Düşen F-35’te şifre ‘tek’ pilotta! ABD 22’sini kaybetti: ‘En büyük tehdit Yunanistan’
Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – 28 Ocak 2025 günü, Eielson Hava Kuvvetleri Üssü’nde eğitim misyonu sırasında düşen F-35 savaş uçağıyla, kazaya uğrayan ve düşen F-35 sayısı 31’e yükseldi. Son kazada, ABD’nin beşinci jenerasyon savaş uçağı F-35’te bulunan pilot koltuğu fırlatmayı başarıp, paraşütle inerek kurtuldu. Lakin yaşanan F-35 kazalarında ABD her vakit bu kadar şanslı değildi. Emekli Hava Korgeneral Dr. Erdoğan Karakuş’a göre ABD bugüne dek yaşanan F-35 kazalarında toplamda 22 pilotunu kaybetmişti. Tek kişilik, tek motorlu, süpersonik kapalı taarruz uçağı olan F-35’lere ait Türkiye ve ABD ortasında da 2019’dan bugüne, devam eden bir uyuşmazlık kelam konusuydu. Son kazadan 4 gün evvel Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa Birliği (AB) Dış İlgiler ve Güvenlik Siyasetleri Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile bir ortaya geldi. Bu görüşmede F-35’lere dair başta CAATSA yaptırımları olmak üzere Türkiye-ABD arasındaki problemli alanların ortadan kaldırılması da tekrar gündeme geldi. NATO müttefiki iki ülke ortasındaki F-35 mahzuru ortadan kaldırılabilir mi? Hem hava üstünlüğü hem de taarruz vazifeleri için tasarlanan, elektronik harp-istihbarat, gözetleme ve keşif yeteneklerine sahip çok hedefli bir savaş uçağı olan F-35’ler neden kazalarla gündeme geliyor? Yaşanan F-35 kazalarını ve Türkiye ile ABD ortasındaki F-35 krizindeki kritik ayrıntıları Dr. Erdoğan Karakuş Milliyet.com.tr’ye anlattı.
İLK F-35’LERDEKİ BAYILTAN 9G DETAYI
F-35’ler pek çok olumlu özelliğiyle öne çıksa da daha evvel pek değinilmemiş fakat Türk havacılığı için de üzücü olaylara sebep olan bir dezavantajı vardı. Dr. Erdoğan Karakuş, F-35’lerden çok daha evvel Türk havacılık tarihinde yaşanan kazalardan verdiği örnekler dikkat çeken bir ayrıntı vardı. Tek pilotlu uçaklar! Dr. Karakuş, “Bunlar Amerika’nın harcıâlem uçaklarıdır. Yani herkes için kullanılabilen uçaklar. Bir de daha değer verilen uçaklar vardır. F-35 harcıâlem uçağı. O yüzden masrafı az olsun diye iki kişilik yapmamış, hiç iki kişilik yok, daima tek kişilik var. Tek kişilik olunca pilotun kendi kendine eğitim yapması gerekiyor. Öğretmen pilotu olmadan yani. Öğretmen pilotu olmayan uçaklarda kaza ölçüsü çok olur, biz de geçmişte çok şehit verdik” diye konuştu. Dr. Karakuş F-35’lerde yaşanan kazaların başka sebeplerini ve ABD’nin 22 pilot kaybetmesine neden olan ‘G’ ayrıntısını şöyle anlattı:
“F-16’lar birinci çıktığında 9G çekiyordu. 9G, beden yükünün 9 katı bir yükün bedeninize yüklenmesi demek. Beyinden kan ayaklarınıza hakikat hareket ediyor. Hasebiyle yer çekimine karşı yaptığınız hareketler nedeniyle bir noktada bayılıyorsunuz. Bu formda Amerika Birleşik Devletleri, 22 pilot kaybetti. Pilotların uçaklarda bayılmasına karşı daha sonra çeşitli önlemler alındı.”
YUNANİSTAN MI, İSRAİL Mİ?
Bundan 73 yıl evvel NATO, iki komşu ülkeyi tıpkı gün ittifaka aldı. Bu iki komşu Yunanistan ve Türkiye’ydi. Türkiye’nin en gelişmiş model F-35 tipi uçakların üretiminde ortak olduğu projeden çıkarılması, F-16’ların geliştirilmiş versiyonunu satın almak için yaptığı teşebbüslerin yavaşlatılması, birtakım savunma sanayi yaptırımları sebebiyle kritik birtakım kesimleri ithal edememesi karşısında Yunanistan, hava kuvvetlerini ABD’den satın aldığı 4. ve 5. kuşak savaş uçakları ve Fransa’dan aldığı 4 ile 5’inci jenerasyon Rafale uçaklarıyla geliştirmeye başlamıştı. ABD’nin eski Avrupa Kuvvetleri Kumandanı, daha evvel 2 yıl İzmir’de misyon yapan ve ordudan 2018’de emekli olan General Ben Hodges bu süreç için, “Bu gelişmelerin Türkiye’yi Yunanistan’a kıyasla daha güçsüz bir ordu pozisyonuna getirdiğini düşünmüyorum” demişti.
