Eyüpspor galibiyeti sonrası Osman Şenher: Galatasaray’a piyangodan çıktı

Süper Lig’in 33. haftasında Galatasaray, Eyüpspor’u deplasmanda 5-1 mağlup ederek Fenerbahçe ile olan 5 puanlık farkı korudu. Gayret sonrasında spor muharrirleri sarı-kırmızılı kadronun futbolunu kıymetlendirdi.

OSMAN ŞENHER: GALATASARAY SÜRAT KESMİYOR (MİLLİYET)
Salı günü deplasmanda Konyaspor ile kupa maçı oynandı. Sarı-kırmızılılar beş gol attı. Dün gece ligin birinci yarısında kendi alanında berabere kaldığı Eyüpspor karşısında da beş golle galip geldi. Bu kolay bir iş değil…
Hele Eyüpspor maçının birinci yarısı nitekim çok gerilimli geçti. Arda Turan’ın talebeleri Galatasaray’ın baskısını vakit zaman da olsa kırdılar lakin kabul etmek lazım, takım olarak Cim-Bom hem oturmuş bir kadro hem de çok kaliteli futbolculara sahip. Teknik Yönetici Okan Buruk da bu futbolculara düzgün futbol oynatıyor. Alandaki topçular oynadıkları futboldan zevk alıyorlar. Skor 5-1 olmuş 6. golü atmak için uğraşıyorlar.

AĞZI OLAN HERKES KONUŞUYOR
Tabii ağzı olan herkes konuşuyor, konuşacak da… Bunun önüne geçemezsin fakat şunu kabul etmek lazım; sorumluluk almış futbolcuların karşısında puan almak, kolay iş değil.
Victor Osimhen’e bakıyorsun; adam çok farklı bir futbolcu… Rakip korner atıyor, o topları Nijeryalı santrfor karşılıyor. Orta alana geliyor, top kapıyor, başla arkadaşları Torreira ve Sallai’ye iki top indiriyor, ikisi de gol oluyor. Bu yetmiyormuş üzere, bir de resital yapar üzere bir gol atıyor. Sallai, rakibin sağ bekini devamlı dövüyor, her konumda geçiyor. Dakika 85 olmuş, Lemina rakip defansa baskı yapıp, top kapıyor. O top da Morata’nın başından gol oluyor.

HİÇBİR KADRO BU DÜZEYE ÇIKAMADI
Cim-Bom’un futbolu zevk ve keyif veriyor. Temposuna, hırsına hürmet duymak lazım. Şu an Harika Lig’de hiçbir ekip bu düzeye çıkamadı. Torreira rakip atakları karşılıyor, kazandığı topla oyun kuruyor, daha sonra da gol atmaya gidiyor, iğne deliğinden geçirir üzere topa vurup, gol atıyor. Galatasaray İdaresi, Uruguaylı futbolcunun kontratını 2028 yılına kadar uzatarak çok yerinde bir atak yaptı. Bu da aslında alana yansıyor.
Sanchez ve Abdülkerim eksiksiz ötesi stoperler… Temaslı topların hepsini kazanıyorlar. Ve kazandıkları topu âlâ kullanıyorlar.

GALATASARAY’A PİYANGODAN ÇIKTI
Eren devre ortasında Galatasaray’a piyangodan çıktı. Her hafta futbol çıtasını yükseltiyor. Orta alana yardım ediyor, hamleye çıkıyor. Bir sol bekte aradığın meziyetlerin hepsi var. Bu başarılı futbolunun birebirini ulusal ekipte da oynuyor.
Takımda tek sorun, sağ bek Frankowski’de… Dün gece de az kalsın ikinci sarı karttan oyundan atılıyordu. Okan Hoca da kendisini dışarı alıp Kaan Ayhan’a talih verdi. Sonuçta Galatasaray’ın gücü muhakkak. Arda Turan elindeki bu takıma lakin bu kadar top oynatabilir. Vakit zaman sarı-kırmızılıları zorladı lakin güçlü rakibi karşısında bundan daha fazlasını yapması mümkün değildi.

