şeyler bunların örneğidir” dedi.

İFADESİNDE SUSMA HAKKINI KULLANDI

Örgüt lideri olduğu iddia edilen şüphelilerden Doç. Dr. V.E.’nin iddianamede yer alan sözünde, banka hesabında 12 milyon lira bulunduğunu ve mesken almak maksadıyla çeşitli şahıslardan borç alarak bu parayı biriktirdiğini belirttiği görüldü. Kumar borcu olduğunu da söyleyen V.E. tabirinde, bu borcu da öbür birinden borç alarak kapattığını söyledi. Kuşkulu V.E., soruşturma konusu olan öteki bahislerle ilgili ise susma hakkını kullanmak istediğini belirtti.

‘HASTANEMİZDE BAŞHEKİMLİĞİN ONAYI İLE BAĞIŞ SİSTEMİ UYGULANMAKTADIR’

Örgüt lideri olduğu iddia edilen şüphelilerden Y.S.’nin ise iddianamede yer alan tabirinde, “Hastanemizde başhekimliğin onayı ile ameliyathane tıbbi sarf materyali ve aletlerinin alınması için bağış sistemi uygulanmaktadır. Çalıştığım hastane devlet hastanesidir. Ancak Sağlık Bakanlığı buradaki hastanede, ameliyathanede kullanılan tıbbi sarf materyallerinin birçoğunu karşılayamıyor. Bilhassa kapalı ameliyatlarda kullanılan hassas ameliyat aletlerini karşılayamıyor. Bağışlar başhekimliğe makbuz karşılığında yapılır. Kurum içerisinde kime bağış yapıldığını bilmiyorum. Makbuz kesildiğini biliyorum. Fakat bugüne kadar hiçbir makbuz örneği görmedim. Bu yapılan bağışlar yalnızca hastaneye ameliyat gereci alınması için kullanılır. Hekimlere buradan bir ödenek yapılmaz” dediği görüldü.

ÖRGÜT BAŞKANLARINA 18 YILA KADAR MAHPUS TALEBİ

Şikayetçilerin tabirleri, şüphelilerin savunmaları, kamera ve tape kayıtları, bunlara ait çözümleme tutanakları, banka hesap hareketleri, MASAK raporu, cep telefonu inceleme tutanakları ve tüm evrak kapsamını bir bütün olarak pahalandıran cumhuriyet savcısı, şüphelilerin örgütlü bir halde hareket ettiklerine, hasta yahut yakınlarından temin edilen paraların örgüt yöneticileri ve örgüt üyeleri ortasında elden yahut banka hesapları üzerinden hiyerarşik yapı gözetilerek dağıtıldığına kanaat getirdi. Ayrıyeten cumhuriyet savcısının değerlendirmesinde, şüphelilerin aldıkları yöntemsiz parayı legal göstermek maksadıyla hastaların hastaneye sahiden bağış yaptıklarını zannedecekleri formda görüştüklerini, fiyat almak, pazarlık yapmak suretiyle hasta ve yakınlarını inandırdıklarına, örgütün deşifre olmaması açısından ise hastane ortamında bağış yapılıyormuş üzere evrak düzenleyerek hasta yakınlarından imza aldıklarına yer verildi. Değerlendirmesinde, kuşkulu hekimlerin ‘Bağış’ ismi altındaki para talepleri karşısında, hastaların ameliyat, biyopsi yahut patoloji süreçlerinin gereği üzere, hiç yahut en azından vaktinde görülmeyeceği kaygısıyla, kendilerini mecbur hissederek ödeme yaptıklarını belirten cumhuriyet savcısı, örgüt başkanları oldukları bedellendirilen Prof. Dr. M.M. ve Doç. Dr. V.E. ile Uzm. Dr. Y.S. hakkında ‘Suç örgütü kurma’ ve ‘Görevinin sağladığı nüfuzu berbata kullanmak suretiyle irtikap’ cürümlerinden 9 yıldan 18 yıla kadar, öteki 8 kuşkulu hakkında ise ‘Suç örgütüne üye olma’ ve ‘Görevinin sağladığı nüfuzu berbata kullanmak suretiyle irtikap’ 7 yıldan 14 yıla kadar mahpus ile cezalandırılmasını talep etti.