Son dakika: Yenidoğan çetesi üyelerinden vahim itiraflar! ‘Bebek morarmaya başladı’
Korkunç ayrıntıları anlatan şüphelilerden hemşire Hakan Doğukan Taşcı, doktor yerine epikriz raporu yazdığını, adapsız ilaç satışı yaptığını söyleyerek, “Pişmanım” dedi. Şüphelilerden hemşire olan Hasan Basri Gök ise hastaneye getirilen bir bebeğin ağır narkotik ilaçlar ile uyutulduğunu sonrasında bebeğin müdahale edilmesine karşın kalp anomalisi olduğu için günden güne morarmaya başladığını lakin verilen ilaçlar ile bebeğin hastanede tutulduğunu anlattı.
İstanbul’da bebekleri mutabakatlı hastanelere sevk ederek haksız çıkar sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak taammüden ölmelerine neden olan çete hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak fezleke hazırlanmıştı. Fezleke kıymetlendirme yapılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmişti. İddianame Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.
Mahkemenin iddianameyi inceleme süreci devam ederken bilgi sahibi olan ve faal pişmanlıktan faydalanmak isteyenlerin sözü ortaya çıktı.
“HASTALARIN TABURCU OLMA MÜHLETİNDEN FAZLA MÜDDETTE HASTANEDE YATIŞ GÖSTERİLDİĞİ İÇİN İSTİFAMI SUNDUM”
Bilgi sahibi sıfatıyla tabiri alınan Sema U. “Ben Bağcılar TRG Hospitalist Hastanesi’nde ağır bakım kısmı sorumlu hemşiresi olarak çalışmaktaydım. Hastanenin o dönemki Müdürü Murat Mantuş’tu. Murat Mantuş’un müdür olarak çalıştığı devir içerisinde Dr. Fırat Sarı ve takımı hastanede bulunmaktaydı lakin resmi olarak hastanede sorumluluğu olup olmadığını bilmiyorum. Bu periyotta yaklaşık 2 hafta bu hastanede ağır bakım servisinde çalıştım. Çalıştığım müddette hastaların taburcu olma mühletinden çok fazla müddette hastanede yatış gösterildiği için bu durumdan rahatsız olarak kendim istifamı sundum. Bu periyot içerisinde Fırat Sarı bana ağır bakım sorumlularına fazladan fiyat vereceğini söyledi ve bana da bu teklifi iletti lakin ben kabul etmeyerek istifamı sundum” dedi.
“ÖLÜYOR MU NE YAPIYORSA YAPSIN YA” CÜMLESİYLE İLGİLİ SÖZ VEREN KUŞKULU : “O ANDAKİ GERGİNLİKTE SÖYLEDİM”
Kendisine telefon görüşmesinde bir hasta hakkında “bu da bir 80, 82 oluyor sonra 98 oluyor artık ben bıraktım ölüyor mu ne yapıyorsa yapsın ya” biçiminde kurduğu cümle sorulan kuşkulu Çağla Durmuş ise, “O andaki gerginlikte söyledim. Hastaya yapılması gereken her şeyi yaptık. Yapılacak ve yapılmayacak olan süreçlere hekimler karar verir hemşireler uygulamasını yapar” dedi.
ŞÜPHELİ HEMŞİRE: “DOKTOR YERİNE EPİKRİZ YAZDIM, İLACIN YÖNTEMSİZ OLARAK SATIŞINI YAPARAK GELİR ELDE ETTİK, PİŞMANIM”
Şüpheli Hakan Doğukan Taşcı ise lise mezunu hemşire olduğunu söyleyerek etkin pişmanlık kararlarından faydalanmak istediği belirtti. Taşcı, “Fırat Sarı isimli kişiyi Reyap Hastanesi’nde çalıştığım periyottan tanırım. Hastanenin çocuk tabibidir. Beni yöntemsiz işlerin içine sokan kişi Fırat Sarı’dır. Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyor. Gıyasettin Mert Özdemir isimli şahısla birkaç defa telefonda ve yüz yüze konuşmak zorunda kaldım. Ben bu kişiyi CİMER’e şikayet ettim. Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından ötürü. Bu kişi 112 Acil’de ambulans sürücüsü olarak çalışır.
Birçok özel hastane ile iş yapar. Genelde hastanelerde başhekimlerle, hastanede müdürleri ile anlaşarak hastanelere dışarıdan yeni doğan bebeklerin gelip yatışını yaptırıyor ve bundan kar elde ediyor. Bu süreçlerde hastanenin bu yeni doğan bebekler için uygun olup olmadığına bakmadan yalnızca para kazanmak için bebeklerin canını tehlikeye atarak hastanelere sevkini yapıyor. Ben Birinci Hastanesi’nde çalıştığım devirlerde Şeyhmus Çelik isimli hekimin yerine epikriz yazdım.
