Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şule Yüksel Şenler için anma bildirisi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şenler’in örnek hayatı, kaleme aldığı yapıtları, konferansları ve gayretiyle toplumda silinmez izler bıraktığını belirtti. “Mekânı cennet olsun” tabirlerini kullanan Cumhurbaşkanı, Şenler’in anısını yad etti.
Erdoğan’ın paylaşımı şöyle;
“Örnek hayatı, kaleme aldığı eşsiz kitapları, konferansları ve uğraşıyla yakın tarihimizde silinmez izler bırakan yürekli bir dava bayanı olan Şule Yüksel Şenler Hanımefendi’yi ahirete irtihalinin 6’ncı yılında rahmetle yâd ediyorum. Mekânı cennet olsun…”
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da hayatı boyunca inancı, kalemi ve gayretiyle iz bırakan Şule Yüksel Şenler’i vefatının yıl dönümünde rahmetle andı. Kurtulmuş, Şenler’in vakur duruşu ve cüretiyle pek çok gönle dokunduğunu tabir ederek, Hanımefendi’nin anısını yaşattı.
BAŞÖRTÜSÜ UĞRAŞININ SİMGE İSMİ: ŞULE YÜKSEL ŞENLER KİMDİR?
“Birleşen Yollar” ve “Huzur Sokağı” romanlarıyla hatırlanan gazeteci muharrir Şule Yüksel Şenler’in vefatının üzerinden 6 yıl geçti.
Anadolu’yu dolaşarak verdiği konferanslarıyla 1960 ve 1970’li yıllara damga vuran, başörtüsü uğraşının simge isimlerinden Şenler, 29 Mayıs 1938’de Kayseri’de dünyaya geldi. Aslen Kıbrıslı olan ailesiyle Kayseri’den İstanbul’a göç eden Şenler, ortaokuldan ayrılarak Ermeni bir terzinin yanında çalışmaya başladı. Terzide çıraklık yapması, sonraki yıllarda çağdaş başörtüsü modeliyle gençlere örnek olacak muharririn moda anlayışının şekillenmesine vesile oldu.
YAZILARI 14 YAŞINDAYKEN YELPAZE MECMUASINDA YAYIMLANDI
Henüz 14 yaşındayken kaleme aldığı öyküler Yelpaze mecmuasında yayımlanan Şenler, yazılarında Yüksel isminin önüne Şule’yi de ekleyerek “Şule Yüksel” imzasıyla yazılar kaleme almaya başladı. Yeni İstiklal gazetesinin gençlik köşesinde ise 21 yaşındayken yazmaya başlayan usta kalem, daha sonra Bayan gazetesinde “Duyuşlar-Görüşler” başlığıyla yazılar kaleme aldı.
Şule Yüksel Şenler, 1965’te Batılı çağdaş ömür üslubunu bırakarak dindar bir hayata yöneldi ve tesettüre girdi. Fotoğraf, müzik, ney ve kanun eğitimleri de alan Şenler’in başını örtmesi, o yıllarda çokça konuşuldu ve gençlere örnek oldu.
“Müslüman kızların moda kıskacından kurtulması için” çalışan, gençlere bu alanda rol model olan ve başörtüsünün eğitimli Müslüman bayanın hayatına girmesi için uğraş sarf eden Şenler, Mehmet Şevket Eygi’nin çıkardığı Yeni İstiklal gazetesinde yazılar kaleme aldı ve bu yazılar nedeniyle hakkında davalar açıldı.
Adalet Partisinin Bakırköy Gençlik Kollarında Edebiyat ve Kültür Kolu Başkanlığı yapan Şenler, Anadolu’yu dolaşarak verdiği konferansları ve yazılarıyla 1960 ile 1970’li yıllara damga vurdu.
BAŞÖRTÜSÜ MODELİ “ŞULEBAŞ” İLE ANILMAYA BAŞLADI
Usta muharriri örnek alan genç kızların başlarını birebir formda örtmesi sonucu yaşanan tartışmalar, uzun müddet ülke gündeminde yer buldu. Şenler üzere başını bağlayan tesettürlü bayanların sayısının daima artması üzerine, bu çeşit örtünme “Şulebaş” ismiyle anılmaya başladı.