TOLGA ERSARI: GALATASARAY FARKA KOŞTU (SKORER)
Kendisi için kritik bir viraj olan Eyüpspor deplasmanında maça âlâ başlayamadı Galatasaray. Bunun temel nedeni Eyüpspor’un, Galatasaray’ı adeta kendi silahıyla vururcasına tesirli ön alan baskısı ile gayrete başlamasıydı. Bu da sarı- kırmızılıların o bildiğimiz tesirli ve baskılı maç başlangıcını yapmasına mahzur oldu.
Bunun dışında başta Yunus Akgün olmak üzere yapılan top kayıpları, final pasları ve son tercihlerdeki yanlışlar da Galatasaray’ın oyunda istediği aktifliği kurmasına pürüz olduğu üzere sarı- kırmızılıların çokça geriye koşmalarına neden oldu. Düşünün, birinci yarıda üç kritik birinci müdahale yapan Davinson Sanchez bile üç top kaybı yaşadı.
Bununla birlikte ön alan baskısını yapabildiği anlarda net durumlar da buldu sarı- kırmızılılar ama bunları gole çeviremediler. Lakin 29’da yeniden bir duran top sonrasında gelen gol, maçın seyrini değiştirdi. Galatasaraylı futbolcular yere daha sağlam, daha inançlı basmaya başladılar. İkinci yarının başlarında yeniden bir duran topta Torreira ile gelen ikinci golden sonra da oyunu büsbütün denetimleri altına aldı sarı- kırmızılılar.
Evet, son zamanlardaki tesirli performanslarının uzağında kaldı Galatasaraylı futbolcular. Hakikaten kalelerinde gördükleri gol, bunun bir örneği oldu. Thiam’ı sarı- kırmızılı defansın gerisine kaçırıp gol bulmayı amaçlayan Eyüpspor, bu gol dışında da zorladı Galatasaray defansını. Lakin yeniden de yıldızlar kalitelerini konuşturdu ve kısmen zorlandığı bir müsabakadan 5-1 üzere farklı bir skorla ayrılmayı bildi Galatasaray.

OSIMHEN TEKRAR MÜTHİŞ
Elbette bu yıldızlardan en başta değinilmesi gereken Victor Osimhen. Yeniden fevkalade bir hırs ve istekle uğraş etti Nijeryalı futbolcu ve bir gol, bir asistle tamamladı müsabakayı. Attığı golde ekmeğini adeta taştan çıkarttı. Rakip defansı çok yordu, çok yıprattı. Fakat Osimhen yalnızca bundan ibaret değil. Tıpkı vakitte dayanılmaz bir karakter. Çok büyük bir dünya yıldızı olmasına karşın en ufak bir kompleksi yok. Morata’nın gollerini ayakta alkışlaması, maçtan sonra taraftarların önünde üçlüyü ona çektirmesi bunun küçük bir örneği. Tartışmasız bir formda bu döneme damgasını vuruyor Osimhen!
Lemina’nın altı numaraya monte edilmesinden sonra daha fazla önde görülüp sekiz numarayı oynayan Torreira, bu maçta da gollerine devam etti. Yeniden çok âlâ oynadı, çok âlâ uğraş etti Uruguaylı futbolcu ve bu tesirli futbolunu hoş bir golle de süsledi.
Morata’nın da gol atması, bilhassa moral ve motivasyon açısından son derece önemli. O da çok kıymetli bir yıldız. Hakikaten attığı iki gol de bunu deliller nitelikteydi. Galatasaray’ın şampiyonluk yarışında Morata’ya ve gollerine muhtaçlığı var.
Son haftaların tesirli ismi Sallai, çok kritik bir gole imza attı. Onun golüyle 1-0 öne geçtikten sonra daha inançlı oynamaya başladı sarı- kırmızılılar. O da Galatasaray için son derece değerli bir oyuncu.

EN ZAYIF HALKA FRANKOWSKİ
Galatasaray’daki en zayıf halka Frankowski’ydi. Makûs oyunu bir yana neredeyse Beşiktaş derbisinde olduğu üzere kadrosunu on kişi bırakacaktı. Okan Buruk gereken dersi çıkartmış ki, ikinci yarının başında çabucak oyundan aldı Frankowski’yi. Onun yerine alana sürdüğü Kaan Ayhan hem sağ bekte itimat verdi hem de beşinci golde Morata’ya hoş bir asist yaptı. Frankowski’nin Galatasaray’da bir geleceği olduğunu düşünmüyorum.
Eyüpspor karşısında, son haftalardaki güçlü oyununun biraz uzağında kalsa da alandan 5-1 üzere farklı bir skorla ayrılmayı başardı Galatasaray. Burada kilidi açan birinci gol ve rahatlamayı getiren ikinci gol çok değerliydi. İşte bu iki golü de kornerden yani duran toptan buldu sarı- kırmızılılar ve bu dönem duran toplardan kaydettikleri gol sayısını 32’ye çıkarttılar. Bu, hakikaten de şampiyonluk yarışında fark yaratabilecek çok kıymetli bir olay. Bunun için de ayrıyeten kutlamak gerekiyor sarı- kırmızılıları.
Sonuç olarak tepede yüksek sesle kükredi Aslan. Bakalım kalan beş hafta bize neler gösterecek?