Dr. Erdoğan Karakuş bu mevzuya ait, “Şu anda en büyük tehdit bizim için Yunanistan. Bu değişmedi. İsrail’in hava kuvvetleri çok güçlü. Yani İsrail’de mesela deniz kuvvetleri yoktur. İsrail devamlı surette hava kuvvetlerine kıymet verir. Diğer bir kuvvete bakmaz. İsrail’le çekişmeniz son yıllara dayanıyor. Lakin Yunanistan’la uzun vakittir bir çekişme var. Yani bu Kıbrıs olaylarıyla, 1963, 1964, 1967 ve 1974’ten sonra devam eden bir olay var. Yunanistan, kara kuvvetleriyle Türkiye ile mukayese edilemeyeceği için denizde de artık birçok bahiste kararı geçti. Son 20 yıldır aşağı üst 20 milyar dolarlık yatırımı yalnızca hava kuvvetlerine yaptılar. Artık de 24 tane Rafale uçağı aldılar. Onun yanında da F-35 almak istiyorlar. Yani Türkiye’ye kısa periyodik bir savaş açıp Türkiye’nin bilhassa iktisadi, ekonomik kaynaklarını yok etmek istiyorlar. F-35’lerle ilgili bizi devre dışı bıraktıklarında 2044 yılına kadar 11 milyar dolarlık modül üretecektik, muahedemiz öyleydi. Eskişehir’de hava ikmal bakım merkezi bizim, birebir vakitte F-35’lerin bakım ve ikmal merkezi olacaktı. Münasebetiyle 27 milyar dolar kazanacaktık. Biz artık diyoruz ki hem F-35 alalım hem de modül üretimini de yapalım” dedi.
Dr. Erdoğan Karakuş açıklamasına, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘İstikbal göklerdedir’ kelamından hareketle devam etti. Savunma endüstrinin devamlı baltalanmak istendiğine dikkat çeken Dr. Karakuş, “Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘İstikbal göklerdedir’ kelamı, kelamla kalmamalı. O kaldığı takdirde, Türkiye tehlikede demektir. Yani Mustafa Kemal Atatürk uçak fabrikası kurmuş, 89 tane uçağı Avrupa’ya satmış. Daha sonra 1947 yılından başlayarak bilhassa 1950 yılından 1952 yılına kadar NATO’ya girmemizden sonra bütün fabrikalar kapatıldığı için en büyük ezayı Hava Kuvvetleri çekti. Bizim Hava Kuvvetlerimiz devamlı ambargo, devamlı yaptırımla bugünlere geldi. Şu anda kurmak istediğimiz savunma endüstrisini de baltalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Onun için Yunanistan birinci tehdittir diye söylüyorum” diye konuştu.
BAKAN FİDAN: ‘YAPTIRIMLARIN KALDIRILMASINI BEKLİYORUZ’
NATO ülkeleri F-35’i sipariş ediyor ve radara yakalanmayan bu uçağı filolarına dahil ediyordu. 2017’nin sonlarında, NATO müttefiki olan ABD ve Türkiye ortasında da F-35 alımı için yapılan teşebbüsler sürerken, Türk ve Rusya ortasında da, S-400 hava savunma sistemi teslimatı için her şey hazırdı. Türkiye’den S-400’ler için Rusya’ya ödenecek 2,5 milyar ABD doları için mutabakat imzalandıktan ve birinci taksit 12 Temmuz 2019’da alındıktan 5 gün sonra, yıllarca devam edecek bir sorunun fitili ateşlendi. 17 Temmuz 2019’da Türkiye, F-35 programından çıkarıldı. ABD, “F-35, gelişmiş yetenekleri hakkında bilgi edinmek için kullanılacak bir Rus istihbarat toplama platformuyla bir ortada bulunamaz” demişti. Yaşananlar savunma sanayii her geçen gün gelişen Türkiye için olumsuz görünen lakin kıymetli bir adım olmuştu. İlerleyen periyotta yabancı basında çıkan haberlerde, ‘ABD üretimi F-35 ve F-22’lere karşı Türkiye’den KIZILELMA ve KAAN atağının geldiği’ yazılmıştı. Günümüzde ise son F-35 kazasından günler önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, F-35’lerle ilgili Türkiye’ye bu savaş uçağının satılmasının önündeki değerli bir mahzuru oluşturan CAATSA yaptırımlarından şöyle bahsetti. Bakan Fidan, “Biz yeni idareden, bir evvelki idare periyodunda kalan başta CAATSA yaptırımları üzere yaptırımlar olmak üzere öbür sorunlu alanların ortadan kaldırılması ve Türkiye ile ABD’nin tam işbirliği potansiyelinin ortaya çıkmasını bekliyoruz” demiş ve ABD ile yeni sayfa açılmasını gerektiğini belirtmişti.
F-35’lere ait süreç devam ederken Türk savunma sanayi her geçen gün güçlenip gelişti. Pek çok ülkenin sipariş ettiği Türk İHA ve SİHA’ları savunmada değerli rol oynadı. KAAN, KIZILELMA, Akıncı, Bayraktar TB’leri, gökyüzünün muhafızları oldu. Dr. Erdoğan Karakuş, “1900’lü yıllarda Mustafa Kemal Atatürkle temelleri atılan Türkiye’nin savunma sanayi teşebbüsleri, engellenmeseydi artık nerede olurdu?” sorusunu da yanıtladı. Dr. Karakuş sözlerini, “Savunma sanayi ve havacılık teşebbüslerimiz baltalanmamış olsa bugün ABD’nin yerinde Türkiye olabilirdi. Yalnızca savaş uçakları için de değil, yolcu uçakları konusunda da çok daha gelişmiş, değerli bir üretici olabilirdik” diye noktaladı.