Yayın hayatına 1960’ta başlayan Bugün gazetesinin muharrir takımında yer alarak, bayan gazetecilerin parmakla gösterildiği bir devirde, başörtülü bir bayan gazeteci olarak yazılar kaleme alan Şenler’in çizdiği çağdaş başörtüsü ve pardösü modelleri, genç kızlar ortasında süratle yayılmaya başladı.
Şenler, başörtülü öğrencilerin üniversitede tesettürlü okuyabilmelerinin önündeki manilerin kaldırılması talebini yüksek sesle söz etti.
Dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın “Sokaktaki örtülü bayan ve kızların öncüleri cezalarını çekecek.” kelamlarıyla işaret ettiği Şenler, bir mektup yayımlayarak, Cumhurbaşkanının Allah’tan ve milletten özür dilemesi gerektiğini kaydetti. “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanan müellif, 2 ay sonra affedilmesine karşın Bursa Cezaevinde 8 aylık cezasını tamamladı.
Cezaevinden çıktıktan sonra da Türkiye’nin dört bir yanını dolaşarak konferanslar vermeye devam eden Şenler, Hür Kelam, Yeni İstiklal, Babıali’de Sabah gazetelerinde bayan sayfaları hazırladı.
“HUZUR SOKAĞI” ROMANI SİNEMA VE TELEVİZYONDA TÜM DİKKATLERİ ÇEKTİ
Bugün gazetesinde köşe müellifliği yapan, Seher Vakti mecmuasının başyazarı olan ve 1980’den sonra ortalarında Ulusal Gazete’nin de olduğu gazetelerde pek çok yazı kaleme alan Şenler’in “Huzur Sokağı” romanı, Yücel Çakmaklı’nın yönettiği İzzet Günay ve Türkan Şoray’ın oynadığı “Birleşen Yollar” sinemasıyla sinemaya uyarlandı.
Halen genç okuyucuların beğenisini toplayan “Huzur Sokağı” romanı, 2012’de tıpkı isimle televizyon dizisi haline getirilerek izleyiciyle buluştu.
Usta müellif “Gençliğin Izdırabı”, “Hidayet”, “Bize Ne Oldu”, “İslam’da ve Günümüzde Kadın”, “Duyuşlar”, “Her Şey İslam İçin”, “Uygarlığın Gözyaşları”, “Kız ve Çiçek”, “Sağ El”, “Bir Şuurlu Öğretmen” ve “Yılanla Tilki” yapıtlarına de imza attı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan’ın evliliklerine arabulucu olduğu belirtilen Şenler’in hayatı, gazeteci Demet Tezcan tarafından “Bir Çığır Hikayesi: Şule Yüksel Şenler” isimli kitapta kaleme alındı.
MİHRİŞAH VALİDE SULTAN HAZİRESİ’NE DEFNEDİLDİ
Tedavi gördüğü hastanede 28 Ağustos 2019’da 81 yaşında vefat eden Şenler’in Eyüp Sultan Mescidi’nde kılınan cenaze namazına, kültür, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda isim katıldı. Şenler’in cenazesi, Mihrişah Valide Sultan Haziresi’nde kendisi için hazırlanan kabre defnedildi.
Usta kalemin ismini taşıyan Şule Yüksel Şenler Kız İmam Hatip liseleri, İstanbul’un Pendik, Balıkesir’in Karesi ilçelerinde ve Batman’da gençlerin hizmetine sunuldu.
İstanbul Esenler’de bayanlara yönelik faaliyetlerin gerçekleştirildiği “Şule Yüksel ŞenlerHanımlar Konağı” ve Muş’un Zafer Mahallesi’ndeki “Şule Yüksel Şenler Bilgi Evi” üzere çeşitli hizmet binalarına da usta müellifin ismi verildi.
