Yabancı VAR’a saçmalığına son verin!
Hakemine güvenmeyen, tahlili ithal “eleman” ve “Video Asistan Hakemi” getirmekte gören zihniyetin yarattığı tahribatı ibretle izliyoruz.
Yabancı VAR’ın mucidi, dönemin Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekşi göreve devam etseydi, pişman olduğu bu operasyonu bitirecekti.
Ya sonra? Seçimi kazanan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “acemiliğine” geldi.
Ne demişti genel şuradaki unutulmayacak konuşmasında?
“600 sene dünyayı yönetmiş bir milletin evlatlarıyız. Kendi evlatlarımıza güvenmeyip yabancı hakem getirdik bu ülkeye. Yalnızca size yapılan bir hakaret değil, Türk milletine yapılan hakaretti. Yapanları kınıyorum.”
Yaaa Sayın Hacıosmanoğlu, büyük lokma yiyecek, büyük konuşmayacaksın.
TFF Başkanı, kulüplerin nabzına göre şerbet vermek ismine bu kelamlarının üzerine bir bardak soğuk su içip ihaleyi hiç acımadan Türk hakemlerine kesti.
VAR bir yana, 55 yıl sonra bu ligde derbi maçına yabancı hakem çağırarak tarihe geçti!
Lafı uzatmayacağım. Hakemlere kronik alerjisi olan Hacıosmanoğlu, yeni devirde vazifede kalırsa lügatından “yabancı hakem” cümlesini çıkaracakmış. İsabetli olur. Yanlışın neresinden dönerse kârdır.
İkinci, üçüncü sınıf yabancı VAR hakemlerinin yaşattığı skandallar ortada.
Bozuk saat bile günde iki sefer doğruyu gösterirmiş.
Sayın Hacıosmanoğlu’nun hakemler hakkında vereceği kararlar da umarım bunların birine denk gelir.
Meler, Komşu’nun en değerli maçında
Halil Umut Meler bu ülkenin “kağıt üzerinde” bir numaralı hakemidir.
Kağıt üzerinde diyorum, zira mevcut Merkez Hakem Kurulu bilerek, isteyerek, planlayarak Meler’in hakemliği ile oynadı.
Geçen dönem Ankaragücü- Ç.Rizespor maçında uğradığı taarruzdan sonra görünmeyen bir güç onu aşağı çekmeye başladı.
FIFA kokartlı hakemin Süper Lig’de yönettiği maçlara bakın. Bir de UEFA’nın verdiği misyonlara.
Altında kasıt ararım ki, o denli olduğunu adım üzere biliyorum.
Meler yarın Yunanistan Ligi’nde şampiyonluk tipi uğraşında AEK ile Olympiakos ortasında oynanacak maçı yönetecek.
Yunan Futbol Federasyonu’nun bu atılımı, ülkesinde sürpriz olarak karşılanırken, ben de bizim TFF ve MHK’dekilerin kulaklarını çınlattım.
Hakemine inanmayanların, komşudaki şampiyonluk maçına Meler’in davet edilmesi sonrası yüzleri kızarmış mıdır bilemem.
Ben; Halil Umut Meler ile takımına bu kıymetli imtihanda muvaffakiyetler ve çokça hakem bahtı diliyorum.
Adam üzere adamdır Baki Şahin
Futbol Federasyonu’nun gerçek işçileri birer birer veda ediyorlar kuruma. Sonuncusu, TFF’nin en kıdemli çalışanı Baki Şahin oldu.
Çok geçmişe gitmeyeceğim. 2010 yılına kadar olan süreçten bahsediyorum. Spor medyası ile sporu yönetenler ortasında kuvvetli bir inanç alakası vardı. Kelamın söz olduğu devirlerdi. Bakan veya genel müdürler telefonun ucunda, federasyon liderleri bir adım uzağımızda idi.
Baki Şahin ile 1990’da TFF’nin Ankara Konur Sokak’taki apartmandan devşirme merkezinde tanışmıştık. O gün bugündür dostluğumuz “bâki” kaldı.
Kendisi ömrünün kalan kısmı için yaptığı plan doğrultusunda TFF’dan emekliliği istedi.
Lakin benim de dahil olduğum medya ve onun “sosyal” uzantıları, son derece incitici üslupla mevzuyu ilgisiz yerlere çekti. Şahin’in bir derbi maçının temsilci raporu nedeniyle misyondan alındığı tezi, hiçbir delile dayanmadan insafsızca servis edildi.
Bu kadar yargısız, bilgisiz, nezaketsiz olmamıştık. Vicdansızlar bu kadar çöreklenmemişti TFF’nin her köşesinde.
Medya, süzgeçten geçirmediği temelsiz telaffuzlara bu derece prestij etmemişti.
Reytinginiz de tıklanmanız da yerin tabanına batsın.
