Cumhurbaşkanı Erdoğan: İç cepheyi tahkim için tarihi adımlar atıyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle; Kurmaylık eğitimlerini muvaffakiyetle tamamlayan subaylarımızın mezuniyet merasimi vesilesiyle sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Sizlerin şahsında Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her bir mensubuna buradan selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum.
Bugün 80’i dost ve kardeş ülkelerden gelen askeri konuk işçi olmak üzere toplam 241 subayımızın mezuniyet heyecanına şahitlik ediyoruz. 14. periyot müşterek komuta ve kurmay eğitimiyle, 7. devir kuvvet, harp enstitüleri komuta ve kurmay eğitimlerini alınlarının akıyla nihayete erdiren her bir subayımızı yürekten tebrik ediyorum.
Kuvvetlerimizin istisnasız her bir ferdi, milletimizin göz bebeği, dostum, kıvanç kaynağı ve iftihar beratıdır. Rabbim sizi her türlü tehlikeden, beladan, musibetten korusun, yolunuzu da, bahtınızı da açık eylesin diyorum.
Azerbaycan, Bosna Ersek, Endonezya, Gambiya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs, Kuzey Makedonya, Mali, Moğolistan, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan ve Ürdün’den ayrılıp burada eğitim alan konuk görevlilerimizi da yürekten tebrik ediyorum.
“HER GEREKSİNİMİNDE ÜNİVERSİTEMİZİN YANINDA OLDUK”
Üstlendiği misyon ve sahip olduğu vizyonla sivil asker iş birliğine çok değerli katkılar yapan üniversitemiz muvaffakiyet çıtasını her geçen gün müzeye taşıyor. Büyüyesindeki harp enstitüleri, harp okulları ve meslek yüksek okullarıyla ordumuza bilgili ahlaklı, vatanına, milletine, ulusal iradeye bağlı subay ve az subaylar kazandıran üniversitemize, Sayın Rektör ve yöneticilerimize, üniversitemizin sivil asker eğitimci takımına teşekkür ediyorum.
Kuruluşundan itibaren Ulusal Savunma Üniversite’mize ebediyen dayanak verdik. Her gereksiniminde üniversitemizin yanında olduk. İnşallah bundan sonra da tüm imkanlarımızla bu güzide kurumun yanında olmaya devam edeceğiz.
“SİPER SAVAŞLARININ YERİNİ BUGÜN ARTIK SİBER SAVAŞLAR ALMIŞ DURUMDA”
Değerli arkadaşlarım şu hakikati burada yeniden söz etmek durumundayım. İkinci Cihan Harbi’nden sonra tesis edilen milletlerarası sistemin askeri, siyasi ve iktisadi kırılmalar yaşadığı şiddetli bir devirden geçiyoruz.
Geçmişin siper savaşlarının yerini bugün artık siber savaşlar almış durumda. Hem bölgemizde hem dünyada yeni denklemler kurulurken jeopolitik dinamiklerde büyük oranda değişim ve dönüşüme uğruyor.
Post-liberal periyot olarak da isimlendirilen bir yeni gerçeklikte ülkemizin güçlü bir formda var olması, yeni sistemde kutup başı olarak yerini alması için elimizden gelen her türlü çabayı gösteriyoruz. Özellikle yerli ve ulusal yüksek teknoloji yatırımlarımızla, savunma sanayindeki hamlelerimizle global planda isminden kelam ettiren ülkeler ortasındayız.
İÇ CEPHEYİ TAHKİM İÇİN TARİHİ ADIMLAR ATIYORUZ”
Stratejik imkan ve kabiliyetlerimizin tekamülü noktasında değerli adımlar atıyoruz. Buradan yetişen vatan evlatları bölgemizde ve dünyanın farklı ülkelerinde üstlendiği misyonlarla global barış ve güvenliğin tesisine çok önemli katkılar yapıyor. İç cepheyi tahkim için tarihi adımlar atıyoruz.
Bu vesileyle tüm kumandanlarımıza tüm hocalarımıza milletimizin istiklal ve istikbali devletimizin bekası için fedakarca vazife yapan tüm askerlerimize ve elbette Türk Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesine bir kere daha tebriklerimi iletiyorum.
Kurmaylık zekamızı da sadece harp alanlarında değil cephe gerisindeki çalışmalarımızda da dost düşman herkese gösterdik. Tarih boyunca cetlerimiz bir yandan yeryüzünde düzgünlüğü adaleti huzur ve emniyeti hakim kılmak için çabalarken başka yandan dünya tarihine geçen değerli başarılara imza attılar.
Savaş hukukunun, savaş ahlakının temel unsurlarına her koşulda riayet ettik. Bu noktadaki hassasiyetimizi her seferinde vurguladık. Akıncılarımızın Allah Allah nidaları cenk meydanlarından hiç eksik olmadı.
Sayıca bizden katbekat kaç orduyla karşı karşıya geldik fakat tarihimizin hiçbir periyodunda en kanlı muharebe şartlarında dahi bayanlara çocuklara yaşlılara saf ve sivillere dokunmadık. Farklı kıtalara nizam veren idari ve siyasi teşkilatlanma kabiliyetimizi askeri taktik ve stratejilerimizle besledik zenginleştirdik. Birinci nizamlı ve disiplinli ordumuzu bundan tam 2234 yıl önce kurduk. Çağdaş ordularla uygulanan 10’lu sistemi dünya askeri literatürüne 2000 yıl evvel biz armağan ettik.
Alplerimizle, erenlerimizle, gazilerimizle fetih ve gaza ruhunu gönül coğrafyamızın dört bir yanına yayarken birebir vakitte kalpleri de fethettik.
Lojistik yapılanmadan sefer planlamasına haritacılıktan haber alma operasyonlarına harp alanına yeni bir ufuk kazandırdık. Muharip ögelerin sevk ve yönetiminde taktik ve hareket kabiliyetinin geliştirilmesinde dünyada eşi gibisi olmayan yeniliklere İmza attık.
Değerli arkadaşlar, her sayfasını zaferle, faziletle, hakkaniyetle süslediğimiz esaslı tarihimiz, askeri argüman ve kabiliyet manasında daha birçok başarılarla doldu.
Biz kaç imtihanlarla karşılaştık. Kaç badireler atlattık. Birçok musibetlere göğüs geldik. İçeriden ve dışarıdan kaç ihanete muhatap olduk. Lakin hepsinin de üstesinden gelmeyi hamdolsun başardık.
Zümrüt’ü Anka üzere her seferinde küllerinden yine doğduk. Zalimler karşısında diz çökmedik. Müstevliler karşısında boyun eğmedik. Zorbalar karşısında teslim olmadık. Can verdik. Canımızdan aziz bildiklerimizi kara toprağa verdik. Ama istiklal ve istikbal sevdamızdan asla taviz vermedik.
“BİZE ÖMÜR BİÇENLER TARİH OLDU”
Bize ömür biçenlerin birçok tarih oldu. Çoğu unutulup gitti. Şimdi onları kimse hatırlamıyor. Türk milleti olarak biz hamdolsun dimdik ayaktayız. Etrafımızdaki karanlık kimseyi ürkütmesin kimsenin umutlarını kırmasın. Allah’ın müsaadesiyle bölgemizin üzerine barış güneşinin doğmasına kimse pürüz olamayacak.