Düzenlemeler yaptım. Bu süreçleri yaptığımdan Şeyhmus Çelik isimli tabibin ve Fırat Sarı’nın haberi vardır. Bu raporları yazmamı bana Fırat Sarı söyledi. Geceleri nöbetçi tabip olması gerekirken bulunmuyor. Bu sorumluluğu da benim üzere hemşirelere yıkıyorlar. Hasan Basri ile birlikte Curusorf isimli ilacın yöntemsiz olarak satışını yaparak gelir elde ettik. Ben yaptığım tüm süreçlerden dolayı pişmanım. Bu sebeple aktif pişmanlık kararlarından faydalanmak istiyorum” dedi.
“TÜM USULSÜZLÜKLER SEBEBİYLE PİŞMANIM”
Şüpheli hemşire Hasan Basri Gök de faal pişmanlık kararlarından faydalanmak istediğini söyleyerek yaşanılan skandallar zincirini anlattı. Gök, “Yoğun bakıma gelen hasta bebeklerin basamak dereceleri ile oynanarak ve SGK’ya kesilen fazla faturadan yöntemsiz gelir elde etmişlerdir. Fırat Sarı kan gazı parametrelerini excel üzerinde yazdığı program ile değiştirerek istediği halde yazdırıp SGK’ya fatura ediyordu. Epikriz raporlarının Fırat Sarı’nın talimatları doğrultusunda ben ve öteki çalışanlar tarafından değiştirilerek tekrar düzenlendiği doğrudur. Ben yapmış olduğum tüm usulsüzlükler sebebiyle pişmanım” dedi.
“BEBEK GÜNDEN GÜNE MORARMAYA BAŞLADI, AĞIR NARKOTİK İLAÇLAR İLE UYUTULDU”
Bir bebeğin vefatı ile ilgili bildiklerini anlatan Gök, “Bir bebek hastaneye geldi. Geldiğinde durumu berbat değildi ama yatışının 2 ya da 3. gününde durumu kötüleşmeye, kalp anomalisi kasveti yaşamaya başladı. Fırat Sarı, bebeği kalp ameliyatı ile ilgili rastgele bir tedavi yapılamayacak, olumsuz şartlardaki Birinci International Hastanesine sevk ettiği için bebeğe hastanede rastgele bir ameliyat süreci uygulanamadı. Hastanede bebekten sorumlu kişi Hakan Doğukan Taşcı’ydı. Hatta bebeğin ailesi ile görüşen Doğukan, kendisini doktor olarak tanıtmış ve bebeğe doktor sıfatı ile müdahale ediyordu. Bebeğe uygulanabilecek tek ilaç bir kalp ilacıydı. Hakan Doğukan bu ilacı veriyordu. Bir orta ilacı kesti. Ağır narkotik ilaç ile bebeği uyuttu. Sonrasında bebek müdahale edilmesine karşın kalp anomalisi olduğu için günden güne morarmaya başladı fakat Hakan Doğukan Taşcı verdiği ilaçlar ile bebeği yaklaşık olarak 1.5 ay kadar tuttu” dedi.
HASTA BEBEK HAKKINDA ÖTEKİ HEMŞİREYE ‘GEBERT ONU’ DİYEN KUŞKULU: “HASTANE ORTAMINDA GERİLİM ALTINDA KURDUĞUM CÜMLELERDİR”
Hasan Basri Gök, Hakan Doğukan Taşcı ile ortasında geçen “gebert onu” içerikli konuşma hakkında ise, “Ben bebeğin berbat durumda olduğunu bildiğim için Hakan Doğukan’a bebeğin fazla yaşamayacağını, daima bebeğe ilaç vererek zorla yaşatmasının bir mana tabir etmeyeceğini, bebeğin bu hastane şartlarında vefat edeceğini söylemiştim. Kurduğum cümleler için çok pişmanım lakin kurduğum bu cümleler hastane ortamında gerilim altında kurduğum cümlelerdir. Kasti olarak bir cümle kurmadım” biçiminde tabir verdi.
“EPİKRİZ RAPORLARI İLE OYNADIM, HASTA BASAMAKLARI İLE OYNADIM, USULSÜZLÜK YAPTIM”
Hasan Basri Gök tabirinin devamında, “Fırat Sarı’nın talimatları ile epikriz raporları ile oynadım, hasta basamakları ile oynadım. Bunları değiştirerek usulsüzlük yaptım. Lakin bunlar haricinde rastgele bir bebeğin vefat etmesinde ihmali ya da kasti bir durum içerisinde muhakkak olmadım. Hakan Doğukan Taşcı isimli şahıs ile birlikte Fırat Sarı’nın talimatları doğrultusunda hastaneden ilaç çıkartarak sattık ve bunun parasını da Fırat Sarı’ya verdik. Ben 2024 Ocak ayında artık bu usulsüzlüklere dayanamayarak bu şahsın yanından ayrıldım ve bütün irtibatımı kestim” dedi.
